LÜTFEN BİRİ CHP'Yİ DE BELEDİYEYİ DE TAHSİN ERDEM'İ DE HALİL FURAT'TAN KURTARSIN!..

Allahım, ne günlere kaldık.

Koskoca bir şehir olarak, aylardır Halil Furat'la yatıp, Halil Furat'la kalkıyoruz.

Tahsin Erdem önseçimi kazandı, Halil Furat gündem oldu.

Tahsin Erdem belediye başkanı seçildi, yine Halil Furat gündem oldu.

Delege seçimleri yapıldı, merkez ilçe kongresi gerçekleştirildi, yine Halil Furat gündem oldu.

Belediyeye işçi alımları yapıldı, Halil Furat yine başrollerde.

Şimdi CHP'nin İl kongresi gerçekleştirilecek, adaylardan çok Halil Furat'ı konuşuyoruz.

Zonguldak Belediyesi Revizyon İmar Planı yapıyor, gündemde kentin imarı değil yine Halil Furat var.

Öyle ki Revizyon İmar Planı'nı üstlenen Orplan Planlama İnşaat Ticaret Şirketi'nin sahibi Orhan Sarıaltun bile Halil Furat'ın kızı için açıklama yapmak zorunda kalıyor.

Zonguldak'ın imar planını yapacak olan firmanın sahibi, imar planlaması için değil de işe aldığı Halil Furat'ın kızı için açıklama yapıyorsa, önümüzdeki süreçte çok ciddi meselesi de tartışacağız demektir.

Bizim tanıdığımız Halil Furat sadece kızını işe aldırmakla yetinmez.

Ne yapar eder, bu revizyon imar planına müdahale eder. Çünkü imar revizyonu demek, aynı zamanda da ciddi bir imar rantını beraberinde getirir.

Bıraz araştırdım, Revizyon İmar Planı'nı üstlenen Orplan firmasının sahibi Orhan Sarıaltun'dan mesleği ile ilgili övgüyle bahsediliyor.

Ama Sayın Orhan Sarıaltun bizim Halil Furat'ı bilmez.

Bizim Halil Furat'a kızını işe aldırmak yetmez, firmadan sürekli ricaları olur. Ama kendisi, ama başkası için.

Ben şimdiden Orhan Sarıaltun'a sabırlar diliyorum. Bakalım Halil Furat'la ve talepleriyle nasıl baş edecek?..

Lütfen biri CHP'yi de belediyeyi de Tahsin Erdemi de Halil Furat'tan kurtarsın...

MERKEZ ÇARŞISI PROJESİ,

SİYASETİN FOYASINI ORTAYA ÇIKARDI

Merkez Çarşısı yıkıldığı günden bu yana yerine nasıl bir proje uygulanacağı hep tartışma konusu oldu.

Selim Alan yönetiminin hazırladığı 9 katlı projeye, dönemin CHP'li meclis üyeleri karşı çıkmıştı.

CHP'liler o zaman ranttan ve kentin mimari dokusundan dem vurup, Merkez Çarşısı Projesi'nin 9 kat olmasına itiraz etmişlerdi.

Şimdi ise Tahsin Erdem yönetimi, Selim Alan yönetimi gibi Merkez Çarşısı'nın 9 kat olarak inşa edilmesi için mücadele ediyorlar.

O gün görevde olan CHP'li meclis üyeleri, '9 kat olmaz' diyorlardı.

Yine o gün görevde olan Ak Partili meclis üyeleri de, '9 kat olacak' diyorlardı.

Yani ortada 2 siyasi parti ve 2 zıt fikir vardı Merkez Çarşısı ile ilgili.

Şimdi ne oldu, o günden bu güne ne değişti bilmiyoruz ama Merkez Çarşısı ile ilgili her 2 siyasi partinin de fikri terse döndü.

9 kata karşı çıkan CHP'liler şimdi ise 9 kat olsun diye çabalıyor.

Geçmişte 9 kat olsun diyen Ak Partililer işe bugün 9 kata karşı çıkıyor.

Yani karşımızdaki gerçek şu;

CHP'nin de Ak Parti'nin de Zonguldak'a hizmet gibi bir derdi yok.

Her iki parti de Merkez Çarşısı üzerinden çok güzel siyaset yapıyor.

Merkez Çarşısı olayı bizi, Zonguldak'ta hizmet siyaseti değil, parti siyaseti yapıldığı gerçeğiyle yüzleştirdi.

Aynı gerçek Lauvar Alanı Projesi'nde de karşımıza çıktı aslında.

CHP yıllarca bu projeye karşı çıktı. Ama Başkan Tahsin Erdem geçtiğimiz günlerde, belediyenin içinde bulunduğu malı durumu unutup, 'bize versinler, Lauvar Alanını biz yaparız' deme gafletinde bulundu.

Tahsin Erdem'in bu popülist söylemi de parti siyasetinin bir yansımasıdır.

Ak Parti yaparken karşı çıkanlar, karşı çıktıkları projeleri şimdi, 'biz yaparız' diyerek, projeye değil partiye karşı çıktıklarını da itiraf etmiş oluyorlar.

Yani bunların, 'Zonguldak'a ne yaparız, Zonguldak insanına ne kazandırabiliriz' gibi bir dertleri yok.

Selim yaparsa yanlış...

Tahsin yaparsa doğru...

Atınç karşı çıkarsa doğru.

Şendoğan karşı çıkarsa yanlış...

Bakar mısınız siyasetin çiğliğine!..

Zonguldak'a reva gördükleri siyaset işte tam da bu.

Ben buna 'parti siyaseti' diyorum.

Bu siyaseti hangi parti yaparsa yapsın, hangi siyasetçi yaparsa yapsın, bunun adı Zonguldak'a ihanet siyasetidir.

Bu siyasetten belki siyasetçiler, siyasi rant elde edebilirler. Ama bu siyaset Zonguldak'a kaybettirir.

Hizmet kaybettirir...

Esnafına para kaybettirir...

Zonguldak'a zaman kaybettirir...

Madem Merkez Çarşısı 9 kat olacaktı, bıraksaydınız da 2 yıl önce yapılsaydı, Merkez Çarşısı esnafı da bu kadar süre mağdur edilmeseydi.

Sonuç olarak; Merkez Çarşısı Projesi de Lauvar Alanı Projesi de siyasetçilerin foyasını ortaya çıkardı.

Aslında siyasetçilerin neye karşı olduğunu, proje anlamında alternatiflerinin olmadığını ve yaptıklarının sadece siyasi muhalefetten ibaret olduğunu bize gösterdi.

ALAN 21.6 MİLYONA SATTI!..

ERDEM 100 MİLYON İSTİYOR!..

Merkez Çarşısı'sının arka tarafında bulunan belediyeye ait artık parseli dönemin Bekediye Başkanı 21 milyon 644 bin küsür liraya satmış ve bu arsa bedelini de tahsil etmemiş.

Hatırlarsanız, Tahsin Edemi'in Merkez Çarşısı için belediyeye bağış istediği ileri sürülmüş, Erdem ise bu iddia üzerine, ülkenin ve esnafların içinde bulunduğu olumsuz ekonomik koşulları gerekçe gösterek, bağış almaya almayacaklarını açıklamıştı.

Şimdi Tahsin Erdem ve yönetimi hakkında yeni bir iddia var.

İddiaya göre, Başkan Tahsin Erdem, Selim Alan'ın 21 milyon 644 bin küsür liraya sattığı parsel vasfı olmayan arsa için 100 milyon lira istiyormuş.

Hani, 'ülke ekonomisi bozuk' diyordun...

'Esnafın içinde bulunduğu ekonomik koşullar' diyordun...

Ne oldu Sayın Başkan?..

3-5 ayda ülke ekonomisi mi düzeldi, esnafın durumu mu değisti?..

İşte siyasetin çoklu yüzüne, Merkez Çarşısı'nda bir kez daha tanıklık ediyoruz.

İşin içine para ce siyaset girince, gerçekler bir anda alt üst olabiliyor.

Dün, 'olmaz' dediginiz 9 kat, bir anda oluveriyor.

Dün, esnafın 'bozuk' dediğiniz ekonomik durumu bir anda düzeliveriyor.

Dün, 'bağış veremez' dediğiniz insanlara bugün 70 küsür milyon lira fatura çıkarıyorsunuz.

Gerçekten olmuyor Tahsin Başkan...

Söylemlerinizle, eylemleriniz örtüşmüyor...

Geride kalan 20 ayda;

Torpilli işçi alımları.

Parti seçimlerine müdahale.

Özel Kalem Müdürü'nün alkollü araç kullanıp, belediyenin aracıyla kaza yapması.

Ruhsatsız plaj açılışı.

Kaçak balık satış noktalarının açılmaması.

Karşı olduğunuz Lauvar Alanını 'ben yaparım' çıkışı.

'9 kat olmaz' dediğiniz Merkez Çarşısı'nın, 9 kat yapılması.

Halil Furat vakası.

Şimdi de 100 milyon lira meselesi.

Ne dersin Tahsin Başkan?..

Bu kadar fiyasko, bu kadar skandal yetmez mi?..

Artık, şapkayı önüne koyup düşünmenin vakti gelmedi mi?..