“Zonguldak çok yeşil, çok güzel ama hayran oldum. Maden müzenize hayran oldum” diyen Kocabalkan, kömürün kendi yaşamındaki yerini şu sözlerle aktardı:
“Kömür benim için çok değerli. Çünkü çocukluğum ve gençliğim hep kömürle geçti. Önce sobalar, sonra kaloriferler ama yine de kömürlü kaloriferler vardı. Maalesef torunlarım kömürü bilmiyor. Henüz ellemediler, tutmadılar. Temas etmedikçe değerini bilmeleri mümkün değil.”
Kocabalkan, endüstriyel mirasın yeni nesillerle buluşması için somut bir öneri sundu:
“Nasıl bir önlem alınır bilmiyorum ama hiç olmazsa okullara birer kömür parçası hediye edilse iyi olur,” diyerek, Zonguldak’ın üretim kültürünün eğitimle buluşturulması gerektiğine dikkat çekti.
Zonguldak Maden Müzesi, geçmişin izlerini taşıyan objeleriyle sadece bir sergi alanı değil; kent kimliğini yaşatan, üretim tarihini anlatan bir öğrenme mekânı olmayı sürdürüyor.