Zonguldak Belediye Başkanı Tahsin Erdem geçtiğimiz günlerde gerçekleşen CHP Merkez İlçe Kongresinde Lavuar Alanı ile ilgili yaptığı konuşmada AK Parti Zonguldak İl Başkanı Mustafa Çağlayan’ı hedef alarak “Lavuar Alanını bana verin sizin hayal ettiğinizden çok daha güzelini yapayım” ifadelerinde bulunmuştu.
AK Parti Zonguldak İl Başkanı Mustafa Çağlayan, Başkan Erdem’in bu sözlerine cevap verdi.
Başkan Çağlayan açıklamalarında;” Lavuar alanı ile ilgili belediye başkanının yaptığı açıklamaları gördüm. Sorunuza baktığımızda da zaten Zonguldak Belediyesini 20 yıl Cumhuriyet Halk Partisi belediyeleri yönetti. Lavuar alanı onların döneminde aynı şekilde duruyordu. Daha sonra bizim belediyemiz döneminde devirleri yapıldı, çalışmalar yapıldı, şu anda da işleyen bir süreç söz konusu.
Evet, firmayla ilgili bazı sıkıntılar yaşanıyor. Aynı firma Ereğli’de de bir problem yaşadı, orada fesih işlemi gerçekleşti. Burada da çalışmalarına Lavuar alanında devam ediyorlar. Tabii, katkı sunmak istiyorsa katkı sunsun; proje bazında katkı sunmak istiyorsa katkı sunsun. Şehrin belediye başkanıdır, projelere biz daha önce de çağrı yaptık. Dibinde işler yapılıyor, gel buralarda fikir anlamında olur, proje anlamında olur, bunlara katkı sunun, siz de sahip çıkın dedik.
Ama siyasi polemik üretmek için “Lavuar alanını bana verin” diyor. Ya, şehrin her yeri senin zaten. İstediğini yapabiliyorsun, yap. Hiç kimse de önüne çıkmıyorsa o dönemde bazı “Engelleniyoruz” gibi cümleler konuşuyorlar. Ben bir tane örnek vermesini rica ediyorum: Hangi konuda örnek vermeli? “Ben şu projeyi yapacaktım, beni şurada şu şekilde engellediler. Ben mahallelerdeki çöpleri toplayacaktım, çöp kamyonunun önüne çıktılar. Ben 3 kilometre, 10 ton, 20 ton asfalt dökecektim, Fen İşleri Müdürümüz’ü tehdit ettiler” gibi örneklerle bunları vatandaşımıza anlatabilir.
Ama hamaset üreterek, polemik üreterek, sadece lafla sözle “Bizi engelliyorlar, şu anda yapamadıklarımızı, beceremediklerimizi, hizmet üretemezliklerimizi onların üzerinden vatandaşa izah etmeye çalışıyoruz” diyemezsiniz. Bu doğru bir yaklaşım değil. Her proje ile ilgili destek verebilir, destek isteyebilir, proje üretebilir, çalışma yapabilir. Yaptıkları yerlerle ilgili kendileri anlatıyorlar.
Bazen öyle şeylerle karşılaşıyoruz ki, değerli arkadaşlar diyorlar ki: “İnanılmaz işler yaptık, şehrin çehresini değiştirdik.” Bir taraftan da “Biz iş yapamıyoruz, bizi engelliyorlar; o sebeple iş yapamıyoruz” diyorlar. Kendi cümleleriyle kendileri çelişiyorlar.
Son dönemlerde gerek belediye başkanı, gerek Cumhuriyet Halk Partisi’nin temsilcileri, gerek belediye meclis üyeleri, gerek eski il başkanları bizimle ilgili direkt hedef alan açıklamalar yapıyorlar. Gelin, ben de size söylüyorum: Ayağı yere basan, düzgün ama gerçekçi… “Şu konuda bizi engellediniz” deyin. Öyle bir durum söz konusu değil.
Bir taraftan teşekkür edeceksiniz, bir taraftan bizzat kendiniz belediye başkanı olarak arayıp talepte bulunacaksınız. Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü’nde çalışan bir personelin belediye başkanlığında görevlendirilmesi için destek isteyeceksiniz. Biz de destek vereceğiz ve devam edecek. Bunun teşekkürünü edeceksiniz, daha sonra da “Engelliyoruz” diyeceksiniz. Bunlar inandırıcı değil.
Bir de şöyle bir durum söz konusu: Belediye başkanı, belediye grup başkanvekili, eski il başkanları birlikte el ele, kol kola vermişler, horona girmişler, bizi hedef almışlar. Böyle inanılmaz, gerçekçi olmayan ifadelerle suçlamalarda bulunuyorlar. Horona girdiyseniz değerli arkadaşlar, bundan sonra terleyeceksiniz. Biz horonu sizden iyi biliriz. Biz hizmeti de sizden iyi biliriz. Ne yapmamız gerektiğini çok çok iyi biliyoruz.
Siz laf etmeyin, iş üretin. Siz kumda oynuyorsunuz. Önce bir kumdan çıkın, mahallelere, mahallelerdeki gerçekliği bir görün. Kumda oynamayı artık bırakın, hizmetle anılmaya çalışın. Ya polemik üretmektense iş üretin, vatandaş da sizi desteklesin” ifadelerinde bulundu.