“Aziz hatırasını sonsuza kadar yaşatacağız” “Aziz hatırasını sonsuza kadar yaşatacağız”



Bildiğimiz Fransızların Zonguldak’ı Osmanlı Padişahlığından aldığı izin ile asker çıkardıklarıdır. Uzunca süre “Zonguldak işgal mi edildi yoksa İtilaf devletleri tarafından korumak amacı ile asker mi çıkardılar ?” sorusunun cevabını aradı.

Bunun cevabını aramak için ilk önce anlaşmalara bakalım.

30 Ekim 1918’de Yunanistan’ın Limni Adasının Mondros limanında imzalanan Mondros Ateşkes Anlaşması maddelerinde , Zonguldak ile ilgili herhangi madde bulunmamaktadır. Sadece 14. Madde “Memleketin ihtiyacı temin olunduktan sonra, İtilâf Devletlerinin kömür ve diğer ihtiyaçlarının Türkiye kaynaklarından sağlanması için kolaylık gösterilecektir. “ diye bir madde mevcuttur. Ama burada, asker çıkarma ile ilgili bir belirti bulunmuyor.

Aslında Mondros Ateşkes anlaşması, İngilizlerin oldukça makul talepleri, Osmanlı heyetini bile sevindirmişti. Fakat uygulamada hiçbir madde tam olarak uygulanmadı. Mesela anlaşmada Yunanların Anadolu’ya asker çıkartması engellenecek dense de, 18 Ocak 1919'da Paris Barış Konferansı'nda alınan kararlar ile bu değiştirilmiştir. Yunanların İzmir’e asker çıkarma izni verilmiş, Doğu'da Ermeni devleti kurulmasına sıcak bakılmıştır. Fakat Paris Barış Konferansı'nda savaşın galipleri arasında anlaşmazlıklar çıkmıştır. Osmanlı hakkındaki bazı kararlar ileriye bırakılmıştır. ( Sevr Anlaşmasına) .
Bu durum Fransa ve İtalya gibi devletlerin kendi çıkarları doğrultusunda hareket etmesine yol açmıştır. Sevr Anlaşmasında dayattıkları maddelerde de Zonguldak’ın işgali yoktur. Güneydoğu, Doğu Anadolu, Akdeniz, Ege; İngiliz, Fransız, İtalya tarafından işgal edilmesi ,direnişin kırılması maksadı ile Yunanların da İzmir’e asker çıkarmalarını sağlamıştır.

Görüldüğü gibi yapılan anlaşmalarda sadece Mondros Ateşkes Antlaşması , 14. maddesinde kömür ile ilgili karar vardır . Bir de 7. maddesinde ; Müttefikler, emniyetlerini tehdit edecek bir durum ortaya çıkarsa, herhangi bir stratejik noktayı işgal edebileceklerdir. “ diye karar aldırdılar. Bu iki kararı birleştirdiğimizde Müttefiklerin kömür ihtiyacını karşılamak için stratejik bir bölge olarak gördükleri Zonguldak’a asker çıkarıp, işgal etme hakları doğuyor.
Yani padişahtan ayrıca izin almalarına gerek yoktu.

Lakin , Zonguldak’ta karşı konulması ihtimaline karşı, padişahın onayı ile gelmeleri ve bölgede daha kolay hareket etmeleri açısından böyle bir belge hazırlatmış olabilirler.

Fransızların bölgeye asker çıkarttıktan sonra ,Kozlu’ya da İtalyanlar asker yolladı. Her ne kadar Fransızlar bunu istemese de İtalyanların da galip devletlerde müttefik olmalarından dolayı ses çıkartılmamıştı. Fransa ve İtalya asker çıkartınca İngilizler durur mu ? İngilizler de , Kilimli , Karadon ve Çatalağzı’nda konuşlandı ve havzadaki kömür ocaklarını kontrol altına aldılar.

Zonguldak böylelikle aynı Anadolu’nun itilaf devletlerince paylaşması gibi paylaşılmıştı. Yunanlarda Zonguldak’taki Rumlar aracı ile bölgede söz sahibi olmaya çalışıyorlardı.

Bakın halen Zonguldak işgal edildi mi edilmedi mi sorusuna cevabını net bir şekilde bulamıyoruz.
Burada düğümü ancak Wilson ilkeleri çözüyor.

Dönemin Amerikan Başkanı Woodrow Wilson'ın 8 Ocak 1918 günü ABD Kongresinde yaptığı konuşmasında bahsettiği ilkeler, Wilson ilkeleri olarak biliyoruz. . Amerika Birleşik Devletlerinin I. Dünya Savaşı'ndan sonra kurulmasını istediği "yeni dünya düzenine" ilişkin görüşlerini ifade ettiği bu konuşma daha sonra yapılan Mondros ve Paris Konferansında dikkate alındı. Buna göre mağlup devletler işgal edilmeyecek bunun yerine manda yönetimi altına alınacaktı.

Nedir Manda yönetimi ?
I. Dünya Savaşı'ndan sonra bazı az gelişmiş kabul edilen ülkeleri, kendi kendilerini yönetecek bir düzeye eriştirip, bağımsızlığa kavuşturuncaya kadar “Milletler Cemiyeti “ adına yönetmek için bazı büyük devletlere verilen yetkidir.

Bu sebep ile bazı ittihatçılar, ABD’nin manda yönetimini kabul etmek için gönüllü oldular. Hatta Kurtuluş Savaşı başlangıcında Halide Edip, ABD’nin manda önerisini kabul ettirmek için Mustafa Kemal ile görüşmelerde bulunmuştur. Bu öneri Sivas Kongresinde alınan karar ile ret edilmiştir. "Manda ve hakimiyet asla kabul edilemez "diye karar alınmıştır.

Sonuç :

İtilaf devletleri askerlerinin Zonguldak’a çıkarttıkları askerler, ilk önceleri manda yönetimi oluşturmak için Zonguldak'a gelmiş olsa da ; Mustafa Kemal’in başkanlığında Sivas Kongresinde alınan karardan sonra Kuva-i Milliye ordularının kurulması ve karşı cephe oluşturması artık İtilaf devletleri tarafından mandacılık yerine , işgal etme zarureti doğurmuştur. Böylelikle Zonguldak’a" daha çok " asker getirmişlerdir.
Yani mandacılık ile başlayan süreç işgale evrilmiştir.
Zonguldak’ta bilinenin aksine asker çıkartan sadece Fransızlar değildir. İngiliz ve İtalyanlarda asker bulundurmuşlardır.
Sanırım Zonguldak’ta ki bu durum netlik kazanmamasının nedeni öncesi ve sonrası ile bağlantı kurulamamış olmasından kaynaklanmıştır.

Ankara’da kurulan hükumet ve ona bağlı Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti örgütlenmeleri , Anadolu topraklarında başlattıkları vatan savunması, Zonguldak’ta da başarılı olmuş ve 21 Haziran 1921’de işgal devletleri askerlerini geri çekmiştir.

Meclisin kurulmasından bir sene sonra başlanan kömür ile ilgili kararlar olmasına rağmen, bazı devletlerin şirketleri 1936 yılına kadar sadece kömür çıkarmaya devam etmiş , 1936’dan sonra tüm madenler devletleştirilmiştir.

Kaynak: Hayati Yılmaz ile
Zonguldak Tarih

Editör: Haber Merkezi