'Yazdıklarımın hiçbiri doğru değilmiş, hepsini ben uydurmuşum...'
Karadeniz Ereğli Beliyesi'nin Eylül ayı meclis toplantısında, yeşil alanların imara açılmasına olanak tanıyan gündem maddesinin 5 Ak Partili meclis üyesinin de desteğiyle onaylanmasının yankıları sürüyor.
Hem Ak Partili olan, hem imar komisyonu üyesi, hem.meclis üyesi olan ve aynı zamanda müteahhitlik yapan Tahsin Duru ise eleştirilerin hedefi haline geldi.
Tahsin Duru'nun eleştirilerin hedefi olmasının en önemli nedeni ilçede müteahhitlik yapıyor olması.
Çünkü meclis gündeminin birinci maddesinde yer alan konu müteahhitlik yapanları çok yakından ilgilendiriyor.
Siyasi olarak CHP'ye ve Belediye Başkanı Halil Posbıyık'a karşı gibi görünen Ak Parti'nin ve meclis üyelerinin mecliste destek vermesinin nedenini anlamaya çalışıyorum.
Bir taraftan CHP'li Belediye başkanları tutuklanıyor, kongreleri iptal edilmeye çalışılıyor ve nedenle ülke genelinde Ak Parti ile CHP arasında müthiş bir tartışma yaşanıyor.
Polis ablukaları, eylemler, mitingler...
Genel başkanların sert açıklamaları...
Ama Karadeniz Ereğli'de, Türkiye'nin aksine CHP ve AK Parti arasında bambaşka bir siyaset var.
CHP'li Ereğli Belediyesi'nin meclis toplantısı var. Mecliste, yeşil alanların imara açılmasına olanak sağlayan önemli bir gündem maddesi var. Ama iktidar partisi olan Ak Parti'nin bu meclis toplantısı ile ilgili bir gurup kararı yok.
Ofis yolundaki kafeteryaların satış kararını meclisten geçiremeyen Halil Posbıyık, imar değişikliğini içeren meclis kararını Ak Parti'nin desteği ile meclisten geçirebiliyor. Oysa kendisi görevde bile değilken.
Ak Partili 5 meclis üyesinden ikisi müteahhitlik yapıyor. Sözkonusu gündem maddesi imarla ilgili.
İşte biz tam da bu noktada, CHP-Ak Parti ittifakı üzerine, 'imar rantı' iddialarını gündeme getirince ortalık karışıyor.
İddialar karşısında CHP ve AK Parti yöneticileri sessizliğini koruyor. Eleştirilerin hedefinde yer alan AK Partili Meclis Üyesi ve müteahhit, sosyal medya hesabından iddialar ile ilgili 'asılsız, mesnetsiz' kelimelerinin ardına sığınıp, 'susma hakkımı kullanıyorum' demekle yetindi, mahkemeyi adres gösteriyor.
Gerçekten çok istiyorum, Tahsin Duru'nun bu konuda bana dava açmasını.
Merak ediyorum, çıkıp mahkemede ne diyecek?
'CHP'li Ekrem İmamoğlu ve Halil Posbıyık'ın paylaşımlarını, kendi sosyal.medya hesabımdan yapmadım mı' diyecek...
'Eylül ayı Belediye meclisinin 1'inci gündem.maddesine evet oyu vermedim mi' diyecek...
'Seyfi Boyraz'ın yaptığı haberde yayınladığı arsalar-tarlalar bize ait değil mi' diyecek...
'Geçmişte Ak Parti iktidarının çıkardığı İmar Affı'nı sert sözlerle eleştirmedim mi' diyecek...
'Tüm bu yazılanların hepsi yalan, Seyfi Boyraz mı uydurdu' diyecek...
'Seyfi Boyraz yalan söylüyor, ben Ak Partili değilim, meclis üyesi de değilim, imar komisyonu üyesi hiç değilim, müteahhitlik de yapmıyorum, zaten meclis gündeminde de imarla ilgili bir madde yok mu' diyecek...
Siyaset yapıyorsanız ve bir ticaretiniz de varsa, yazdıklarınıza, söylemlerinize, eylemlerinize ve paylaşımlarınıza dikkat etmek zorundasınız.
Öyle, 'asılsız, mesnetsiz, susma hakkımı kullanıyorum, mahkemede görüşeceğiz' gibi ifadelerle topu taca atamazsınız Tahsin Bey!..
Buyurun dava açın, iddiaların asılsız ve mesnetsiz olduğunu ispatlayın...
Belediye Başkan vekili mi,
Meclis Başkan vekili mi?
Gelelim Ereğli Belediyesi'nin Eylül ayı meclis toplantısı ile ilgili bomba iddiaya.
Belediye meclislerinin oluşumu ve çalışma şartları, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan bir yönetmelikle ve 5393 sayılı Belediye Kanunu ile belirlenmiş.
Bu kapsamda yılda 2 kez yapılan seçimlerle başkanlık divanında yer alacak katip üyeler ve meclis başkan vekilleri belirleniyor.
Meclis Başkan vekilleri, meclis başkanı olan belediye başkanının görevi başında olmaması durumunda meclise başkanlık yapıyor.
Ereğli Belediye Başkanı yaklaşık 1 aydır sağlık sorunları nedeniyle şehırdışında olduğu için belediye başkanlığına meclis üyesi Çetin Yiğit vekalet ediyor.
Eylül ayı belediye meclisini de Belediye başkan vekili Çetin Yiğit topluyor ve meclise başkanlık yapıyor.
Oysa Belediye Meclisi Çalışma Yönetmeliği ve 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 19’uncu maddesine göre; meclise belediye başkanı, belediye başkanının katılmaması durumunda meclis 'birinci başkan vekili', onun da katılmaması halinde 'meclis ikinci başkan vekili' meclis toplantısına başkanlık eder. Belediye meclis toplantısında belediye başkanı, meclis 1. ve 2. başkan vekilinden hiçbirisinin katılmaması durumunda, meclis toplantısı yapılamaz ve durum bir tutanağa bağlanarak toplantı sonlandırılır" deniliyor.
Şimdi, Belediye Meclis Başkanı mecliste yok ama meclis 1'inci başkan vekili Av. Yakup Okumuşoğlu bu mecliste var.
Bu durumda yasa ve yönetmeliklere göre, meclis 1'inci başkan vekili Av. Yakup Okumuşoğlu'nun belediye meclisine başkanlık yapması gerekmiyor mu?
Şimdi birileri diyor ki, 'efendim belediye başkanı şehirdışına çıkarken yerine bıraktığı belediye başkan vekiline tüm yetkilerini de devrediyor. Onun için belediye başkan vekili meclisi toplayabilir ve meclise başkanlık edebilir...'
Peki, o zaman meclis başkan vekilleri sadece faaliyet raporunu okumak ve oylatmak için mi seçiliyor?
Yasa ve yönetmelik çok açık ve net belirtmiş. 'Belediye başkanının olmadığı durumlarda belediye meclisine, meclis 1'inci başkan vekili başkanlık yapar' demiş.
'Belediye başkanının olmadığı durumlarda belediye meclisine, belediye başkan vekili başkanlık yapar' dememiş.
Bir başka yorum daha var, o da;
'Diyelim ki Ereğli Belediyesi'nin Eylül ayı meclis toplantısında olduğu gibi, meclise belediye başkan vekili başkanlık yaptı. Alınan meclis kararlarına mecliste hazır bulunan 1'inci mecli başkan vekilinin imza atması gerekiyor. Meclis 1'inci başkan vekilinin alınan meclis kararları tutanağına imza atmaması durumunda da meclis toplantısı kadük kalır...'
Kadük: "Orjinal dilinde 'caduc' olarak yazılan Latince kelime, işlevini yitirmiş, hükmü ortadan kalkmış' anlamına geliyor.
Hangi açıdan bakarsak bakalım, bu belediye meclis toplantısı defolu bir toplantı.
Yasa ve yönetmeliklerin yanısıra meclisin seçtiği başkanlık divanını da yok sayan bir meclis toplantısı.
Yapılan itirazlara bir cevap alınmadan bu meclis toplantısına 'yasal değil veya kanunsuz' diyememek de çok net bir şekilde şaibeli diyebiliriz.
Diğer taraftan Eylül ayı meclis toplantısında hazır bulunan meclis 1'inci başkan vekili Yakup Okumuşoğlu bir hukukçu. Direkt kendini de ilgilendiren bu konuda, hukuki açıdan işin peşini bırakmaz.
İmar değişikliği tamam...
Sırada kafeterylar mı var?
Nasıl olduysa bu meclis toplantısı bir çok şaibe ve iddiayı da beraberinde getirdi.
Aylardır bediye meclisinde çoğunluğu sağlayamayan CHP gurubu ve Başkan Halil Posbıyık, bu mecliste 7 bağımsız, 1 İYİ Partili meclis üyesine rağmen Ak Parti'nin de desteği ile çoğunluğu sağladı.
Bakarsınız bundan sonraki meclis toplantılarının birinde, ofis yolundaki kafeteryaların satış kararı için de Ak Parti'nin desteği ile çoğunluk sağlanabilir.
İşte o zaman, Eylül ayı meclis toplantısında CHP'ye destek veren Ak Partili meclis üyeleri için ileri sürülen 'rant' iddialarının altı tam anlamıyla doldurulmuş olur.
İşte o zaman son meclisteki CHP-Ak Parti dayanışması ve 'imar rantı' iddialarının üzerindeki sis perdesi de aralanmış olur.
Ereğli için Ak Parti'nin bir tavrı,
bir duruşu ve bir fikri olacak mı?
Açıkçası ben önümüzdeki süreçte CHP'ye destek veren 5 meclis üyesinden çok Ak Parti Zonguldak İl Başkanı ve Ereğli İlçe Başkanı'nın bu olayla ilgili tutumunu merak ediyorum.
Ereğli'deki Ak Partili meclis üyelerinin, CHP'ye destek vermesine seyirci mi kalacaklar, yoksa bundan sonra Ak Parti'nin Ereğli için alınan kararlarda bir tavrı ve bir duruşu ve Parti olarak bir fikri olacak mı?
Yoksa Ak Parti kurmayları Ereğli'de, 3-5 meclis üyesinin ilçe yönetimine çektiği istifa restine boyun mu eğecek, bekleyip göreceğiz.