Muhterem cemaat…

Saygıdeğer mümin kardeşlerim…

Bugünkü hutbemizin mevzu;

Ahlaksız yazı ve yorumlarıyla, itibarsızlaştırma çalışmalarıyla insanları yıpratan Ali Rıza Tığ’ın artık toplumsal bir sorun haline gelmesidir.

*

Zonguldak’ın en çok ‘tık’lanan Pusula Gazetesi’nin ahlaksız yorumlarıyla ünlü sahibi Ali Rıza Tığ, cinsel içerikli haber ve yorumlarından sonra cinsel içerikli fıkralarla tatmin olmayı sürdürüyor!

Resmi ilan ve yaptığı cinsel içerikli haberler nedeniyle Devlet Korumasında yaşamak zorunda kalan Ali Rıza Tığ’ın en masum cinsel içerikli fıkrasını, kendisini destekleyen;

AK Parti Zonguldak Milletvekilleri Polat Türkmen, Hamdi Uçar, Ahmet Çolakoğlu, AK Partili Zonguldak Belediye Başkanı Ö. Selim Alan, AK Partili Kozlu Belediye Başkanı Ali Bektaş’a ve siyasi güçten korktuğu için destek vermek zorunda bürokratların bir kez daha okumasını tavsiye ediyoruz.

Ali Rıza Tığ’ı, ÇELİK-2 Operasyonu çete davasından kurtarmak için cansiparane uğraşan sevgili dostu, iş adamı Seza Çanakcı’nın da…

Keyifli okumalar…

*

Kadının biri, ciddi bir para harcayıp estetik yaptırmış ve alışverişe çıkmış. Mağazada ödemeyi yaptıktan sonra, kasiyere, "Sizce kaç yaşında gösteriyorum?" demiş.
Kasiyer, "35 olması lazım" demiş.
Kadın da, "Aslında 57 yaşındayım!" demiş. Mutlu bir şekilde mağazadan ayrılmış.
Ardından Mcdonalds'a gitmiş, yemeği aldıktan sonra buradaki kasiyere de aynı soruyu sormuş. Kasiyer de, "29 yaşında olmalısınız" demiş.
Kadın, "Aslında 57 yaşındayım!" demiş. Yüzünde kelebekler açar bir şekilde çıkmış, Mcdonalds'dan.
Otobüs durağında beklerken, dayanamamış duraktaki yaşlı adama da kaç yaşında göründüğünü sormuş. Yaşlı adam da, "Göğüslerini avuçlarsam tam yaşını söyleyebilirim" demiş.
Etrafta kimse yokmuş. Kadın, merak içinde yaşlı adamın isteğini kabul etmiş. Yaşlı adam göğüslerini epeyce bir yoğurduktan sonra, "57 yaşındasınız" demiş.
Kadın, şaşırmış, "Muhteşem bu! Nasıl bildiniz?" diye sormuş.
Yaşlı adam da:
"Mcdonalds'da tam arkanızdaydım..."

Emniyet Müdürü’nü kınayanlar, Ali Rıza Tığ’ı kınayamazlar!

Bel altı yazılarıyla, imalı ahlaksız yazılarıyla, itibarsızlaştırma, yıpratma ve dostlarının çıkarına yönelik siyasi algı operasyonlarıyla Ali Rıza Tığ, gerçekten toplumsal bir sorun haline gelmiş, hatta haddini fazlasıyla aşmıştır.

AK Partili, Çay ocağı işleten Aydın Arıcı, Ali Rıza Tığ’ın kendisinden 5 bin lira istediğini, vermediği için aleyhinde yazdığını,

Memurlar Lokali İşletmecisi Sami Aydın, Ali Rıza Tığ’ın kendisinden 10 Bin TL istediğini, gazeteci Atilla Öksüz’ün de tanık olduğunu, vermediği için yıllardır aleyhine yayınlar yaptığını,

Müteahhit Ragıp Bayraktar, Ali Rıza Tığ’ın kendisinden para istediğini verdiği için itibarsızlaştırıldığını,

AK Partili Karaman Eski Belediye Başkanı Mustafa Kalaycı, yine Ali Rıza Tığ’ın kendisinden 3 bin 500 TL para istediğini, anketlerde kendisini birinci göstereceğini, vermediği için hayatının mahvolduğunu basın açıklaması ile söyledi.

Uçan kuşa, kınama yapan Gazeteci örgütleri şantaj iddiaları karşısında adeta deve kuşu gibi kafalarını kuma gömdü.

İş adamı, Belediye Başkanı ve Emniyet Müdürü’nü kınamaktan bir an geri kalmayan bu örgüt temsilcilerinin samimi olmadığına tüm Zonguldak tanıklık etmiş oldu…

Aslında onların maskeleri düştü!

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Zonguldak Temsilcisi Atilla Öksüz, sustu!

Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Derya Akbıyık, sustu!

Karaelmas Gazeteciler Derneği Başkanı Mustafa Emen, sustu!

İşlerine geleni kınayan, korktuklarına susan Meslek Örgüt Başkanları ve Yönetim Kurullarının kamu kurum ve kuruluşlarında etkili olmak adına övündüğü, gerçekler karşısında tırstıkları tarihe not olarak düştü!

Açığı olanlar o görevden istifa etmeli, hepsi anahtarı gazete dağıtıcılarına teslim etmelidirler!

En azından onların açığı, bunların açığından daha azdır!

Çanak, çömlek patladı: Sobe!

Çocukluğumuzda oynadığımız oyunlarda ebe yaptığımıza ‘Çanak, çömlek patladı’ derdik…

Ebe olanı, yani sobelediğimizi ortamıza alır, oyunu onunla oynardık.

Parasıyla kendini saydıran, sahip olduklarıyla kendini herşeyin sahibi zanneden bir iş adamının çevirdiği tüm numaralardan haberimiz var.

Nereden dolanırsa dolansın, çevirdiği her şey ayağına dolanacak.

Ayağına kim gitti, o kimin ayağına gitti…

Kimden yardım istiyor, bizi yok etmek için nasıl çırpınıyor biliyoruz.

Her defasında sobeleniyor!

Gerçekten başına neler geleceğinin farkında değil, idrak sorunu yaşıyor!

Milletin üzerine saldığı maşasını kurtarırken kendi eli yanacak farkında değil!

Bizimle değil, önce ciddi sorunlar yaşayan evladıyla ilgilense çok daha hayırlı olacak.

Yardım ve yataklık edenlerden de haberimiz var!

Vallahi bu işin sonunda çok pişman olacaksınız…

Aile şerefi yerlerde sürünür haberiniz olsun!

Azdan az, çoktan çok gider…

AK Parti Genel Merkezi’nden paparayı yedi!

FETÖ itirafçısı AK Partili Kozlu Belediye Başkanı Ali Bektaş, liderine ‘diktatör’ diyen sanatçıyı Kozlu’ya getirecekti.

Evinde esrar, kenevir yakalatan ve 17 yılla yargılanan sanatçı da sahne alacaktı.

AK Parti Genel Merkezi’nden paparayı yediler!

AK Partili bir Belediye Başkanı, Z kuşağına, esrar yakalatan sanatçı ile hitap etmek istiyor.

Akıl tutulması değil de nedir?

DSP’den CHP’ye, CHP’den TDH’ye, TDH’den AK Parti’ye geçen, siyasi bir duruşu, ilkeleri, prensipleri olmayan devşirme siyasetçiler AK Parti’yi madara etti.

AK Parti’ye geçince de FETÖ itirafçısı olup çıktılar…

Neyse ki, bunları haber yapan gazeteci Alev Uzunbaş’ı kınayarak kendilerini akladılar!

Yaşar Karaman da size toplu ziyaret eder, gövde gösterisi yaparsınız artık!

Neyse şimdi meşgul etmeyelim Sayın Bektaş’ı…

Müfettişlerle ilgilensin!

Devlet, bizi değil, ihale verdiği ME-SA inşaatın işlerini aşatırsın!

Bize gelen ihbarları buradan paylaşmaya karar verdim!

Devletin ve hükümetin temsilcisi Vali Mustafa Tutulmaz’ın bilgisine ve ilgisine sunalım.

Bakalım sadece bizi mi araştırıyor, yoksa Devlet ve milletin çıkarına da bize gösterdiği hassasiyet kadar samimi mi?

Bizim SSK’mız da, yasal haklar dairesinde, bizzat da ödüyorum. Tek kuruş borcum yok!

Vergimizde, suyumuzda, elektriğimizde, çalışma ruhsatımızda var…

Tek kuruş vergi, elektrik, su borcumuzu bulamazsınız!

Bir devlet memuru babanın çocukları olarak, önce devlete olan borcumuzu ödemiz gerektiğini çocuk yaşta öğrendik.

Kazandığımızla geçinmeyi, borç almadan yaşamayı öğretti bize…

Borç veririm ama borç almam. Hiç kimse, kendisine borcum olduğunu söyleyemez…

Geriye özel yaşamım kalıyor, onu da araştırdığınız kadarıyla siz ortaya koyun!

İhale beklentimiz yok, ağabeyim Almanya’da yaşıyor, hatta tüm sülalem orada, henüz müteahhitliğe başlamadılar, Zonguldak’tan hiçbir beklentileri de yok, imar talebimiz de yok, hırsızlığımız da, yolsuzluğumuz da yok…

Ama yine de, siz devletin tüm imkanlarını seferber edip beni araştırın!

Aslında zahmet etmenize gerek bile yok, sorsanız hepsini anlatırım!

Bir ifade için, bir ekip arabasını, üç tane polis memurunu benim kapıma gönderen Devlet, önce ihale verdiklerini millet adına araştırmalı…

Beni araştırırken, Devletten ihale alan bazı müteahhitleri de araştırırsanız vicdanen aldığınız maaşın da hakkını vermiş olursunuz öyle değil mi?

Ünlü Ali Rıza Tığ’ın ağabeyi  Sabri Tığ ve eniştesi Mecit Aydın’ın sahip olduğu MESA inşaat, aynı adreste üç şirketle ihalelere girmiş, ihale yasağı almıştı.

Tekrar hatırlatalım, Sabri Tığ, AK Parti Belediye Meclis Üyesi olduğu dönemde inşaatın kullandığı kaçak su nedeniyle yargılanmıştı.

Vatandaşların iddiasına göre; Çevre ve Şehircilik Müdür Yardımcı Eray Afşar ile MESA inşaatın ilişkileri araştırılmalı.

Eray Afşar, Devrek KYK Yurt ikmal işinde MESA inşaatın eksiklerini kapattığı iddia ediliyor.

Devrek’te yapılan bir okul inşaatının kesin kabulü yapılmasına rağmen ciddi eksiklikler olduğu ve Gençlik Spor il Müdürlüğü’nden alınan ihalelerin incelenmesi isteniyor.

Zahmet olmazsa tüm müteahhitler batarken, batırılırken, MESA inşaatın ihale yasağını nasıl kaldırdığını, hangi işleri aldığı ve nasıl bitirdiklerini de Devlet olarak araştırır mısınız?

Tabi vaktiniz varsa!