Yasa dışı bahis, tefecilik, uyuşturucu…

Organize suç örgütü lideri olmakla suçlanan Sedat Peker'in Kıbrıs'ta uyuşturucu para trafiğinin merkezinde olduğunu iddia ettiği Halil Falyalı evinin önünde silahlı saldırıya uğradı.

Otomatik silahlarla yapılan saldırıda şoförü olay yerinde hayatını kaybetti.

Ağır yaralanan Faryalı ise Devlet Hastanesi’nde yapılan tüm müdahalelere rağmen öldü.

Şimdi bunu durup dururken niye yazdık?

Hayat böyledir işte!

Gayrimeşru kovalayan herkesi hazin bir son bekliyor.

O yüzden kimse bu günkü üstünlüğüne ve gücüne güvenmesin!

Devlet her zaman 18 yaşında!

Devlet yakalamazsa ilahi adalet peşini bırakmıyor.

Sen uyuşturucu satarsan çocuğunu uyuşturucunun elinden kurtaramıyorsun…

Kurtarsan, psikolojik hastalıklardan kurtaramıyorsun!

Hastaneye yatırsan tedavi ettiremiyorsun!

Görüyor musunuz, paranın çözemeyeceği işler oluyor!

Baronun küçüğü, büyüğü yok!

Bakıyorsun adam imparator gibi ama çömlek gibi patlamış!

Kıbrıslı da aynı, yaşadığınız şehirdeki aynı son!

Uyuşturucu trafiğine yeşil ışık yakarsan, kırmızı ışık yüzüne patlıyor!

Yasa dışı bahis, tefecilik, uyuşturucu…

Niyet belli, akıbet belli…

Hani bir söz var ya; Canı yanan sabretsin. Can yakanda yanacağı günü beklesin” diye…

Oh olsun yazısı değildir bu, asla.

Olacağı buydu yazısıdır!

Zeki Tosun ikinci defa il Başkanı oldu!

AK Parti Yönetim Kurulu Üyesi Muammer Avcı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Zonguldak programının iptaline ilişkin gelen bilgiyi parti disiplinine uymadan şahsi hesabında kamuoyu ile paylaştı.

Muammer Avcı’yı tanıyan herkes, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a olan bağlılığını, inanç ve sevgisini bilir.

Ancak, Avcı’nın bu davranışları uzun süredir Parti’nin kurumsal kimliğine zarar verdiği yönünde eleştiriler vardı.

İl Başkanı Zeki Tosun, son yapılan toplantıda Avcı’nın birim görevlerini elinden aldı.

Birkaç ay önce de yine parti disiplinine aykırı davrandığı gerekçesiyle Cumhurbaşkanı Erdoğan ile baba dostluğu olan Yargıtay Üyesi Yüksel Kocaman’ın baldızı Avukat Çağla Dursun’un partideki görevlerini elinden almıştı.

Zeki Tosun, partinin kurumsal kimliğini muhafaza etmek adına iki kritik hamle yaptı.

Bu hamlelerden kesinlikle Teşkilat Başkanı Erkan Kandemir’in haberi vardır.

Ona sormadan yapmaz!

Erkan Kandemir’inde Zonguldak’ta yaşanan her şeyden haberi olur!

Peki Erkan Kandemir kim?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın en güvendiği isimlerin başında gelen bir isim…

Yani demem o ki;

Cumhurbaşkanı ulusal basına da yansıyan bu olay karşısında ülke meselelerinden fırsat bulursa şayet, ya baba dostu Muammer Avcı’yı, ya da tüm teşkilatı emanet ettiği oğlu gibi sevdiği Erkan Kandemir’i arayacak, ona göre tavır alacak ve bu tavra göre milletvekilliği sürecini belirleyecek.

Peki AK Parti içinde yıllardır artarak süren Milletvekilleri ve Belediye Başkanlarının teşkilatla olan kavgasının yanında teşkilat içinde yaşanan bu ayrışmalar ne olacak?

Genel Merkez bilmediklerini de öğrenir!

Şıh Hazretleri!

Türkmen evine bir şıh misafir geldi,

Buyur ettiler, köylülerle birlikte odaya aldılar, köylüler ne keramet edecek diye ağzının içine bakarken, şıh arada bir irkilir gibi yapıp “Hoşt” diyordu…

Köylüler bunun bir keramet olduğunu anladılar ama ne kerameti olduğunu anlayamadılar, merakla sordular:

“Ya şıh hazretleri nedir o arada hoşt dediğin?..”

Şıh: “Bir köpek Kabe'nin duvarına işeyecek gibi niyetleniyor, onu görüyorum tabii ki, hoşt diye kovalıyorum…”

Köylülerin itikadı bir iken bin oldu… Olanları kapının eşiğinden dinleyen evin hanım ağası sofrayı hazırladı, herkesin önüne üzerinde et olan pilav geldi…

Şıhın tabağında sadece pilav vardı…

Şıh bir süre etsiz tabağa baktıktan sonra, kapıda beliren hanım ağaya “Benim tabağımda et niye yok, bunun bir sebebi var mıdır ey hatun?” diye sordu…

Hanım ağa yaklaştı, tabağı ters çevirdi, onun etlerini pilavın altına koymuştu… pilavın altında etlerin gözükmesiyle elindeki kepçeyi şıhın kafasına indirdi:

“Ulan tabağındaki eti görmedin de, Kabe'deki iti mi gördün deyyus..