Karşımızda adam varmış.
Gazeteciye, tefeciye, mafyaya avanta vermemiş.
Oysa biz kimsenin adamlığını sorgulamadık.
Avanta istemedik.
Kamu yararı gözeterek, elimize ulaşan iddiaları kamuoyu ile paylaştık sadece.
Bazı sorulara yanıtlar istedik.
Firma ismini, firma sahibini açık açık da yazdık.
Yine yazalım; Firma adı Arısan, Firma sahibi Ahmet Aşkar...
Ahmet bey iddialara yanıt vermek, kendini temize çıkarmak yerine adamlığından dem vurmuş.
Yetmemiş avanta iftirasını arkasına sığınmış.
Hızını alamamış bizi kahpelikle suçlamış.
Sayın Ahmet Aşkar, eğer dediğin gibi adam gibi adamsan, geyik yapmayı, delikanlılık ayaklarını bırak ve iddialara cevap ver.
Hatta istersen cevap hakkını istediğin zaman TEMPO Gazetesi'nde kullanabilirsin.
Gazeteciye 'kahpe' demek, 'maşa' demek, avanta istemekle suçlamak adam gibi adamlığa yakışmaz.
Bir işadamına böyle sokak ağzı kullanmak hiç ama hiç yakışmaz.
Haber ortada.
Haberi yazan ortada.
İddialar ortada.
Sorular da ortada.
Yapmanız gereken tek şey iftirayı, hakareti, tehdidi bir kenara bırakıp, iddialara cevap vermek.
Bu iddiaları çürütmek çok kolay.
Kesilen faturalar Vergi Dairesi'nde.
Alınan faturalar da Vergi Dairesi'nde.
ÇATES'e verilen kömür ortada.
ÇATES'e kesilen fatura da ortada.
Bu öyle WhatsApp durumunda paylaşım yapıp, ahkam kesmekle olmaz. Zira iddialar çok ciddi. Sanırım siz bu ciddiyetin henüz farkında değilsiniz.
Gerçi siz açıklamasanız da Vergi Dairesi'nin incelemelerinde tüm gerçekler ortaya çıkacaktır.
Lütfen biraz ciddiyet Ahmet Bey!..