Hani derler ya…



“Çok laf yalansız, çok mal haramsız olmaz” diye…



Çok konuşanlara, tatlı dilli olanlara bakın, söylediklerinin çoğu yalandır.



Bir de çok malı olanlara bakın…



Ya vatandaşı dolandırırlar, ya devleti çalarlar…



Mutlaka;  çalarlar, dolandırırlar, kaçırırlar…



Ya da yakarlar!...



Evet , evet… Yakarlar…



Müslüman ülkemin, muhafazakar, kurnaz köylü insanının zengin olma hayaliniküçümsemeyin.



Sizin o gördüğünüz köylü, hırsızlık yaparak Sanayici olur.



Sorsanız bir başarı öyküsü olarak anlatırlar.



Oysa, çalıştıkları fabrikayı önce soyarlar, ardından da fabrikayı ateşe verirler.



O kadar vukuatlıdırlar ki, babasıeroinden tutuklanır.



Hollanda’da hapse atılır.



Kefaletle çıkarılır.



Neyse…



Biz hırsızlıktan sanayiciliğe giden başarı öyküsünü anlatalım.



Gözünü para hırsı bürüyen aile köyünden çıkar.



Taa giderler Alamanyalara…



Herkes gibi başlarlar fabrikada çalışmaya…



Gel zaman git zaman işi öğrenirler.



Önce fabrikadaki lastikleri çalmaya başlar.



Yanında ki köylüsü M. G.’yi suç ortağı yapar, onun arabasıyla hırsızlık yaparlar.



Hırsızlıkları anlaşılmasın diye köylüsü H.B’ya fabrikayı yaktırır.



Koca fabrikayı ateşe verdiren İ.C,o kadar kurnazdır ki, makineleri ucuza alır.



Memleketine getirdiği makinaların bakım ve onarımını yaptırıp küçük bir yerde üretime başlarlar.



İstihdam yapıyorlar diye baş tacı yapılırlar.



Devlet hazine arazisi verir.



Büyürler…



İstihdam oluşturuyorlar diye Devlet bir daha sahip çıkar.



Binlerce metrekarelik hazine arazisi daha verir.



Daha da büyürler…



Toplumda saygın bir yer edinirler.



Oysa, çalıştırdıkları insanları haklarını vermemek için elli türlü film uydururlar.



Devletin bedelsiz arazilerine konmak ve onları trilyona satmak için elli türlü film uydururlar.



Araziye para vermezler, su ya para vermez, çalışanın haklarını vermez, çalışanlarını zehirlerler…



Çalar, çırparlar, dolandırırlar, kandırırlar, yakarlar ama sonunda Sanayici olurlar…
Editör: TE Bilisim