Son zamanlarda özellikle FETÖ iddiaları sıkça gündeme gelmeye başladı.

İlçe ekonomisinin bir çok sektöründe FETÖ sermayesi ile ilgili ciddi şüpheler özellikle sosyal medya üzerinden dillendiriliyor.

FETÖ sermayesinin en çok inşaat sektöründe aklandığı iddiaların başında yer alırken, gıda sektöründe de bazı isimlerin de yine FETÖ sermayesi ile kısa sürede uzun yol almasından söz ediliyor.

Ama asıl önemli olan iddia ise FETÖ'cü olduğu bilinen ve kapatılan Ereğli Sanayici ve İşadamları Derneği (ERİD) yönetici ve üyelerinin MÜSİAD içinde yuvanlandıkları yönünde.

Tüm iddiaları yakından takip ediyoruz. Hiç kuşkusuz devletin ilgili kurumları da bu iddiaları yakından takip ediyordur.

Çünkü özellikle ERDEMİR faktöründen dolayı güçlü bir ekonomiye sahip olan Ereğli'de, 15 Temmuz öncesi güçlü bir FETÖ yapılanması vardı.

Bu yapılanma özellikle Ticaret ve Sanayi Odası'nda etkin bir rol oynuyordu.

Öyle ki dönemin Ereğli TSO Başkanı Ahmet Likoğlu ve yine dönemin Ereğli Belediye Başkanı Murat Sesli'ye yapılan operasyonların arkasında da gizli tanıklardan, operasyona katılan emniyet mensuplarına ve operasyon talimatı veren özel yetkili savcıdan, cezayı veren hakime kadar FETÖ'cü yapılanmanın olduğu 15 Temmuz sonrası gün yüzüne çıkmıştı.

Çelik-2 Operasyonu'nda görev alanların bor çoğu FETÖ Terör Örgütü soruşturması kapsamında terör örgütüne üye olmaktan ya tutuklandı, ya memuriyetten atıldı ya da firar etti.

Öyle ki 15 Temmuz darbe girişiminin ardından bu tür operasyonlara imza atan özel yetkili mahkemeler kapatıldığı gibi verdikleri kararlar da yok sayılarak yeniden yargılama yoluna gidildi.

FETÖ yapılanmasının ve sermayesinin çok güçlü olduğu Ereğli'de öyle ülke genelinde olduğu gibi ciddi operasyonlar olmadı.

Ordu dahil devletin bir çok kurumunda binlerce kişi FETÖ Terör Örgütü'ne üye olmaktan tutuklanıp, memuriyetten men edilirken, Türkiye'nin en büyük sanayi kuruluşu olan ve OYAK bünyesinde bulunan ERDEMİR'de bu tür uygulamalara tanık olamadık.

Hal böyle olunca, son günlerde Ereğli'de gündeme gelen FETÖ sermayesi ve yeniden yapılanması iddiaları daha da önem kazanıyor.

Bu önem nedeniyle bir yandan FETÖ iddialarını araştırırken, bir yandan da bu iddiaları gündemde tutmaya, dikkat çekmeye çalışıyorum.

Çünkü FETÖ zihniyetinin özellikle ekonomi alanında acıması ve insafı yok.

Hangi sektörde olursa olsun, rakip gördüklerini hep batırdılar. Buna Ereğli'de en iyi örneklerden bir tanesi de İstanbul Pastaneleri'dir.

Ereğli İstanbul Pastanesi'nin batmasının en önemli faktörü aynı sektördeki FETÖ sermayesidir.

Günümüz Ereğli'sinde ise özellikle inşaat sektöründe, yapılan ortaklıklarla perdelenen ciddi bir FETÖ sermayesinin kullanıldığını düşünüyorum.

Böyle düşünen de sadece ben değilim. Yazımın başında da belirttiğim gibi Ereğli'de birçok insan birçok yerde ve ortamda kısa sürede zenginleşen isimleri konuşuyor. Ereğli kamuoyunda bu anlamda oluşmuş ciddi bir merak var.

Mesela Ereğli'de gıda sektöründe faaliyet gösteren genç bir ismin, kısa zamanda akıl almaz bir şekilde zengişleşmesi, insanların kafasında soru işaretleri oluşturuyor.

Mesela bir Eregli'de bir lokantanın bu ekonomik koşullarda, kar amacı olmayan Zonguldak Belediyesi'nin Kent Lokantası'ndan daha ucuza yemek satması yine kafalarda soru işaretleri oluşturuyor.

İşte ben de kendimce bu sorulara cevaplar aramaya çalışıyorum. Her iddiayı ciddiye alıp, araştırıyorum.

Ereğli MÜSİAD'ı mercek altında tutuyoruz. İddia edildiği gibi; 'Geçmişin FETÖ'cü derneğinde yer alan iş insanları ve esnafları gerçekten MÜSİAD çatısı altında mı yuvalanıyorlar', araştırıyoruz.

Elimizden geldiğince hassas ve dikkatli davranıyoruz.
Alakası olmayan hiç kimseyi, terör örgütü ile ilişkilendirmek gibi bir hataya düşmemek, haksızlık etmemek, kimsenin vebalini almamak için de ince eleyip, sık dokuyoruz.