Çaycuma ilçenin kadın cinayetleriyle anıldığını ifade eden Milletvekili Ertuğrul, şu görüşlere yer verdi; Zonguldak’ımızın Çaycuma ilçesinde günlerdir gündemde yer alan tüm Türkiye’nin vicdanını kanatan, ahlakını sorgulatan, insanlık onurunu yerle bir eden trajedilerden de bahsetmek istiyorum. Sosyal belediyecilik anlayışıyla örnek gösterilen, Filyos Vadisi Projesi’yle enerji ve kalkınma potansiyeli taşıyan Çaycuma’nın bugün kadın cinayetleriyle anılıyor olmasından derin bir üzüntü duyuyorum; çünkü bu tablo, ekonomik gelişmenin tek başına toplumsal ilerlemeyi getirmediğini acı biçimde gösteriyor.
Zonguldak’ın Çaycuma ilçesinde bir su kuyusunda genç bir kadının cansız bedeni bulundu. Sonradan ortaya çıktı ki, cinayet şüphelisi kişi daha önce 1’i kadın 2’si çocuk toplam 5 kişiyi öldürmüş ama dışarıda geziyormuş.
Neden biliyor musunuz?
Çünkü caydırıcı bir ceza almamış ilk suçtan daha cesaret verici bir şey yok da ondan.
Yine başka bir olayda, 16 yaşındaki bir çocuk hastaneye karın ağrısı şikayetiyle gitti ve doğum yaptı.
Sayın Milletvekilleri,
2002-2018 arasında 18 yaş altı 440 bin çocuk doğum yapmış, bunların 15.937'si 15 yaşın altında ve tecavüz sonucu.
2007-2017 arası devlet izniyle evlendirilen çocuk sayısı 482.908.
Neden biliyor musunuz?
Çünkü bu mecliste tecavüzcü ile evlendirme yasası konuşulabildi de ondan.
Bir Aile Bakanı, çocuk cinsel istismarında ‘bir kereden bir şey olmaz’, ‘çocuklarınıza çığlık atmayı öğretin’ dedi de ondan.
Bir kayınpeder av tüfeğiyle gelinini vurdu.
Elini kolunu sallayarak berbere gitti traşını oldu.
Neden? Tekrar söylüyorum. Çünkü caydırıcı ceza almamış ilk suçtan daha cesaret verici bir şey yok da ondan.
Çünkü aile içi şiddet dediğimiz her vahim olaya “aile içinde olan aile içinde kalır” dediniz de ondan.
Bunlar sadece birkaç haber değil, bir utanç tablosudur. Narin, Rojin, Ahmet… Onlar sadece isim değil, bu karanlığın, bu ihmalin ve bu şiddetin simgeleridir.
Siz verileri gizlemekten, faili kim olduğuna, kimi tanıdığına göre kayırmaktan daha akılcı metotlar bulmadığınız sürece de bu simgelere her gün yenisi ekleniyor eklenecek.
Kadınların katledildiği, çocukların istismar edildiği bir ülkede “her şey yolunda” diyenler, bu milletin vicdanıyla alay ediyorlar. Bizim görevimiz; o sesi susturmak değil, o sesi duyurmak ve hesap sormaktır. Bu Meclis, kadınların ve çocukların yaşam hakkını korumak için güçlü bir irade ortaya koymazsa, tarih önünde de hesap vermeye hazır olmalıdır.




