Zonguldak’ta yaşanan fırtına sonrası çekekler önce kent, ardından TBMM gündemindeki yerini aldı.

     Bu gelişme beraberinde, ‘Zonguldak Liman’ı özelleştiriliyor mu’ sorusunu getirdi akıllara.

     Her ne kadar özelleştirme politikalarına halkın büyük bir kesimi karşı çıksa da bu hükümetin de önceki hükümetlerin de özelleştirme politikası ortada.

     Ülke genelinde özelleştirilmeyen çok az kamu kuruluşu kaldı.

     Çekek meselesine geri dönmek gerekirse; ‘Çekekler amacı doğrultusunda mı kullanılıyor, kent genelindeki çekekler gerçekten balıkçılara mı hizmet veriyor’ sorusunun da cevabını aramak lazım.

     Ayrıca Zonguldak’taki çekekler yasal mı değil mi, bu çekeklerin tapusu, ruhsatı var mı, çekek sahipleri herhangi bir kuruma kira ödüyorlar mı, çekeklerin gerçek sahibi hangi kurum?

     Belediye mi, valilik mi?

     Çekek yeri olmayan onlarca balakçı, balıkçılık yapmayan onlarca çekek sahibi var limanlarda.

     Bu sadece Zonguldak’la ilgili bir gerçek değil.

     Ereğli’de de durum aynı.

     CHP Milletvekili Şerafettin Turpçu çekek meselesini TBMM gündemine taşıdı.

     Oysa çekeklerin kaçak olduğunu, işgal edildiğini herkes biliyor.

     Milletvekillerimiz keşke yaşanan fırtına felaketini meclis gündemine taşısalardı da afet kapsamına aldırsaydılar kent için çok daha hayırlı bir iş yapmış olurlardı.

     Zonguldak’ın TBMM gündemine taşınacak çekeklerden çok daha önemli sorunları var.

     Önemli olan kentin sorunlarını çözecek icraatlara imza atmak.

     İktidar milletvekillerinin de muhalefet milletvekillerinin de görevi kente hizmet getirmek olmalı.

     Az önce de dediğim gibi kentte fırtına felaketi yaşandı.

     Fırtına kente ciddi zarar verdi ve milletvekillerimiz aynı refleksle harekete geçip, bu fırtına felaketini doğal afet kapsamına aldırmayı başarabilselerdi Zonguldak’a hizmet etmiş olurlardı.

     Kaçak yapılar ve yapılaşmalar üzerinden siyaset yapmak, siyasetçilere de kente de bir şey kazandırmaz.

     Bir milletvekili, yasal olmayan hiçbir şeyi savunamaz, savunmamalı da…

     Balıkçıların çekek ihtiyacı varsa bu ihtiyaç yasalar çerçevesinde giderilmeli.

     Limanın içinde çekek yerleri varsa, bu yerlerden sadece geçimini balıkçılık yapanlar faydalanmalı ve hak sahibi olmalı.

     Sakın Kozlu-Kapuz arasındaki sahil şeridinde 100’den fazla kaçak yapılaşma vardı.

     Bu kaçak yapılar için tahliye kararı çıktı.

     Ayın 15’inde buralarda tahliye işlemi başlayacak.

     Önüne gelen sahile villa dikmiş.

     Devlet ve devletin kurumları varken bu kaçak yapılaşma nasıl gerçekleşmiş bunu da iyi irdelemek lazım.

     Niye yıkılıyor, niye tahliye ediliyor sorularını sorarken, nasıl yapılmış, kim izin vermiş, yasal mı, işgal mi sorularına da cevap aramak lazım.

     Hele de bu soruları TBMM’ye bir milletvekili soruyorsa, konuya hepimizden çok hakim olması gerekir.

                                                                                                                                       DOSATÇA KALIN…