Ömer Selim Alan seçimi neden kaybetti?

Cumhurbaşkanı Erdoğan seçim sonrası ilk değerlendirmesini yaptı satırbaşları olarak oy kaybının nedenini açıkladı: 10 ay önce AK Parti'ye oy veren seçmenlerin bu sefer sandığa gitmediğini vurguladı. Sandığa gidilmemesinde hem teşkilatın hem genel merkezin hem de adayların payı olduğunu ve kibir hastalığına dikkat çekti. Bir diğer faktör olarak da hayat pahalılığı ile enflasyonu gösterdi. Kendisine hiç pay çıkarmadı. “oy yoksa hizmet yok” gibi talihsiz söylediği sözü unuttu. Oysa Hükümetler halkına şantaj yapamazlar, özgürlüklere ve hayat pahalılığı ile insanları kaderine terk edemezler. Öyle durumlarda dünya lideri olmanızın önemi de kalmaz, sandıkta mühürsüz kabul edilen oylar bile sizi kurtaramaz.

Geçmiş yıllardaki seçimlerde tarafsızlık ilkesiyle; İçişleri, Adalet ve Ulaştırma bakanları istifa ederlerdi. Adil bir seçim yapılması esastı. Aynı zamanda çok etik bir uygulamaydı. Yeni düzenlemeyle bu uygulamadan vazgeçildi. Durum öyle bir şekil aldı ki istifa (görevden affımı istiyorum!) uygulamasından vazgeçildiği gibi bakanlar tüm yetkileriyle birlikte seçimlere müdahil oldular. Adil ve eşit olmayan orantısız şartlarda seçimler yapılır oldu. Üstelik Zonguldak tarihinde ve Türkiye tarihinde devletin bakanları seçim kampanyasında mahalle mahalle dolaşıp mitinglere katılır oldular. Son yıllarda tarafsız olması gereken bürokratların bu tür yanlış davranışlarını kanıksamıştık ancak o kadar boyut aldı ki, bir bakanın Soğuksu’nun bir mahallesinde miting düzenleyecek seviyeye kadar düşürüldü.

………….

Ömer Selim Alan seçimi neden kaybetti?

Yanlış öncelikleri ve kişisel egoları yüzünden kaybetti…

Alan dönemi; yollar, kavşaklar ve büyük yatırım projelerinin tamamlanmasında etkili oldu ancak bunları hayata geçirirken halkın öncelikli ihtiyaçlarını unuttu. Belediye otobüslerini aylarca işletemedi. Ulaşım ve halk ekmek gibi ihtiyaçlar öncelikler sıralamasında hiç yer almadı.

Neden Türkiye geneline göre yüksek oranda fark yedi?

Gençler KYK yurtlarında, çocuklar meslek liselerinde öldürülüyor... Gençler KYK yurtlarında, çocuklar meslek liselerinde öldürülüyor...

Kent belleğini kaybetmemek için mücadele eden insanlara fikirleri sorulmadan, ortak akıldan yoksun kararlara imza attı. Fevkani Köprü ve Deniz Yolları Acentesi gibi mirasların çok kolay ortadan kaldırılmasına hiç gözünü kırpmadan yol verdi. “Gelişmeye, modernleşme ye karşı değiliz”, kent belleğimizin kaybedilmesini istemiyoruz diyen sesleri “ti” ye aldı. Beş yıl önce açabileceği Belediye Sinemasını seçime sayılı günler kala açarak sanata kültüre olan samimiyetinden sınıfta kaldı.

………….

Vefa önemlidir…

Ömer Selim Alan Mithatpaşa Tünellerini kendi yaptığı projeleri ile birlikte tanıttı. Tünellere isim verilirken kırk yıl sonrasını hesap eden ve “bu dağları delmeliyiz” diyen bir başkanın tasarladığı projeye isminin verilmesi konusunda duyarsız kaldı. Temsil ettiği makamın selefisine sahip çıkamadı… Böyle durumlar ahde vefa sahibi insanlar tarafından unutulmaz. Zamanı gelince sandıkta hatırlatırlar.

Seçimler sonuçlandı. Yerli ve milli irade tercihini ortaya koydu. Sonuç adeta ders niteliğinde oldu. Kimse böyle fark atılacağını tahmin etmiyordu. Zonguldak’ta yerelde sadece “Özgür Halkın Sesi” Gazetesi’nin yaptığı anket sonucu doğru tahminde bulundu. Seçimi yeni aday Tahsin Erdem kazandı.

Gerek Ömer Selim Alan ve gerekse Tahsin Erdem çok sıkı bir kampanya düzenlediler. Her iki aday kıyasıya çalıştılar. Benim izlenim ve gözlemlerim, geçmiş seçimlere göre çok yoğun ve uykusuz bir kampanya ile sürecin geçtiğidir.

Mahalle, kahvehane ve ev-ev, kapı-kapı dolaşıp oy peşinde koşulduğu ortamlarda en etkili kampanyanın Tahsin Erdem ve partililer tarafından; Dökerel Köprüsü üzerinde, şehrin yaya trafiğinin en yoğun olduğu noktada, her iş çıkış saatinde halkla birebir temas ettiği, dertleştiği bir atmosferi yakalamış olmasıdır… Dökerel Köprüsü kaldırımı en iyi seçim bürosu olmuştur... Kendisine naçizane tavsiyem belli günlerde aynı noktada insanlarla beyaz masa benzeri halkla temasa devam etmesidir. Aynı yerin diğer bir özelliği de Ömer Selim Alan döneminde gerek sosyal medyadan ve gerek basın yoluyla defalarca ikaz edilen köprü kaldırımı üzerinde biriken suyun tahliye çözümünü de umarım Tahsin Erdem halleder…

………….

Son cümlem:

Yeni başkan Tahsin Erdem’e yeni görevinde başarılar dilerim... Beş yıl dediğimiz çabuk geçer.

Seçimden sonra Türkiye haritasındaki kırmızı belediyelerin sayısının çokluğu sizi rehavete kaptırmasın, çalışmalarınız önümüzdeki cumhurbaşkanlığı seçiminin belirleyicisi olma yolunda da etkili olacaktır. Kırmıızılar başarılı olmak zorundadır. Kırmızıların başarısızlığı hükümetin hanesine, başarısı ise sizin hanenize artı yazar…

Editör: Haber Merkezi