Kamuoyunda Dr. Fatih Akca olayı üzerinden Zonguldak Belediye Başkanı Selim Alan ile AK Parti İl Başkanı Zeki Tosun’un arasının açıldığı ve siyasi kriz yaşandığı algısı oluşturuluyor.

Oysa siyasi kriz 31 Mart 2019’da Selim Alan’ın seçilmesi ile başladı!

Seçim döneminde adeta bukalemun gibi toplumun tüm katmaları ile uzlaşı sağlayan Alan, koltuğa oturduğu ilk gün AK Parti ile hesaplaşmaya başladı.

Affınıza sığınarak söylüyorum Selim Alan’ın bizzat ifadesi ile “Seçimlerde kimin kucağında gezmişsem, hepsini bu kucağa oturtturacağım” dediğinde henüz iki aylık bir başkandı.

O günden buyana bu çirkin ve nefret dolu yüreği ile Zonguldak’ı birbirine kırdırmaya, mensubu olduğu partiye, hizmet sözü verdiği Zonguldak’ı haraptar etmeye devam ediyor.

Önce seçilmesinde büyük katkısı olan Merkez İlçe Başkanı Mustafa Çağlayan’ı harcadı.

Sonra AK Parti Genel Merkezi’ne Zeki Tosun’u şikayet etti.

Anket adı altında partilileri fişletti!

Ardından İl Yönetim Kurulu Üyesi Kurtuluş Yılmaz’ı, Aydın Arıcı'yı ve birkaç ismi daha harcadı.

Merkez İlçe Başkanlığı kongresine müdahale etti.

Polat Türkmen herkesi egale etti, Mükerrem Ayçiçek’in ismini Genel Merkeze verdi.

Selim Alan, hala bu golü çıkaramıyor!

Çünkü planları Mustafa Çağlayan’dan sonra Zeki Tosun’u görevden aldırmak yerine kendileri gibi bir İl Başkanı oturtturmaktı.

Başarılı olamadılar.

Hırslarından çıldırıyorlar!

O gün bu gündür her akşam ÖZSÜT’te oturduğu Milletvekili Hamdi Uçar ile Zeki Tosun’u devirip yerine emir erleri gibi kullanabilecekleri Genel Merkezin görevden aldığı Metin Karaduman’ları getirmek istiyorlar.

Yani Zeki Tosun’un hastalığı bahane!

Yolsuzluğu olsaydı onu gündeme getirecek, istifa et diyeceklerdi!

Etek pisliği olsa onu gündeme getirip, istifa et diyeceklerdi!

İşe adam sokma karşılığı rüşvet alsaydı onu gündeme getireceklerdi!

Kumar hastalığı olsaydı onu gündeme getireceklerdi!

Batum, Kıbrıs hastalığı olsa onu öne süreceklerdi!

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’da yıllar hasta ve tedavi görüyor.

Eğer Milletvekili Hamdi Uçar’ın, Ali Bektaş’ın ve Selim Alan’ın yüreği yetiyorsa Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a çağrı da bulunsunlar, istifaya davet etsinler!

Ama mesele bu değil!

Mesele, herkesi kucağa oturtma meselesi!

O liste kimler vardı?

Sözde, Kızılay Genel Merkezi Zonguldak Belediye Başkanı Selim Alan’ı aramış, isim istemiş, o da Dr. Fatih Akca ismini vermiş.

AK Parti İl Başkanı Zeki Tosun da Genel Merkezi aramış, başka bir isim vermiş.

Selim Alan bunun üzerine “Daha Zeki Tosun’un yüzüne bakmam” demiş, siyasi krize neden olmuş!

Dönelim Fatih Akca’nın açıklamasına…

Ne diyor Fatih Akca, “Genel Merkez listeye müdahale etti, görevi iade ettim. Listede yola çıktığım arkadaşlarımı liste dışı bırakmak ilkelerime ters” dedi mi? Dedi!

Kim müdahale etmiş; Kızılay Genel Merkezi!

Yönetim listesinde kaç kişinin üzeri çizilmiş?

Çizilmişse neden çizilmiş?

Bu isimler kimlerdi, kimler önermişti?

Çizik yemelerine neden olan neydi?

FETÖ ile bir ilgisi var mıydı?

Zonguldak Belediye Başkanı Selim Alan, niye rahatsız olmuş?

Akşam CHP’li sabah kalktığında AK Parti’de Meclis Üyesi olan Murat Uzun partisine niye gol atmış?

Murat Uzun’u tepeden inme AK Parti’ye getiren kimdi?

Bir soru daha soralım…

Bu gün AK Parti dağılıyor olsa Selim Alan ile partiye monte ettiği Murat Uzun yeni trene biner mi, binmez mi?

Son bir soru daha ekleyelim…

Hamdi Uçar, Ali Bektaş ve Selim Alan’ın İl Başkan adayı Metin Karaduman başka bir partide gelecek görse bunların hepsi gider mi?

Bunda hacı gözü yok!

Hacca gideceğim demiş evin kedisi…

Farelere haber göndermiş “Gelsinler halleşelim”

Fareler toplanmış; pişman olmuş gidelim ayıp olur” demiş çoğunluk.

Daha önce kedinin pençelerinden son onda kurtulmuş topal fare; bunda hacı gözü yok. Var bunda bir pustluk” demiş.

Lafını dinletememiş mecbur hep birlikte kediyi ziyarete gitmişler.

Kedi fareleri kapıda karşılamış, hepsi içeri girince kapıyı sıkıca kapatmış.

“Eee şimdi söyleyin bakalım un çuvalının ağzı dururken dibini delen hanginizdi?” demiş.

Fareler dehşet içinde titrerken, topal fare “Ben demedim mi size gitmeyelim ‘bunda hacı gözü yok’ diye!