Fazla değil daha bir hafta öncesine kadar maden işçisinin promosyonu tartışıyorduk.

Rödevanslı sahaların sorunları ve bu sahalarda çalışan maden işçilerinin işsiz kalabileceğini tartışıyorduk.

Madenciye hak ettiği promosyonu vermemek için türlü türlü bahaneler uyduruyorduk.

Özel sektör maden işletmecilerin yerli ve milli olduğunu, bu topraklara hizmet ettiğini söylediğimiz için bizi de borozancılık yapmakla suçlayanlar vardı.

Şimdi anladık mı madenci ne demekmiş!

Şimdi anladık mı özel sektör maden İşletme sahiplerinin de orada çalışan maden işçilerinin de bu toprak için ne kadar kıymetli olduğunu?

İllaki kıyamet koptuğunda mı anlamamız gerekiyordu?

Maden işçisinin…

Türkiye Taşkömürü Kurumu’nun (TTK)…

Düşman gibi hor gördüğümüz, kimilerinin hırsız dediği Rödevans İşletme Sahiplerinin kötü gün dostları olduğunu anladık mı?

Kağıt gibi yerlebir olan binalara kurdukları ‘domuz damı’ ile girip kömür yerine ömür kazan tüm madencilerimize minnettarız.

Devletine maddi katkı sağlayan, insan gücü ile deprem bölgesine kendi imkanları koşan, erzak, odun, kömürle onlarca canımızı ısıtan Rödevans İşletmelerine yürekten teşekkür ediyoruz.

Madencilerin barınma sorunu çözen Eren Enerji Elektrik Üretim A.Ş’de bir teşekkürü hak etti.

Biz, bir ve beraber olduğumuzda çok güzeliz…

Keşke sadece kötü günde değil, her daim bu birlikteliği sağlayabilsek.

*

Vali Mustafa Tutulmaz ve Kazım Eroğlu’na çağrı!

Bu gün deprem bölgesinden 160 madenci kente dönmüş.

Cadde de konuştuğum madenci anlatırken ağlıyordu.

Beden olarak değil ruhen çökmüşler…

Enkazın altından 30’a yakın cenaze çıkarmışlar.

Yeni doğan bebeği hala kucağında duran anneleri çıkarmışlar.

Büyük bir travma yaşamışlar.

Buradan Zonguldak Valisi Mustafa Tutulmaz ve TTK Genel Müdürü Kazım Eroğlu’na deprem bölgesinde görev yapan maden işçilerine psikolojik destek verilmeli.

Enkazdan çıkan işçiler, maden ocaklarına sokulmamalı.

Kazalara meyil verilmemeli.

Allah korusun bir acı daha yaşamalıyım…

Ayıp!

Omuzlarında tahkimat direkleri, ellerinde kazma, kürek ile Hatay’a, Maraş’a, Antep’e, Adıyaman’a deprem bölgesinde dört bir yana dağılarak, can kurtaran maden işçilerimize ayıp ettik.

Enkaz altına adeta solucan gibi sürünerek giren madencilerimizin dış ve iş kıyafet ihtiyaçlarını düşünemedik.

Günlerdir aynı kıyafetlerle şikayet etmeden bir can daha kurtarmak için var güçleri ile çalışıyorlar.

Orada bulunan bir madenci arkadaşa bu ihtiyaçlarının karşılanıp karşılanmadığını sordum.

“Ne yazık ki bu konuda organizasyon yapılmadı. Ama sıkıntı yok, şikayetimiz yok. Zaten zor günler. Biz iyiyiz” dedi.

O cefakar madencinin teslimiyetine, yüksek karakterine bakar mısınz?

Bir de hepimizin ayıbına!

TTK, Amelebirliği ve deprem bölgesine iki kez giden Genel Maden İşçileri Sendikası yönetiminin ayıbıdır bu.

Ateşin başında, enkaz çalışmasının başında poz ver kardeşim.

Amenna da, insanlığına da yap!