Bütün memlekette kaldırım işgaline karşı savaş açtılar.
Sabah 07.00’de milletin dükkanın önünde ne var, ne yok kamyonlara yükleyip yükleyip gittiler!
Özcan bey, Zabıta Komiserine talimat veriyor.
“Pazaryerindekilerde kaldırılacak” diye!
Kendini Özel Kuvvetlerde görevli bordo bereli zanneden Zabıta Komiseri Abdurahim Altuntaş “Ben pazaryerine girmem, her yer tezgah orada” diyor.
Gireceksin!
‘Girmem’ derken, istifa ediyor!
Özcan bey, “Senin istifanı ben kabul etmiyorum, ben istemedikçe istifa edemezsin” diyor!
Bordo bereli izni ayrılıyor!
Özcan bey, minik bir şov uğruna, bu ekonomik sıkıntıda yazın iş yapan esnafın masasını, taburesini dağıtıp, ekmeğine kan doğradı!
Bordo bereliyi pazarcı esnafının üzerine salamadı!
Gücü yetiyorsa pazarcı esnafının işgaline müdahale etsin!
Gücü yetiyorsa Kesbiç Market’in önünde şov yapsın!
Yapabilir mi?
Bunlar ancak gaslighting siyaseti yapabilir!
Mazlum esnafın taburesini kaldırır, partide tabureye oturur şirinlik yaparlar…
Ver mehteri…
Gaslighting: Diğer adı psikolojik manipülasyon olan gaslighting, kişinin kendi akıl sağlığını sorgulamasına neden olan yalanlar, inkar ve sindirme taktikleri yoluyla manipüle edildiği bir psikolojik taciz biçimini tanımlamak için kullanılan bir terimdir.
Üç şık var!
Sözleşme süresi uzatılan Kdz. Ereğli Devlet Hastanesi Müdürü Ercan Yirmibeşçik hakkındaki iddiaların ardı arkası kesilmiyor.
Kadın çalışanları gizli kameraya alan bir personelle ilgili işlem yapmak yerine emekli ettirmesinden tutunda bir medikal firmasıyla olan ilişkisine kadar…
Cerrahların değil, kendi istediği medikal malzemeleri zorunlu tuttuğuna yönelik iddiaları araştırıyoruz.
İki firma!
İki bitişik nizam adres!
Ama sahibi aynı kişi!
Deniliyor ki; Devlet hastanelerine ucuz Tayvan, Hindistan mallarını Alman fiyatına satan çok namuslu biri!
Doktorlarla el altından da konuşabiliyormuş…
Siyasi atamayla Hastane Müdürü yapılan eski Oyka Kağıt çalışanı Ercan Yirmibeşçik, şayet iddia edildiği gibi medikal firmasıyla iş tutuyorsa üç şık var!
Ya Yirmibeşçik’e bir siyasetçi yol vermiştir!
Ya Medikal sahibi siyasidir!
Ya da medikal sahibi siyasetçiyle ortaktır!
Üç şıkta da işin ucu bir siyasetçiye dayanıyor!
Bakalım kime dayanacak…
Oğlundan dayak yiyen zampara!
Viskinin yanında kabuklu fıstık seven bir başkan, fakirlik dönemindeki Peugeot 406’sıyla ferrari gibi hız yaparken yakalanmış.
Dorukhan’ın o güzel doğa harikasından baston kentine!
Baston kentinden ırmak kıyına!
Oradan Gökçebey’in ormanlarına…
Hızını alamayan zampara başkan, elleri cebinde bir sanayi kuruluşunun lojmanı önünde Mehtaplı geceleri beklerken Ankara’dan gelen oğluyla yıldızlı bir gece yaşıyor!
Burnu kırılan zampara, bir ay rapor alarak ortadan kayboluyor.
Eşi sinir krizi geçirip psikiyatri servisine yatış yapıyor!
Öğle yemeği yediği sponsor iş insanının akrabası kadın da Ege’ye yerleştiriliyor!
O cenahta bir şey değişmiyor, öğle yemekleri, sponsorluk işleri sürüyor!
Kadını sürüyor, meseleyi de kapatıyorlar!
Sonra…
Sonra değişim başlıyor!
Peugeot 406 gidiyor, yerine TOKİ Passat geliyor…
Rahmi sağolsun, rüşvet Passat’ı resmiyete döküyor!
Gökçebey’i geçiyor, taaa uzak bir yere gidiyor…
Yasak aşkın ismi de değişiyor tabi…
Durmak yok, yola devam ediyor zampara!
Bakalım nerede toslayacak tosbağa!