Geçenlerde Kent Konseyi Başkanı Prof. Dr. Hakan Kutoğlu, uydu verilerine göre Aralık ayında Zonguldak’ın Azotdioksit yani zehirli gaz verilerinde Türkiye ortalamasının 5 katına çıktığımızı söylemişti.

Ertesi gün, 7 adet Termik Santralin bulunduğu Çatalağzı bölgesinde kirlilik değerleri periyodik olarak düşmeye başladı!

An itibariyle “orta” kirlilik düzeyindeyiz.

Demek ki; biraz daha gürültü yaparsak “Yeşil”e döneceğiz!

Hep gürültü yaparsak “Yeşil”de kalacağız!

Hep birlikte sesimizi çıkartırsak, Zonguldak’a bağış yatırımları yaptıracağız!

Zehir yerine oksijen soluyacağız…

Birkaç aydır bizde ihmal ettik hava kirliliğini…

Ortalama değerlerin 5 katına çıkmışız!

Olur iş değil!

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Müdürlüğü uyarmamış.

Siyasiler ses çıkarmamış!

Hakikaten Zonguldak’ın sahibi yok…

100 Bin Dolar seçim yardımı alan siyasiler, etkinliklerinde de santrallerden hatırı sayılır bağış almayı sürdürdüler…

Vatandaş zehirlendikçe, siyasetçi itiraz edeceğine bağış topluyor!

Pandemide de böyle olmuştu.

Elini cebimizden çekmeyen marketler her gün fahiş fiyat uygulamış, bazı siyasiler o marketlerden bağış toplamış, bir miktarını da yardım kolisi olarak partililerine dağıtmışlardı!

Siz, bir Belediye Başkanı’nın ya da Milletvekillinin bu kirliliğe dur dediğini gördünüz mü?

Bize, saldırmalarının nedenini anlıyorsunuz değil mi?

Hatalarının üzerinde tepinip üzerine tüy dikiyorlar!

Çok ayıp ettiniz Ziya bey!

Zonguldak Valiliği öncülüğünde, İstanbul Yenikapı Fuar Alanı’nda Zonguldak Dernekler Federasyonu (ZONDEF) olarak düzenlenen “Zonguldak Tanıtım Günleri”nden memnun kalmayan bir güruh var.

Oysa ZONDEF’in başkanı Ziya Öncan, İstanbul’da yaşayan Devrekli bir iş adamı…

Yani bu toprakların ürünü…

Etkinliğe öncülük eden Zonguldak Valiliği, stand açan Zonguldak Belediyeleri ve Zonguldak insanı…

Şimdilik eldeki malzeme bu!

Onlarca eksik ve kusur vardı.

Daha iyisini yapabileceğini düşünen varsa çıksın yapsın, Zonguldak’ı tanıtsın. Kentin gelişmesine katkı sunsun.

İlk kez düzenlenmesine rağmen ulusal medyanın ilgi odağı olmayı başaran bir organizasyon oldu.

Konuşma hakkı verilmediği için kapris yapanların derdi de bu!

Ayıp ettiniz Ziya bey!

Bu şehzadeler konuşmazsa komplekse giriyor…

23 Nisan temsili çocukları gibi hiç olmazsa birkaç kelam ettirseydiniz keşke!

 

Gerçek bir hikaye!

Antalya'da bir ilçeye kaymakam atanmış.

Kaymakam yanına baş çavuşu alıp, köylülerle tanışmak üzere köy köy dolaşmaya başlamış.

Köyün birinde, yolda kucağında yeni doğan eşek sıpasıyla giden bir köylüyü görmüş..

Kaymakam baş çavuşa dönerek 'köylüye biraz sataşayım' demiş.

Baş çavuş kaymakamı uyarmış. 'Bunlar lafta altta kalmazlar, dikkat edin' dese de, Kaymakam 'bir şey olmaz, ben yıllarca mektep okudum. Cahil bir köylü mü beni lafta yenecek' demiş.

Arabayı durdurup köylüye yanaşmışlar.

- Kaymakam selam verip, 'hemşerim, kucağına yavrunu da almışsın nereye böyle' demiş.

Köylü, bir kaymakama, bir de baş çavuşa bakmış; "sıpayı mektebe yazdırmaya gidiyorum, efendim, okursa kaymakam, okumazsa baş çavuş olsun" demiş..