Çanakçılar Şirketler Gurubu Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Çanakcı’nın siyasete atılmasını ısrarla savunuyoruz.
Çünkü, Sezai Çanakcı; Gökçebey, Devrek ve Çaycuma siyasetinin AK Parti Genel Başkanı gibi davranıyor.
Tuvalet taşı, banyo mobilyaları üreten, 900 insanımızın çalıştığı, ülkesine, memleketine katma değer sağlayan, onlarca ülkeye ihracat yapan bir fabrikanın kurucuları arasında yer alan Sezai Çanakcı’nın bölge siyasetini ele geçirme, kontrol altında tutma, aday belirleme, istemediği adayların itibarına saldırması konusunda neden ısrarcı olduğunu anlayamıyorum.
O yüzden arkadan dolanacağına, insanların siyasi ikballeri ile uğraşacağına, itiş-kakışa neden olacağına Hakan Çanakcı’nın aktif siyasete girerek Çanakcı ailesini temsil etmesinin çok daha erdemli bir davranış olduğunu düşünüyorum.
Hiç değilse aileden bir isim belirleyin, olsun bitsin, bölge halkıda, siz de, bizde rahat edelim!
Fakat Sezai Çanakcı, ısrarla Belediye Başkanlarını, İlçe Başkanlarını belirliyor.
Yıllar önce kavgalı olduğu Özcan Ulupınar ile barışmış olması iyi bir gelişme.
Nihayetinde bölgenin sanayicisi, diğeri de politikacısı.
Özcan bey’in adaylığı döneminde maddi ve manevi destek oldu. Bir sermayenin, bir siyasetçiye sponsor olması etik bir davranış biçimi değil.
Ama hadi bunu da anlıyoruz…
Peki, Üçburgu tarafında buluşup, şoförleri Devrek Belediye Başkanı Özcan Ulupınar’ın aracıyla gönderip Sezai Çanakcı’nın aracını kullanmak da neyin nesidir?
Devrek halkı, Belediye Başkanı Özcan Ulupınar, Sezai Çanakcı’nın makam şoförlüğünü yapsın diye seçmedi.
“Sen Sezai Çanakcı’nın şoförü müsün, yoksa Başkan mı?” diye sorarlar…
“Bu kadar gizli kapaklı ne çeviriyorsunuz siz” diye sorarlar!
Kuyumcu-Tefeci-borç!
Devrek Belediye Başkanı Özcan Ulupınar’ın, Devletimizin bültenle bulamadığı firari FETÖ’cü Üsame Yücebilgin’e yaptığı ödeme konusunda ağzını bıçak açmıyor.
Kuyumcu arkadaşından borç alarak işçi ikramiyelerine ödediğine dair iddialara da yanıt veremiyor.
Bunun yerine Ankara’ya AK Parti Zonguldak Milletvekili Ahmet Çolakoğlu’nun yanına gidip, ‘Proje çalışıyoruz’ diye resim paylaşmışlar!
Çok iş oldu!
Bakmayın siz bunların kafa kafaya verdiği verdi pozlara, Özcan Ulupınar ilk genel seçimde istifa eder Milletvekili adayı olur, kardeşi Ahmet Çolakoğlu ile karşı karşıya gelir!
Siz o zaman görün kardeşliği…
Neyse…
Genel bütçede para yok, Belediye de para yok!
Siyasi vefa ödediği arkadaşlarına makam, mevki, kadro veriyor.
Sonra gidip kuyumcudan borç alıyor!
Özcan bey açıklamayınca, bizde bir kuyumcu dostumuza sorduk.
“Ağanın nası oluya kuyumcudan borçlanmak” deyi!
-Diyelim ki, Belediye Başkanıyım, Belediyenin borcuna karşılık senden nasıl borç alabilirim.
- Abla, dostum, arkadaşım olsan da TL olarak asla borç vermem. Ben zarar eder, sen kazanırsın!
Altın olarak veririm, nihayetinde ticaret yapıyorum, üzerine kârımı da koyarım. Ee ölüm var kalım var, bir de teminat/ipotek isterim!
- Tefeciden borç almak gibi yani değil mi?
- Abla, ben ticaret adamıyım, elbette üzerine kârımı koyarım. Hele bu devirde baba oğluna, kardeş kardeşe borç vermezken ben paramın düşmanı mıyım?
Yani şunu anlıyoruz, ha gittin tefeciden borç aldın, ha gittin kuyumcudan borç aldın.
Kuyumcu arkadaşımdan borç aldım demek var, tefeciden borç aldı demek var!
Sahi şu borç hikayesini bize bir anlatsanız…
Zulme ortak olmaya devam edecek misiniz?
Sezai Çanakcı’ya tüm kamuoyunun önünde bir soru sormak istiyorum.
AK Parti Gökçebey İlçe Başkanı Nurşen Yılmaz, sizin ricanızda o makamı işgal ediyor.
Nurşen hanımda, yönetim kurulu üyesi Ersin Kuyumcu’nun Orman Fidanlık Müdürlüğü’nde görevli kardeşi Soncay Kuyumcu’nun işi kaytarmasına müsaade etmeyen Şef’i ölüm ve sürgünle tehdit edilmesine çanak tutuyor.
İşini yapan bir vatan evladının ölüm ve sürgünle tehdit edilmesine bir baba olarak izin verir misiniz?
AK Parti Yönetim Kurulu Üyesi Dursun Uğur’un kardeşi İkram Uğur’un görevini yerine getirmediği için tutanak tutan İlçe Müftüsü’nün tehdit edilmesine, Nurşen hanımın bu haksızlıklardan yana tavır almasına gönlünüz razı mı?
Bu insanlar iktidarın gücünden ziyade Sezai Çanakcı’nın Vali, Başsavcı, Savcılık, Emniyet Müdürü, Jandarma Komutanı, tüm daire müdürleri gücünden faydalanıyor.
İlçe halkı Sezai Çanakcı’nın devlet gücünden korkuyor!
Biz de bu gücü üretim, istihdamda kullanmak yerine bölge siyasetini ve dolayısıyla halkı elindeki devlet gücü sopasıyla dizayn etmesine itiraz ediyoruz.
Yoksa Sezai abi, üretsin, istihdam sağlasın ayakta alkışlarım.
Siyaseti seviyorsa, çıksın aday olsun!
Olmadı, ailesinin temsile ihtiyacı varsa Hakan Çanakcı’yı milletvekili yapsın, ki gücü buna da yeter!
Siz hiç rahmetli Zeki Yurtbay’ın siyaset ve devlet gücüyle zehirlendiğini, bölge halkı ve siyasetine karşı sopa gibi kullandığını gördünüz mü, duydunuz mu?
O üretti, çevresindeki iş insanlarına ağabeylik yaptı…
Allah gani gani rahmet eylesin…
Bizim itirazımız Tat Metal gibi siyaset gücüyle en verimli arazileri kimyasal atıklarla zehirlerken, huzur evi inşaatıyla kötülüğünü gizleyen sanayi tipi iş insanlarına…
Zulme ortak denen bir şey var!
İllaki zulmü kendin yapman gerekmiyor!
İsrail zulümkar mıydı?
Sessiz kalan ülkeler buna ortak oldu mu?
Oldu!
Bu zulme ortak olmaya devam edecek misiniz?