Birkaç gündür Zonguldak’ın tezviratçıları inanılmaz bir şekilde rahatsız oluyorlar.

Ben de bilerek rahatsız ediyorum zaten.

Vicdanları rahatsız olmayınca iş başa düşüyor.

Kimin ne olduğunu zaman zaman hatırlamak gerekiyor bu şehirde.

Zeki Tosun Başkanlığında oluşturulan AK Parti İl yönetimi üzerinde oluşturmaya çalışılan dizayn ve iftiralara vicdanı olan herkes tepki göstermeli.

Denizi, kavrarı, acırı-mucırı, kanlısı-kansızı, alanı-vereni, uçanı-kaçanı, Oflusu-ofsuzu, FETÖ’cusu-sevicisi, bu kentin üzerinden kendi hayallerine kavuşmamalı.

Herkesin hatası, kusuru, eksiği var elbette.

Ama, şimdiki AK Parti İl Yönetiminde ihale dizaynatörleri yok…

İşe sokma karşılığında “Ahırındaki ineği sat 10 bin lira ver” diyen yok.

Kadının kolundaki bileziğini sattıran yok!

Köylünün canını yakan…

“Sen yerlisin, sen yabancısın” diyen yok…

Müteahhitlere kendileri için salma yapan da yok.

Bakın, çağrı merkezi için işçi alındı.

Bir kişiden partiye bağış adı altında 5 bin-10 bin lira vereceksin şartı koşan olmadı.

“Sizi devlet işine aldırdık, yıllık 5 bin lira ödeyeceksiniz” diyen yok.

Bürokrasiye, çaresiz vatandaşa "Mağazama gel orada görüşelim” deyip 10 takım elbise alanın işi görülmüyor artık.

Siyaset böyle bir şey…

Gün geldi Zonguldak’ı firavun kılıklı politikacılara teslim ettik.

Gün geldi, cebindekini ihtiyaç sahipleri ile paylaşanları görüyoruz.

Çocuk yaşta çalışmaya başlayıp, hızara kaptırdığı parmaklarıyla bu güne gelen Zeki Tosun’un yönetiminde tırnaklarıyla ticaretini yürüten bir çok isim var.

Bedelini ödeye ödeye bu günlere gelen insanlar, almazlar, verirler…

Hani diyorlar ya, “Bu merhametle siyaset olmaz” diye…

Firavunlaşacaklarsa siyaset yapmasınlar zaten.

Gün gelecek sosyal medya hesabındaki duvarına “İşe girmek için benden para istedi” denilen firavun kılıklıları da ibret olarak göreceğiz…

Allah yarına bırakıyor ama yanına bırakmıyor…