CHP’nin Zonguldak’ta çiçeği burnunda, genç milletvekili Deniz Yavuzyılmaz, partinin denge ve dinamikleriyle oynamaya devam ediyor.

Aday adaylığı sürecinde sırf Harun Akın aday olmasın diye, partili bile olmayan Ali Uzun ismini genel merkez üst yönetiminin kulağına fısıldadı.

Sonra Ali Uzun ismi parti anketlerinde yerini aldı.

Parti Meclisi’nde Ali Uzun aday olsun diye çok mücadele etti.

Ali Uzun’u aday yapamasa da Harun Akın’ın adaylığının önünü kesmeyi başardı diyebiliriz.

Sonrasında kendisine yakın isimleri belediye meclis listesine koymadı diye, Merkez İlçe Başkanı Fikret Zaman’ı görevden aldırdı.

Fikret Zaman bunu bizzat kendi söyledi.

Öncesinde de İl Başkanı Hakkı Güney’i görevden aldırmak için Ünal Demirtaş ile birlikte genel merkeze imza verdi.

Her fırsatta, yaptığı paylaşımların altına ‘Deniziniz’ yazan Yavuzyılmaz, parti içinde kendi dengelerini kurmak için elinden geleni ardına koymadı.

Gençliğinin enerjisini parti içi kavgalara harcamaktan çekinmedi.

Şimdi görevden aldırmak için uğraştığı Hakkı Güney’le aynı masada oturabiliyor.

Ali Uzun’a destek verip, şimdi Şenol Şanal’ın elini havaya kaldırıp, övgüler düzebiliyor.

İnsana sormazlar mı?

‘Senin belediye başkanı adayı yapmak için çabaladığın Ali Uzun şimdi hangi partiye destek veriyor’ diye.

Arkadaşımız genç ya…

Birkaç dönem daha milletvekili olabilmek adına, Zonguldak’ta CHP’nin DNA’sı ile oynuyor.

Kendi siyasi çıkarı için CHP’ye yıllarca emek vermiş, gönül vermiş, partisi için mücadele etmiş insanları partiden uzaklaştırmak için çaba harcıyor.

Fikret Zaman’ın CHP’liliğini kim tartışabilir?

Hakkı Güney’in CHP’liliğini kim tartışabilir?

Osman Yayla’nın, Tahsin Erdem’in CHP’liliğini kim tartışabilir?

Deniz Yavuzyılmaz tartışıyor.

Tartışmakla da kalmıyor, başkanları görevden aldırıyor, aldırmaya çalışıyor.

Tahsin Erdem’i, Osman Yayla’yı, Harun Akın’ı yok sayıp, Ali Uzun’u tercih ediyor.

Yani öyle sandığınız gibi veya görünmeye çalıştığı gibi devrimci bir milletvekili değil Yavuzyılmaz.

CHP gibi bir derdi de yok.

Tek derdi var, o da yeniden milletvekili olabilmek.

Onun için yaşına, başına bakmadan partide kendi dengelerini kurup, kendi imparatorluğunu kurmaya çalışıyor.

Devrimci değil, tam tersine popülist bir kişiliğe sahip.

Bu tür karakterler çok şey yapıp gibi gösterip, aslında hiçbir şey yapmazlar.

Ağızları iyi laf yapar.

Ajitasyon yapmayı çok iyi bilirler.

Kendi belediyesinin o kadar eksiği varken, en azından yollar delik deşikken, canı sıkılır, giyer sarı çizmeleri dereye inerler.

Yeri gelir Denizlili, yeri gelir Zonguldaklı, yeri gelir Kozlulu, yeri gelir Trabzonlu olabilirler.

İktidarın projelerine iş yaparlar.

CHP’den milletvekilliği maaşı alırlar.

Zeki olur bu tipler.

Mesela pırlantaya alternatif,  taşkömüründen tek taş yüzük yaparlar.

İşçi alımlarında noteri Ak Partili olmakla eleştirip, kuraya şaibe karışacağını ima edip, gider o noterin yaptığı çekilişte kura bile çekerler.

Uzun lafın kısası bu tiplerin tek derdi vardır, o da kendi ekonomik ve siyasi çıkarları.

Yavuzyılmaz da popülist kişiliğinden yola çıkarak CHP’de kendi dengelerini kurmaya, böylelikle kendi siyasi çıkarlarını korumaya çalışıyor.

DOSTÇA KALIN…