3 milyon 450 bin TL
6.700 TL
1250 ton X 6700 TL= 8.375.000 TL
1850 ton X 6700 TL =12.395.000 TL
18.000.000 TL / 6.700 TL = 2.686 ton
11.000 TL X 1850 TL= 20.350.000 TL
11.000 TL X 5.000 ton= 55.000.000 TL
Fevkani Köprü, nitelikli hurda çelik için 6 ayda açıklanan rakamlar bunlar.
Eğer siz bir dernek veya kulüp yararına lokal çalıştırıyorsanız, dernekler masası o lokalde satılan çayın hesabını yapar. Çayın yanına konulan şekerin hesabını sorar. Çünkü alınan kesme şeker miktarı ile satılan kesme şeker miktarı bellidir.
Mesela ,dernek veya kulübe , makbuz karşılığında yardım toplamak için matbaaya koçan bastırırsınız. Matbaada kaç koçan basıldığı bellidir. Gidip bu belge ile dernekler masasına koçanlara mühür bastırır, kayıt altına aldırırsınız. Bir koçanda 100 yaprak varsa hepsi numaralıdır. Dernekler masası denetlediğinde o koçandan bir yaprak eksik olursa ; bunun anlamı o yaprakta kesilen para miktarın 1 TL olabileceği gibi ,1 milyon TL'de olabileceği olasılığı çıkar. Çünkü yaprak kayıptır.
Resmi evraklar bu kadar titizlikle tutulur ve denetlenir. Ama zaman zaman bu tür olayların üstünün kapatıldığını da gördük.
Şimdi basında çıkan rakamlar üstte verdim.
1 Temmuz 2023 tarihinde Fevkani köprü ihalesi yapılıyor. İhale bedeli 3 milyon 450 bin TL.
Daha henüz ahalimiz köprünün dayanıklılık raporları üzerinden tartışırken , köprüden çıkacak hurdanın da hesabı yapılıyordu. Ama ortada bir rakam yoktu.
Ta ki 17 Ağustos 2023 tarihinde AKP’li Belediye Meclis Üyesi Bünyamin Babaiban basın toplantısı yapana kadar.
İşte olayın kırılma noktası tam da burada başladı.
O gün Belediye Başkanı Ömer Selim Alan ne hikmet ise Ankara'da iken Babaiban iddiaları cevaplamak için basının karşısına çıktı ve köprüdeki hurdanın 1200 ton olduğunu açıkladı. Ama ihalede belirlenmesi gereken hurda fiyatını açıklamadı. AKP kanadından, bu açıklamayı yalanlayan kimse çıkmadı.
Ben de dahil hemen hesaplar yaptık.
O günkü hurda çelik miktarı 8 bin TL olduğu için doğal olarak bu değerden hesapladık. 9.600.000 TL çıktı. Hatta bu rakamı o gün yazdım.
Bu tartışmalar devam ederken ,köprü yıkımı 14 Ekim 2023 tarihinde başladı. Bu köprünün yıkım sebebinin, hazırlanan çürük raporları olduğu söylendi. .
Köprü yıkımı sırasında görüldü ki ; “çirlop” gibi nitelikli çelik ortaya çıktı. Hatırlarsanız ben de bu parıl parıl parlayan çeliği hamsi benzetmesi yapmıştım. Çelikte en ufak çürüme olmadığı gibi köprüde sadece kalın çelikler kullanılmadığı, tonlarca ince çelik ile sarmalandığını da gördük. Köprü yıkımına karşı çıkan kesim , haklı olarak iddia ettikleri "köprü sağlam "söylemlerinin doğru çıktığını gördüğü için eleştiriler bir kat daha arttı.
Fakat artık tüm direnmelere rağmen köprü yıkılıyordu. Bu haksızlığı hazmedemeyen ahalimiz , yine haklı olarak köprüdeki belirsiz hurda miktarına yöneldi. Bu tarihe kadar ihale ile ilgili hiç bir rakam açıklanmaması şüpheleri daha da artırdı. İhale evrakı ortada olmadığı için bu işte bir iş olduğu kanısı ile belediye başkanının üstüne gidildi. Fakat Ömer Selim Alan hiç bir zaman bu konuda basına bilgi vermedi.
Olay artık ulusal basına kadar yayıldı.
22.12.2023 tarihinde KRT haberinde , Gazete Pencere'den Tolga Balcı'nın haberine dayandırdığı iddia ; ihaleyi kaybeden firmalar daha sonra kendileri arasında bir konsensüs oluşturarak ihaleyi kazanan Gürsoy İzabelik firmasından yapımın taşeronluğunu üstlendi. 3 milyon liraya ihaleyi alan Gürsoy İzabelik, yıkım işini 18 milyon liraya bu konsensüse devretti." diye bir iddia daha atıldı. Yani ortaya bir rakam daha çıktı. Bu rakamlara göre yine hesap makinasına dayandık. Köprüden çıkan hurdanın 1200 ton olmayacağı açıkça görünüyordu.
Taşeron firmanın 18 milyon TL'yi çıkarabilmesi için en az hurdanın 2.686 ton olması gerekiyordu. Firmanın karı da eklenince bu rakam en az 5 bin ton olacak ki; firma da karını alsın, değil mi !
Ancak Saadet Partisi Zonguldak teşkilatı bu rakamların doğru olmadığını ve hurdanın piyasa değerinin 63 milyon lira olduğunu belirtti. Bu açıklanan rakama göre ise 63 milyon TL bölü 6700 TL = 9400 ton hurda ettiği ortaya çıkıyor.
3 Ocak 2024 tarihinde AK Parti İl Başkanı Mustafa Çağlayan yanına belediye başkanı Ömer Selim Alan'ı alarak , köprü hakkında bu sefer başka rakam açıkladı. Köprüden çıkan hurdanın 1850 ton olduğunu ve 18 Temmuz'da hurdanın fiyatının 6,7 TL olduğunu söyledi. Fakat yine basına sözleşme gösteremediler.
Bu rakamlara göre ise şöyle bir rakam çıkıyor. 1850 ton X 6700 TL =12,395,000 TL
18 milyonu taşerona devredildiyse, köprüden çıkan hurda 12 milyon değerinde ise ; bu rakamlara göre taşeron firmanın en az 6 milyon zarar etmesi gerekiyor.
Kaldı ki; bütün bu hesaplar resmi olmayan ve sadece ağızdan çıkan , 6,7 TL ile hesap yapıldığındaki rakamlar. Ama 2023 yılı hurda fiyatına göre bu da doğru çıkmıyor. 6.7 neye göre söylendi ! O da belli değil.
Bu zamana kadar açıklanan tüm rakamlar gösteriyor ki ; köprüden çıkan hurda 8 milyon da olabilir, 12 milyon da olabilir ; hatta 2023 hurda fiyatından hesapladığınızda 55 milyon da olabileceği , başka bir siyasi partinin iddialarına göre de : bu rakamın 63 milyon TL olabileceği ortaya çıkıyor.
Ortada sözleşme olmayan ve hiç biri birbirine tutmayan açıklamalar !
Oysa o kadar basit ki bu iddiaları yalanlamak.
Firmalarla yapılan sözleşmeyi göstermek ya da ortada sözleşme olmadığını açıklamak veya sözleşmede fiyat ve ton belirtilmediği filan..
İnsanların kafasında ciddi şüphe oluşmasının nedeni de zaten ilgili kişilerin kendi açıklamalarıdır. Bu yüzden bu rakamlar netlik kazanmadan kimse bu olayı unutmaz, onu söyleyeyim. 100 sene de geçse, bu ihtimaller tarihe geçer ve sorumluların üzerine yapışır.
Derneklerin ve kulüplerin lokallerinde tek şekerin hesabını soran devletimizin , bu rakamları da didik didik edeceğini umuyorum.
Ama seçimden önce mi, seçimden sonra mı onu bilemiyorum.
KAYNAK: Hayati Yılmaz ile
Zonguldak Tarih
