Zonguldakspor sürekli yeniliyor.

Haftasonu yine yenildi.

Bundan sonra da yenilecek gibi görünüyor.

Süleyman Caner ile olmaz bu iş.

Yeni yönetim yapıldı.

Elini cebine atmayan yönetim kurulu var.

Esnafın çok da ciddiye almadığı bir başkan var.

Duygulandım, ağladım!

Kapuz’u alamadım, ağladım!

Yenildik, ağladım!

Para bulamadım, ağladım!

Takvim satamadım, ağladım!

Habere aracı oldum, ağladım!

Öyle her şeye zırıl zırıl ağlamakla olmuyor.

Valilik makamı para bulacak, Emniyet Müdürü seyirci toplayacak…

Süleyman Caner ağlayacak!

Şehirden katkı, esnaftan destek istiyorsan, hesapları şeffaflaştıracaksın.

Hocaya ne veriyorsun, futbolcuyu kaça satıyorsun?

Gelirin ne, giderin ne kimse bilmiyor!

Sorunca da hüngür hüngür ağlıyorsun…

Nereyi ıslatıyorsun bilmiyoruz ki…

*** .  ****

Bir hatır, Üçüncü de vur satır…

Zonguldak’ın sembol Cami’si Ulu Cami, yıllar içinde ticarethaneye döndürüldü.

Altı kuyumcular çarşısı…

Üstü Vakıf üyelerinin “özel” büroları…

Ortada bir yerde kent halkı namaz kılıyor!

Oysa Cami Vakfı, ibadethaneye yakışır işler yapması gerekiyordu.

Fakat Yönetim, boş kalan alanları Kur-an Kursu yapmak yerine ticarethane yapmıştı.

Geçen yıl, halkın bu talebini yerine getireceklerine dair sözler verilmişti.

Vakıf Başkanı Yalçın Çamur’un sözüne inandık bizde!

Ancak, o gün bugündür tek bir samimi çaba göremedik.

Yazınca araya elli kişi sokuyorlar…

Bakın buradan yine söylüyoruz.

Orada usulsüz işler var!

Ahlaki olmayan şeyler var!

Yasal görünen ancak ahlaki olmayan durumlar var!

Uydurup-kaydırıp bu günlere gelinmiş.

Vakıf Başkanı Yalçın Çamur, o gün söz vermiş, hatırı satılır dostlar girmişti araya…

Bir hatır…

İki hatır…

Üçüncüde vur satır…

Demiş Atalarımız…

Verdiğiniz sözü tutacak mısınız, tutmayacak mısınız?

*** .  ****

Yok’tan ölüyoruz…

Milletvekillerinin, siyaset yapanların kusurlarını saysak bu satırlar yetmez.

Haberci tabiri ile “çakıp” sonuç almak istemiyoruz.

Biraz taktik değiştirelim bu konuda.

Bakın Sayın Milletvekilleri, güzel insanlar!...

İyi politikacılar…

Kendinden önce halkını düşünen insanlar…

CHP’li Milletvekilimiz iflas etmiş, hastane inşaatı yarım kalmış.

Bu yıl dediniz, olmadı.

O yıl dediniz yine olmadı.

Ocak, Şubat, Mart dediniz…

Aylar, yıllar geçti, hastane inşaatı öylece kaldı.

Ama hastalık bu, öylece kalmıyor.

Zonguldak’ın yol’dan önce “Yoğun Bakım Ünitesi” sorunu var.

İnsanlar o şehir, bu şehir rezil oluyor…

Zonguldak’a reva değil bu!

Hep ölüyoruz. Çok da güzel ölüyoruz.

Yol’da kaza yapıyor ölüyoruz.

Gurbete çıkıyor ölüyoruz.

Madende ekmek kazarken ölüyoruz.

Sağlığımızı kaybediyoruz.

‘Yoğun Bakım Ünitesi’nde yer yok’tan ölüyoruz!