Zonguldak için önemli bir yeri olan tıp fakültesi hastanesi hastalar açısından zaman zaman çileye çaresizliğe dönüşüyor. Özellikle öğretim görevlisi hocalara muayene olmak isteyenler için bazı branşlarda randevu alabilmek neredeyse mucize.

Bunun bir denemesini hemen yapabilirsiniz mesela BEÜ randevu sitesine girin örneğin Göz hastalıklarından bir öğretim görevlisinden randevu almaya çalışın mümkün değil alamazsınız.

Göz hastalığı deyince orada neler oluyor biraz bakalım.

Diyelim hocanın bir tanıdığını buldunuz ve randevu aldınız. Çünkü sistem böyle işliyor. Hocanın kendisine bir yakını vasıtasıyla ulaşılacak hoca kimsenin giremediği sistemde kendisi istediğine randevu verecek, gidecek muayene olacaksınız.

Randevu günü hastaneye gittiniz, giriş kaydını yaptırdınız, vezneye gidip hocanın muayene ücretini yatırdınız ve sıra geldi muayeneye. Bir kere randevu saatinde muayene olmanız mümkün değil. Muhakkak ciddi bir bekleme süreniz oluyor. Sonra şu ölçümü yaptır, şunu çektir gel diyor, onları yaptırıp yine beklemeye başlıyorsun. Tekrar seni çağırsın diye. Bu arada sekreterleri bir görseniz doktorlardan daha havalı, buralar bizden sorulur havasındalar.

Muayene oldunuz hoca iki gözünüzden üçer adet iğne olmanıza karar verdi tedavi olarak, ki bu en çok uygulanan tedavi yöntemi. Her gün, hemen hemen 50 kişi göz iğnesi oluyor fakültede. Öyle hemen muayene sonu iğneler için reçete yazmak yok. İğne olmak için gün veriliyor. Bir ay sonra gidebiliyorsun, bir gün bir gözüne ikinci gün diğer gözüne iğne oluyorsun.

Öyle gidip ben geldim iğne olacağım rahatlığı yok tabi ki. Önce tekrar gidip kayıt oluyorsun. Böylece hastane ücreti tekrar kesiliyor. Sonra asistan doktorlara gidip reçete yazdırıyorsun. Bulursan tabi. Reçeteyi hemen alıp gelmen ve iğne sırasına girerek iğneni olman gerekiyor.

İğneyi hemen alıp gelmen için yakındaki bir eczaneye mecbursun. O eczane kurt gibi bekliyor. Yoksa en yakın Kozlu’ya gidip gelmen gerekiyor. Bu arada bir gün sonra olacağın iğnenin reçetesi asla yazılmıyor.

Bir sonraki gün aynı işlemler aynı şekilde tekrar ediliyor. Böylece yeni bir kayıt yapılıyor ücreti fakültenin kasasına giriyor. İğneyi başka yerden alıp gelme şansın olmasın diye yine ikinci gün reçete yazılıyor ve yakındaki o eczaneden mecburen alınıyor, iğneyi olabilmek için.

Sistemi anladınız mı? Gerekçe olarak ta iğnenin soğukta beklemesi gerekiyor deniliyor. Yani o eczanenin ilacın yanına koyduğu buz kasetini siz beceremezsiniz. İlacı evde buzdolabında saklayamazsınız. Bu yüzden bugün ve yarın ayrı ayrı kayıt açıp ayrı ayrı reçete yazdırıp buradaki eczaneden alacaksınız deniliyor.

İğne olmak için herkese saat 10.00 için randevu veriliyor. Herkes o saat de gelip iğne olacağım sanıyor sonra saatlerce bekliyor. Yani bir kısmına saat 10.00 ise diğer kısmına 11 olsun boşuna beklemesinler hepsi yaşlı kişiler anlayışı asla yok.

Şunu da söylemeden geçmeyelim en çok morale ihtiyacı olan onkoloji hastaları sevdikleri doktor geçtiğimiz aylarda ayrıldıktan sonra devlet hastanesinden gelen doktorun tavırlarına katlanmakta zorlanıyorlar. Bazen yüzlerine bile bakmadan konuşan bir doktor karşılarında.

Ne diyelim Allah düşürmesin eksikliğini de göstermesin..