Tahsin Erdem belediye başkanı seçildikten sonra, kongre sürecine müdahale etmesi, personel alımları ve makamında asılı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan fotoğrafını nedeniyle özellikle parti tabanından büyük tepkiler almıştı.
Özgür Özel, Zonguldak'ta miting yapma kararı alınca, tüm cesaretini toplayan Tahsin Erdem, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın makamında asılı olan fotoğrafını indirdi.
Tahsin Erdem'in Özgür Özel korkusu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan korkusunun önüne geçti.
Tahsin Erdem siyasi görüşü nedeniyle değil, içinden gelerek değil, korkuyla Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın makamdaki fotoğrafını indirdi.
Evet, bunun nedeni Özgür Özel korkusu. CHP'de siyasi hayatının biteceği korkusu.
Sosyete pazarından korkuyor.
Plaj yaparken korkuyor.
Cumhurbaşkanı'nın fotoğrafını indirmekten korkuyor.
Cumhurbaşkanı'nın fotoğrafını indirmese, Özgür Özel’in tepkisinden korkuyor.
Tahsin Erdem, Zonguldak Belediyesi'ni adeta korkuyla yönetiyor.
Bu tabloya baktığımızda; Seçimleri kazanmış ama korkuya yenik düşmüş bir Tahsin Erdem görüyoruz.
Diger taraftan ise; Devlet Demiryolları'nın arazisine kaçak balık satış noktaları yapacak, liman arkasında SİT alanına izinsiz beton dökecek, ruhsatsız ve kaçak plaj açacak, Cumhurbaşkanı'nın fotoğrafını makamındaki duvardan indirebilek, CHP'lileri ve çocuklarını pervasızca belediyeye işe alacak kadar da deli cesaretine sahip bir Tahsin Erdem çıkıyor karşımıza.
'Tahsin Erdem korkam mı, yoksa cesur mu' anlamak mümkün değil.
Ereğli'nin tecrübeli Belediye Başkanı Halil Posbıyık hep, 'belediye başkanlığı yapmak cesaret ister' derdi.
Tahsin Erdem'in birbuçuk yılda içine düştüğü duruma bakınca, Halil Posbıyık'ın ne demek istediğini daha iyi anlıyorum.
Tabi, bizim anlamamızın bir önemi yok. Önemli olan Tahsin Erdem'in düştüğü durumun farkında olması ve anlaması.
Halil Posbıyık’ın, tüm olumsuz koşullara rağmen başarılı olmasındaki en önemli faktör, doğru kadrolarla çalışıyor olması.
Halil Posbıyık, alanlarında etkili en az 4-5 tane danışman barındırıyor belediye bünyesinde ve her dönem en az iki tane meclis üyesini başkan yardımcısı olarak görevlendirir.
Halil Posbıyık’ın sadece Erdemir konusunda çalıştığı bir danışman sayesinde, yani Mustafa Kuru sayesinde belediye Erdemir'e açılan davadan, 200 milyon liranın üzerinde gelir elde ederek, tüm borçlarından kurtuldu.
Peki, Tahsin Erdem'in kaç danışmanı ve meclis üyesi olan kaç tane başkan yardımcısı var?
Belediye işi tamamen ekip işidir.
Doğru kadrolarla çalıştığınızda, yanlış işler yapmazsınız.
Mesela, bir başka kurumun arazisini kiralamadan kullanmazsınız.
Yasal süreç tamamlanmadan, devletin SİT alanına beton dökmezsiniz.
Tüm resmi işlemleri sonladırmadan, kaçak ve ruhsatsız plaj açıp, bir gencin hayatını kaybetmesine neden olmazsınız.
Sırf siyasi rant uğruna belediyeyi liyakatsız personellerle doldurup, milyonlarca lira maaş ve mesai ücreti ödemezsiniz.
Anlaşılan o ki Tahsin Erdem profesyonel kadrolardan yoksun, müdürleri yok sayarak herşeyin kararını kendi başına veriyor.
Sonra da çıkıp, 'çöpler neden toplanmıyor' diye soruyor...
Bugüne kadar Tahsin Erdem'in önüne kaç temizlik personeli ile ilgili tutanak gittiğini biz bile biliyoruz.
İşinin gereğini yönetici yapıyor, ama Tahsin Erdem personel alımlarını ihtiyaca göre değil, siyasi kafa kol ilişkilerine göre yaptığı için, önüne gelen tutanakları da sümenaltı ediyor maalesef.
Hiçbir şehir plancısı, hiçbir imar müdürü kaçak bir projeye 'evet' demez, SİT alanına, üstelik izinsiz beton dökülmesine de onay vermez.
Demek ki Zonguldak Belediyesi'nde, Tahsin Erdem ne derse o oluyor.
Yoksa hiçbir belediye, bu kadar çok kaçak-göçek projelerle gündeme gelir mi?
Uzun lafın kısası, Tahsin Erdem bir an önce, 'ben ne dersem o' kafasından vazgeçmeli.
Tahsin Erdem, CHP'lileri ve CHP'lilerin çocuklarını belediyeye doldurmaya bir son verip, acilen alanında uzman birkaç danışman bulmalı kendine.
Tahsin Erdem, İmar Kanunu konusunda uzman bir avukat, belediyeye proje üretecek bir mimar ve iletişim konusunda uzman bir danışman almakla işe başlayabilir.
Ama herşeyden önce Tahsin Erdem, 'ben bilirim' hastalığından vazgeçmeli.
Bu ilk değil.
Bugüne kadar Tahsin Erdem'i defalarca uyardık, bazı noktalara dikkat çektik, belediyenin işleyişi ile ilgili birçok konunun altını çizdik.
Ama Tahsin Erdem bu yapıcı uyarıları hiç dikkate almadı, hep kendi bildiğini yaptı.
Tabi, bu bir tercih meselesi.
'Ben belediyeyi bildiğim gibi yönetirim, size ne' de diyebilir, bugüne kadar yaptığı gibi...
Biz de bu kentte yaşıyoruz.
Biz de bu kentin sakini ve sahibiyiz.
Bizim de söz hakkımız var diye düşünüyorum.
Yoksa Tahsin Erdem'le kişisel bir sorunumuz yok.
Bir talebimiz, bir isteğimiz, kişisel bir beklentimiz de yok.
Sadece fikir özgürlüğünden doğan Anayasal hakkımızı kullanıyoruz.
Bu hakkımızı kullanırken siyasi olarak da hareket etmiyoruz, raraf olmuyoruz.
Mesela, yeri geliyor kentin valisini, bürokratlarını ve iktidar partisinin siyasi temsilcileri ile belediyelerini de eleştiriyoruz.
Onun için umarım Tahsin Erdem bu eleştirilerimizi kasıtlı değil de yapıcı eleştiriler olarak kabul eder.
10 KASIM
Geçtiğimiz ay cumhuriyetin 102'nci kuruluş yıldönümünü büyük bir coşkuyla kutladık.
Bu ay ise 102 yıl önce Cumhuriyeti kuran Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, ölümünün 87'inci yıldönümünde saygı ve minnetle anıyoruz.
29 Ekim'de bandolar eşliğinde, konserlerle cumhuriyetin doğum gününü kutladık, 10 Kasım'da ise sirenler eşliğinde Cumhuriyeti kuran yüce Atatürk’ün yasını tutacağız.
Atatürk, 'Benim iki büyük eserim vardır; biri Türkiye Cumhuriyeti, diğeri Cumhuriyet Halk Partisi’dir' demiştir.
Atatürk sadece Türkiye Cumhuriyeti'ni kurmadı, 'büyük eserim' diyerek, cumhuriyetle bir tuttuğu Cumhuriyet Halk Partisi’ni de kurmuştur.
Eylül 1923'de Halk Fırkası olarak hayat bulan yolculuk, 1924 yılında Cumhuriyet Halk Fırkası ve 1935 yılında da Cumhuriyet Halk Partisi'ne dönüşmüştür.
Atatürk'ün, 'büyük eserim' dediği CHP, Atatürk’ün 'büyük eserim' dediği Türkiye Cumhuriyeti ile yaşıt bir partidir.
Cumhuriyet Halk Partisi, Atatürk tarafından altıok temeli üzerine inşa edilmiştir.
Onun için sosyal medya hesaplarındaki profillerinde Ekrem İmamoğlu'nün fotoğrafını kullanan tüm CHP'lilere çağrımdır!..
Bari 10 Kasım'da profillerinizden Ekrem İmamoğlu fotoğraflarını kaldırıp, yerine Cumhuriyetin ve Cumhuriyet Halk Partisi'nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün fotoğraflarını koyun.
Özünüze dönün...