AK Parti Zonguldak Milletvekili Hamdi Uçar’ı en fazla eleştiren gazetecilerden biri olarak söylüyorum son yıllarda Zonguldak’ın yetiştirdiği en büyük siyasetçi olduğunu kabul etmek gerekiyor.
Zonguldak adına kazanımlarını sayamam belki ama kendi ekibini kurma, sahip çıkma başarısını eminim kimse yok sayamaz.
Kendi bürokratlarını, belediye başkanlarını, teşkilat üyelerini göreve getirdi, özel hayatlarına, yolsuzluklarına rağmen arkalarında durdu.
Hatta kendi zenginlerini yarattı, FETÖ’den sabıkalı olanlarına bile sahip çıktı.
Kendi adamlarını kamu kurumlarına işe aldırdı. Her türlü eleştiriyi göğüsledi.
Diyeceksiniz ki, ‘Bunları siyasi istikbali için yaptı’
Elbette öyle yaptı, ama her şeye rağmen yaptı ya siz ona bakın.
Kolay mı “Kapısını çaldığım ‘hırsız var’ diye bağırıyor” itirafında bulunan bir adamı aday yaptırmak, hakkında bir çok usulsüzlük davası açılan, her dönem parti değiştiren Ali Bektaş’ı taşımak!
Kolay mı, her tarafı faul olan, kibir abidesi, Zonguldak’ın adeta felaketi olan Selim Alan’ı sırtlamak!
AK Parti İl Başkanı Muammer Avcı, uzaktan akrabası olan Hamdi Uçar’dan feyiz almalı.
Siyaset, rahmetli Talip Avcı’nın Cumhurbaşkanı Erdoğan ile olan baba dostluğu sizi İl Başkanı yapar, belki Zonguldak’a kazanım da sağlar.
Ama başarıya götürmez.
Zonguldak’ın ticari ufkuna bilgi birikimi ile yeni bir projektör tutan, kendi deyimi ile de “Çiçeği burnunda” siyaset dünyasına atılan İl Yönetim Kurulu Üyesi Nejdet Tıskaoğlu’da Hamdi Uçar’ın faydalı özelliklerini tespit edip uygulamalı.
Fabrika çalışanlarının üye yapılmasıyla ilgili Hamdi Uçar’ın sözlerini duydunuz.
Hamdi Uçar, hatayı savunmayacak kadar açık yüreklilikle “Kamuoyu tepkisini düşünemediler. Ben işyerimde üye çalışması yapmadım” dedi.
İşte bunun adı siyaset!
Hatayı körü körüne savunmayacak kadar siyasi melekeleri yerinde!
Size göre gayet masumane bir çalışma, toplumun tüm katmanlarında dalga dalga tepkiye dönüştü…
Üstelik köpürtülmemiş haliyle…
Ve siz dönüp haber yapıldığı ve muhalefet sizi eleştirdiği için üzüldünüz!
“Biz, Cumhurbaşkanına ve İl Başkanına üyeleri hediye ettik” demek hatada ısrar etmek demek.
Bana kalırsa bu sözü Hamdi ağabeyinize sorun.
Zonguldak’ın şirazesini kaydırmayın…
Baş döndüren bir hızla İl Başkanlığı koltuğuna oturan Muammer Avcı, bankadan faizle para almaz.
İşe adam sokmak için rüşvet almaz.
‘Terziye git bana takım elbise yaptır’ deyip 10-15 bin lira avanta istemez.
Müteahhitlerden komisyon almaz.
Yani iyi bir insanda olması gereken özelliklere sahip olduğunu söyleyebiliriz bildiğimiz kadarıyla…
Ama soğuk, ama kibirli, ama kimseye selam vermiyor diyebilirsiniz bunları tartışmıyorum.
Siyasi olarak toplumdaki karşılığını da görmek için biraz zamana ihtiyacı var.
Toplum, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile olan bağların Zonguldak’a hizmet olarak akmasını bekliyor.
Üç milletvekilinin beceriksizliği nedeniyle açılan makas aralığının Erdoğan-Avcı dostluğu ile kapanmasını bekliyoruz.
Ama…
Siyasi beceriyi bir kenara atamayız.
Yani kendi ayağına kazara kurşun sıkmış adamla, hovardalık yüzünden kurşun yemiş adamı ayırt edeceksiniz.
Uyuşturucu kullanan, dolandırıcı ile cemiyet insanını ayırt edeceksiniz.
Her elinizi tutanı takımın başına getirmemeyi bileceksiniz.
İş ve sosyal yaşamında tüm saygınlığını kaybetmiş adamları Emniyet Müdürünün, Alay Komutanının yanına götürmeyeceksiniz.
Batakhanelerden, gazinolardan çıkmayanlarla fotoğraf vermeyeceksiniz.
Elbette herkesi dinleyecek, ihtiyacına göre yardımcı olacaksınız.
Ama ayaklar baş, başlar ayak olmayacak.