Yerel seçimlerin üzerinden 16 ay gibi bir süre geçti.
Selim Alan'ın 1 dönemlik belediye başkanlığının ardından, Tahsin Erdem ismi şehirde bir heyecan yaratmıştı.
Selim Alan için en çok yapılan eleştiri 'kibir' ve işe alımlar meselesiydi.
Kibir aslında hepimizde var ama makam temsil eden kişilerde daha çok göze batıyor ve ön plana çıkıyor.
Tahsin Erdem'in yapması gereken tek şey vardı aslında.
Çok da basit birşey bu.
Selim Alan döneminden dersler çıkarmak.
Yani kibirden uzak durmak ve işe alımlarda hassas olmaktı.
Peki, Tahsin Erdem bunu başarabildi mi?
Bence başaramadı.
Liyakatsız, kafa kol ilişkileri üzerinden yapılan işe alımlar, Tahsin Erdem'in dürüstlük ve Erdemli belediyecilik şiarını boşa çıkardı.
Ben dahil birçok insan Tahsin Erdem'in dürüstlüğünü, samimiyetini ve başkanlık becerisini sorgular hale geldi.
Açıkçası ben gidip çayını, kahvesini içtiğim, sohbet ettiğim, ekonomi, siyaset konuştuğum Malı Müşavir Tahsin Erdem'i özlüyorum.
Belediye Başkanı Tahsin Ermem'le, Malı Müşavir Tahsin Erdem arasında dağlar kadar fark var.
Bir makam, bir insanı 1,5 yılda nasıl bu kadar değiştirebilir ki?
Gerçekten inanamıyorum.
YALI CADDESİ HAKKINDA ŞOK İDDİA
Yalı Caddesi Ereğli'nin en nezih yeri diyebiliriz.
Restoranları, yeni nesil meyhaneleri ve kafeteryaları ile Ereğli'ye modern, çağdaş bir kent havası katıyor.
Başkan Halil Posbıyık sahil için, 'Ereğli'nin misafir odası' demişti.
Bence Yalı Caddesi de Ereğli'nin balkonu.
Genci-yaşlısı Ereğli insanının nefes aldığı bir yer.
Yalı Caddesi, Bozhane ve ofis yolu Ereğli'yi Ereğli yapan yerler bence.
Ereğli insanı ve Ereğli'ye dışarıdan gelenler yılın dört mevsimi bu yerlerdeki mekanlarda vakit geçirip, eğleniyor.
Yalı Caddesi'ndeki içkili mekanların kapatılacağı yönünde iddialar geliyor kulağımıza.
Aynı iddialar Bozhane için de geçerli.
Umarız bunlar sadece asılsız bir iddiadan ibarettir.
Gerçek olursa, Ereğli'nin cazibesi yara alır.
İMAR PLANI
Gündeme taşıdığımız Zonguldak İmar Planı hakkında telefonlarımız susmuyor.
Çok ciddi iddialar ortaya atılıyor.
İnanılır gibi değil. Her ne kadar inanmak istemesek de iddiaları, yaşanan mağduriyetleri, yapılan kıyakları dinliyor ve araştırıyoruz.
Dediğim gibi akıl almaz olaylardan bahsediliyor.
Tahsin Erdem ve ekibi bu imar meselesini ne kadar ciddiye alıyor bilmiyorum ama iddialara ve vatandaşların mağduriyetlerine baktığımızda imar meselesinin ne kadar önemli olduğunu daha iyi anlıyoruz.
YİNE ÇACUMA!.. YİNE DEVLET HASTANESİ!..
Çaycuma Devlet Hastanesi'nde yaşanan mobing, şiddet ve tehdit skandalını gündeme taşımıştı.
Haberin ardından ihbar üzerine ihbar alıyoruz.
Teknik personelin boğazını sıkarak acil servislik yapan şef yardımcısı Serkan Altınok'un deyim yerindeyse fazla mesai zengini olduğu ortaya çıktı.
Müdür Fethi Kuzu'nun koruması altındaki Serkan Altınok'a, sadece 5 ayda 500 saatten fazla mesai yazılmış.
Neredeyse her bayram ve her resmi tatilde yine aynı isim fazla mesai yapmış.
Sanırsınız ki Çaycuma Devlet Hastanesi'nde bu arkadaş olmasa bütün işler duracak. Hastane hizmet veremez hale gelecek.
Sağlık Müdürü mü olur, Kaymaka mı olur yoksa Vali Bey mi olur bilmiyorum ama artık devlet, hastanesine bir el atmalı, hastaneye bir çeki düzen vermeli diye düşünüyorum.