Siyasetin aktörleri; kadın, kumar ve kubar zaaflarına yenildiğinde siyaset mafyasına, oradan da mafya siyasetine evriliyor!

Dünya, bu örneklerle dolu!

O siyasi aktör Belediye Başkanı ise, yakın çevresi ile kurduğu paravan şirketlerle önce kasayı boşaltıyor.

İmar yolsuzlukları ile müteahhitlerin kazancına ortak oluyor!

Herkesi suça ortak ederek büyük bir organize kötülük çetesi kendiliğinden kurulmuş olur…

Kadın, kumar ve kubar zaafiyeti öyle bir hal alır ki, siyasetçi mafyaya dönüştüğünü, zaman içinde de mafya siyasetine evrildiğinin farkına bile varamaz!

Suç örgütlerine şapka çıkaracak yapılar oluşur.

Oturduğu yerden kalkamaz!

Altını da üstünü de kirletmiştir artık!

İç hesaplaşma ile kiri akıtır…

Haluk Bilginer’in baba dizisinin sezon finalinde okuduğu şiirle kapatalım.

Hiçbir zaman anlamadı insanoğlu!
Dünya birine kalacak olsaydı Süleyman'a kalırdı!
Ölüm satın alınsaydı Nemrut tutar alırdı!
Çıkmadık canlara derman bulurdu, lokman hekim ölmedi mi?
Bu yüzden hiç korkmadık biz, umudumuz hep Allah'tandı.
Derdimize yüksel dedik, istediğin kadar yüksel!
Nasıl olsa geçmeyecek misin?
Zalimlere güçlen dedik, dilediğin kadar güçlen!
Nasıl olsa düşmeyecek misin?
Öyle oldu, olacak!
Bu dünya iyiyle kötünün arasında bir yerde!
Ama günü geldiğinde iyilerden taraf olacak!