Geçtiğimiz aylarda OSB'den çıkan atıklar yine Hamzafakıllı, Topçalı ve Bölücek köylerinin içinden geçen dereye bırakıldı ve bu durum dere içindeki balıkların ölümüne neden oldu.
Bölge muhtarları ve çevre gönüllüleri bu çevre katliamına karşı defalarca tutanak tuttuklarını ve şikâyetlerde bulunduklarını, her seferinde Jandarma Çevre Timi ve Kocaeli Üniversitesi'nden gelen ekiplerce sudan numuneler alınarak analiz için götürüldüğünü,
ancak Çevre İl Müdürlüğü'nün bu atıkları hangi fabrikaların bıraktığını kamuoyuna açıklamadığını ileri sürdü.
Haber: Seyfi BOYRAZ
Ereğlili çevre aktivisti Çeti Yılmaz, gerekli incelemeler yapılmasına rağmen herhangi bir açıklama yapılmaması tepki gösterek;
"Bu bölge, Ereğli'nin sebze ihtiyacını karşılayan önemli tarım arazilerini barındırıyor. Galvaniz ve Alüminyum fabrikalarından çıkan atıklar doğrudan dereye akıtılarak toprağımızı ve suyumuzu zehirliyor.
Çevre İl Müdürlüğü'nün sadece para cezası uygulaması, bu soruna caydırıcı bir çözüm getiremiyor.
Halk sağlığı, toprağımız ve suyumuz, hiçbir fabrikanın çıkarlarından daha az değerli değildir. Kirletilen derler. Gülüç nehri ile birleşerek karadeniz dede ciddi kirliliğe neden oluyor.
Ereğli Belediyesi sınırları içinde kalan bu bölgede, yerel yönetimlerin yetkilerini kullanmaması da sorunu derinleştiriyor. Zehirli atıklarla toprağımızı, suyumuzu ve yediğimiz gıdaları kirleten bu duruma karşı halkın ortak tepki göstermesi gerekiyor.
Ereğli OSB ve bu kirliliğe neden olan fabrikalar, sorun çözülene kadar çevre gönüllülerinin ve yöre halkının gündeminde kalmaya devam edecek.Hukuk mücadelesi dahil Anaysadan doğan haklarımız dahil türlü meşru mücadele hakkımızı sonuna kadar kullanacağız. Kamuoyuna duyurulur" dedi.