Zonguldak Belediye Başkanı Selim Alan’ın Zonguldak’a hizmet etmek yerine AK Partililerle karşı yürüttüğü kara propaganda siyasetini gözler önüne seren AK Partili Mehmet Baş, güç zehirlenmesi yaşayan Selim Alan’ın geçmişte hırsız ve FETÖ’cü olmakla suçladığı isimlerle utanmadan siyaset yaptığını söyledi.

İşte Gazeteci Mustafa Özdemir’in AK Parti Eski İl Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Baş ile yaptığı çarpıcı röportaj;

Yaklaşan yerel seçimler öncesinde saflar netleşiyor. Parti içi muhalefetin önde gelen isimlerinden eski il yönetim kurulu üyesi Mehmet Baş, Zonguldak  Belediye Başkanlığı yarışında, sonucuk üskün ve öfkeli AK Partililerin belirleyeceğini belirterek, “Selim Alan, 5 yıl hiç bitmeyecek gibi kendisini o koltuğa oturtan halkı yok saydı. Mühür kimdeyse Süleyman odur. 5 yıldır mühür Selim Alan’daydı. Şimdi mühür halkın elinde. 31 Mart’ta herkes ektiğini biçecek” dedi.

Selim Alan ve Yaşar Gök’ün geçmişte AKP İl Başkanı Mustafa Çağlayan, eski İl Başkanı Zeki Tosun, AKP İl Genel Meclisi üyesi Abdullah Karagüzel, il yöneticileri Ahmet Yılmaz ve Mehmet Gök için dosya hazırlatıp Genel Merkeze şikayet ettiğini bir kez daha tekrarlayan Mehmet Baş, “Selim Alan ile birlikte yol yürüdüğümüz yıllarda Mustafa Çağlayan ile ilgili hazırlanan dosyayı bizzat ben genel merkeze verdim. Diğerleriyle ilgili dosyayı Kemal Aydın arkadaşımız götürdü. Selim Alan bizi yolda bulduklarına değişip düne kadar hırsızlıkla, FETÖCÜ olmakla suçladıklarıyla şimdi utanmadan birlikte siyaset yapıyor. Bir de bunun adına da “dava” diyor. Biz o gün neredeysek bugün de oradayız. Hadi bizi geçtim… Selim Alan, öncelikle kanser tedavisi görürken görevden aldırmak için her yola başvurduğu eski il başkanımız Zeki Tosun’dan helallik almalı” şeklinde konuştu.

İşte Mustafa Özdemir’in sorularını yanıtlayan Mehmet Baş’ın verdiği çok tartışılacak o röportaj:

Mustafa Özdemir: AKP İl yönetim kurulunda görev yapmış biri olarak özellikle son dönemdeki sert çıkışlarınızla dikkat çektiniz. Açıklamalarınızın temelinde AKP’ye yönelik tavır değişikliği mi var, yoksa AKP içerisindeki olumsuzluklara karşı bir isyan mıydı?

Mehmet BAŞ: Zaten o süreçte istifa ettim. Ama benim tavrım özellikle Zonguldak teşkilatında ve yerel yönetimlerde yaşanan olumsuzluklaraydı. Yani burada kurumsal hatalardan daha çok kişisel olarak yapılan hatalar, çıkar ve menfaat ilişkileri yüzünden Ak Parti’nin zarar gördüğünü kamuoyuyla paylaşmak istedim. Birileri onlara verilen emanetleri kendi kişisel menfaatleri için kullanıyorsa, kentini değil kendini düşünüyorsa susmak bize yakışmazdı.

Mustafa ÖZDEMİR: Bir dönem birlikte yol yürüdünüz Zonguldak belediye Başkanı Selim Alan’a en sert muhalefeti yapan isimlerin başında geliyorsunuz. Selim Alan ile yol ayrımına gelişinizin hikayesini defalarca anlattınız. Kısaca özetlemek isterseniz neler söylersiniz?

Mehmet BAŞ: Açıklamalarımın temelinde benim şahsi çıkarım ya da herhangi bir talebim yok. Bunun özellikle altını çiziyorum. Selim Alan ile görüştüğüm süreçte bize söylediklerinin tam tersini yapan, konuştuğu gibi yaşamayan bir insan olduğunu yaşayarak gördüm. Birçok mücadelesinde yanında oldum. Ama şartlar değişince hatlar da değişti. Ancak bu bizim siyasi anlayışımızla, yaşam felsefemize ters. Gerek dönemin il başkanı Zeki Tosun, gerekse merkez ilçe başkanları Mustafa Çağlayan ve Mükerrem Ayçiçek ile siyasi arenada mücadele etmek yerine saf dışı edip partiyi dizayn etmek istedi. Bunu yaparken de siyasi etik ve ahlak kurallarını hiçe saydı. Selim Alan ile yol ayrılığına girmemizin en önemli sebebi kanser hastası olmasına rağmen dönemin il başkanı Zeki Tosun’a yapılan komplolar ve vefasızlıktı. Geçmişte Zeki Tosun’un yönetiminde olan Selim Alan’ın yaptığı bu vefasızlık benim gibi birçok partiliyi öfkelendirdi. Hadi bizi boş verin eğer Selim Alan’ın biriyle helalleşmesi gerekiyorsa önce Zeki Tosun’la helalleşmeli. Siyasete başladığı yıllarda Zeki Tosun’un kapısından ayrılmayan Selim Alan hastalığında bir sefer olsun ‘geçmiş olsun’a gitmedi.

İş insanı Murat Uzun'dan önemli çağrı... İş insanı Murat Uzun'dan önemli çağrı...

Mustafa ÖZDEMİR: Peki Mustafa Çağlayan olayında süreci en iyi bilenlerden birisiniz. Yaşanan süreci defalarca canlı yayınlarda anlattınız. Mustafa Çağlayan’a, Mehmet Gök’e, Ahmet Yılmaz’a, Mükerrem Ayçiçek’e, Zeki Tosun’a bunu yapan Selim Alan, bugün bu isimlerden bazılarıyla hiç bir şey olmamış gibi birlikte siyaset yapıyor. Bunu nasıl yorumluyorsunuz?

Mehmet BAŞ: Biz “yala-yut” siyaseti diyoruz. Biz Selim Alan’la yol yürürken kendisine adı geçen kişilerle birlikte yan yana geldiğinde tavrımızın net olacağını söylemiştik. Kendisi de şerefi ve namusu üzerine yemin ederek bu isimlerle bir araya gelmeyeceğini söyledi. Adına ister siyaset desinler ister başka bir şey. Bizim kitabımızda bunun adı yala-yut siyasetidir. Gerek Mustafa Çağlayan ile ilgili dosyanın Genel merkeze gönderilmesi, gerekse Ahmet Yılmaz, Mehmet Gök ve başka mahalle temsilcileri hakkındaki raporların genel merkeze Kemal Aydın vasıtasıyla ulaşmasında randevuları ayarlayan Selim Alan ve Yaşar Gök’tür. Biz o günkü duruşumuz neyse bugün de aynı yerdeyiz.  Ancak Selim Alan ve ekibinin nereye savrulduğunu tüm kamuoyu çıplak gözle görüyor.

Mustafa ÖZDEMİR: Siz gerek sosyal medyada gerekse yerel basında Zonguldak Belediye Başkanıyla ilgili eleştirellerinizle gündemde kaldınız. 31 Mart‘ta yapılacak yerel seçimlerde Zonguldak Belediye Başkanlığı seçimine dair tahmininiz ne?

Mehmet BAŞ: Ben Kilimli’de oturuyorum ama her gün Zonguldak’a geliyorum. Uzun yıllar ticaret, sendikal ve siyasi mücadelenin içinde olan birisi olarak objektif gözlemim; çarşı Selim Alan’a karşı. Bir kere taraflı tarafsız herkesin ortak görüşü; Selim Alan’ın aşırı ego ve kibirden kaybedeceği yönünde. Şahsen ben de öyle düşünüyorum. Bu konuda yapılan tüm uyarılara rağmen vatandaşa tepeden bakan, iktidarın rüzgârını arkasına alarak güç zehirlenmesi yaşayan Selim Alan ve avanesi AK Parti’ye seçimi kaybettirecekler. Ak Parti’nin son üç yılda Zonguldak’a yaptığı yatırımlara rağmen seçim kaybetmesi halinde bunun tek sebebi Selim Alan’ın vatandaşla olan iletişim sorunudur. Cumhurbaşkanımızın Zonguldak’a ve maden işçisine olan vefasına rağmen AK Parti’nin seçim kaybetmesinin tek sebebi Selim Alan’ın kendi yanlışları olacaktır. Kırıp döktüğü, onurlarıyla oynadığı AK Partililer bu seçimde belirleyici olacaktır. Zeki Tosun’un yaşadıkları, Selim Alan ve ekibinin sonu olacak.

Mustafa ÖZDEMİR: Bu seçimde size göre Selim Alan’ı zora sokacak en önemli 3 konu başlığı ne olur?

Mehmet BAŞ: Revizyon imar planında vatandaşa yapılan haksızlıklar ve mağduriyetler, Fevkani Köprü’de hurda satışı ile ilgili şaibeler, köprünün yıkılması sonrasında başlayan trafik sorunu, TOKİ dışında belediye kaynakları ile bir yatırım olmayışı ilk aklıma gelenler. CHP adayı Tahsin Erdem’in ön seçimle belirlenmesi geçmişte sandığa girmeyen CHP seçmenini de konsolide edecektir. Yine Saadet Partisi adayının çalışmaları, projeleri ve etkileyici konuşmaları, Zonguldak sorunlarına parmak basmasının sağ seçmende karşılık bulacağı için AKP tabanından da oy alacaktır. Türkiye genelinde iyi bir çıkış yapan Yeniden Refah Partisi’nin Zonguldak’ta alacağı oylar da sonuca etki edebilir. Ama en önemli hata, hafta sonu yapılan mitingde MHP il başkanına dolayısıyla ülkücülere yönelik yapılan hataydı. MHP İl Başkanı Mustafa Öztürk’ü kürsüye çıkarmayan, Selim Alan’ı Cumhur İttifakının adayı değil de Ak Parti’nin adayı olarak anons eden anlayış sandıkta bunun faturasını öder. Diğer ilçe ve beldelerde MHP’ye hiçbir belediyeyi vermeyerek MHP’yi yok sayan Ak Parti bana göre çok önemli ve stratejik bir hata yapmıştır.

Mustafa ÖZDEMİR: Son olarak söylemek istediğiniz bir şeyler var mı?

Mehmet BAŞ: Biz hep inandığımız insanların yanında olduk. Selim Alan’a da güvendik ama o bizim güvenimizi boşa çıkardı. Bizim bugüne kadar olan tavrımız bundan sonra da aynen devam edecektir. Ben ve benim gibi düşünen o kadar çok Ak Parti ve MHP’li arkadaşımız var ki. Selim Alan önce dönüp bir aynaya baksın. Seçimi kaybederse sebebi kendisidir. Gerçi o, beş yılın hiç bitmeyeceğini zannetti. Kırıp döküp parçaladı. Şimdi sıra kırıp döktüğü insanlara geldi. Mühür kimdeyse Süleyman odur. Şimdi mühür vatandaşta. En doğru kararı halkımız sandıkta verecektir.

Editör: Haber Merkezi