Kendine gel, birilerinin arkasına saklanma…
Şantaj kokan, iftira ve isimsiz bel altı yazıları nedeniyle Devlet koruması alan Pusula Gazetesi sahibi Ali Rıza Tığ, gönüllü olarak kurulan bir derneğin yönetici iki kadınına da üstü kapalı “Biz kimsenin yatak odasına girmiyoruz. Siz de girmeyin. Hatta çıkın!” diyerek başkalarının yatağında olduklarını ima ederek iftira yazılarını sürdürdü.
Madde Bağımlılığı ve Mücadele Derneği’nin gönüllü Genel sekreteri Hülya Özçelik bir açıklama yaparak, Ali Rıza Tığ’ı kınarken, “Zonguldak ufak bir yer. Bu gün burada, yarın başka bir şehirde görev alan Devlet içerisindeki yetkililere güvenmeyin. Bir karışlık sokakta hepimiz yüz yüze geliyoruz. “Yatak odalarından siz çıkın” sözleri çok ahlaksız bir kelimedir. Kendisinin de eşi vardır. Ali Rıza bey’e sesleniyorum: Kendine gel, birilerinin arkasına saklanma. İnsanların özel hayatını sayfalarına taşıyıp bunun üzerinden prim yapmak ahlak dışı bir harekettir. Bu hareketleri kınıyorum” dedi.
İşte Hülya Özçelik’in açıklaması;
Geçmişten bu güne kadar siyasi partilerde görev aldım. Zonguldak’ta Belediye Başkan adayı, Milletvekili Adayı ve Genel Başkan Yardımcılığına kadar yükseldim. Destek almadan, kendi çabamla, sokak sokak sokak gezerek Zonguldak’ta bulunan mağdur insanlara ulaşarak bir takım yerlere geldik.
Bu güne kadar Zonguldak’ta bulunan hiçbir gazeteci arkadaşımızla bir tartışmamız da olmadı. Bir gazeteciye yakışmayacak hareketleri son iki haftadır. Resmi olarak derneğimizi kurduktan sonra Derneğimize ve Derneğimizin içinde bulunan insanlara yapılan saldırıyı kınıyorum. Bizim Derneğimiz toplum yararına olan bir dernek. Zonguldak ve Türkiye’de kanayan yara, madde bağımlıları ile mücadele edebilmek için bu güzel ve gönüllü kadro hiçbir maddi olanak almadan çıkmıştır, Zonguldak’ta bu derneği kurmuştur.
İsteriz ki, tüm basın mensubu arkadaşlarımız, dostlarımız bize destek versin. Pusula Gazetesi imtiyaz sahibi Ali Rıza Tığ’la hiçbir ortamda bir araya gelmiş bir insan değilim. İsterdim ki, Derneğimiz kurulduktan sonra bizi ziyaret etsin, ‘Biz de ne yapabiliriz’ deseydi, biz de kendisiyle gurur duyardık, teşekkür ederdik.
Bir aylık gönüllü derneğe “Koltuk bağımlılığını bırakın” dedi…
Derneğimiz Devletin resmi kurumları ile çalışacağından Derneği kurduktan sonra Emniyet Müdürlüğü’nü ziyaret ettik, İl Sağlık Müdürlüğü gibi kurumları ziyaret ettik. İlk ziyaretimizi yaptığımız gün Pusula Gazetesi Sahibi Ali Rıza Tığ, bizi sayfasına “Koltuk Bağımlılığını bırakın. Zonguldak’ta kaç tane bağımlı insan kurtardınız” diye yazdı.
Ahlak dışı yazılar yazdı…
Biz daha yeni bir derneğiz, bir aylık bile değildik, bize destek olmak yerine bizi karalamanın amacı, gayesi nedir? Biz de kendisine cevap vererek, “Zonguldak’ta magazin haberlerinin dışında önemli konular var. Bunlara değinin, şu yatak odaları haberlerinden çıkın dedik. Biz gazetelerinizde daha ciddi, toplumu, halkı ilgilendiren konuların ele alınmasını istiyoruz dedik. Ali Rıza bey bir sonraki köşe yazısında bizlere, “Biz yatak odalarına girmiyoruz. Sizde girmeyin. Hatta çıkın’ diyerek çok ahlak dışı bir yazı paylaştı.
Çok ahlaksız sözler, onunda eşi var!
Derneğimizin içinde oğlu asker olan anneler var, ablalarımız var, babalar var, genç kızlarımız biz burada bir aileyiz. “Yatak odalarından siz çıkın” sözleri çok ahlaksız bir kelimedir. Kendisinin de eşi vardır, bu hem kadınlarımıza bir terbiyesizliktir, kadına saygısı olmayanın kendi annesine de saygısı olmaz.
Daha sonra Yönetim Kurulu toplanarak bu konuyu gündeme aldık, ancak kendisiyle muhatap olmayalım dedik, çalışmalarla gündeme gelmek istedik.
Nüfus İdaresine bak, Selvi Tığ kimdir?
Derneğimizin Denetim Kurulu Başkanı ve ayrıca itiraz ettiği halde Selvi hanımı zan altında bıraktığı halde ona buradan sesleniyorum. Nüfus İdaresi Valiliktedir. Birinci katta oradan bir doküman çıkartın, Selvi hanıma TIĞ soyadının nereden geldiğini görmüş olursunuz. Ne basını zan altında bırakın, ne de Selvi hanımı zan altında bırakın. Kaldı ki Selvi hanım bir açıklama yaptı “Sayfalarınızda asker haberlerini dahi magazin haberi olarak geçen siz Pusula Gazetesi, toplum yararına çıktığımız bir yolda bizleri bu şekilde kirletmeye hakkınız yok” dedi. “Bizleri magazin haberi yapmaya hakkınız yok. Sizlere bir Dernek yöneticisi olarak değil, bir aile ferdi olarak sizin anlayacağınız dilden ağır vereceğim” dedi. Olay budur.
Bu derneğin içinde gönüllü olarak içinde yer alan, görev alan, 14 yaşındaki kız çocuğu ile koşturan çok sevdiğimiz bir arkadaşımızdır Selvi hanım. Asla da bir haksızlığa tahammül etmez.
Ali Rıza Tığ’a seslendi: Kendine gel, birilerinin arkasına saklanma…
Ben Ali Rıza bey’e buradan sesleniyorum, Zonguldak ufak bir yer. Bu gün burada, yarın başka bir şehirde görev alan Devlet içerisindeki yetkililere güvenmeyin. Bir karışlık sokakta hepimiz yüz yüze geliyoruz. Aynı Selvi hanımın dediği gibi, cenazelerde, düğünlerde insanlarla beraber olur. Biraz kendinize gelin, birilerinin arkalarına sığınarak da burada Zonguldak’ta Zonguldak insanını karşınıza almayın.
Vali bey bizi karalayanı uyarsın…
Buradan Vali Mustafa Tutulmaz bey’e de sesleniyorum, kurulduğumuz günden bu yana bize gösterdiği samimiyete, desteğe çok teşekkür ediyoruz. Biz gönüllü insanlardan oluşan bir derneğiniz, bunun gibi önümüzü kesmeye çalışan, bizleri karalamaya çalışan insanlara da uyarılarda bulunsun. Biz gençlerimiz ve toplum için buradayız. Yani bu karalamalar, bezdirmeye çalışmalar bizim önümüzü kesmeye çalışmalar gençlerimizi kaybetmemize neden olur. İnsanlarımızı kaybetmemize sebep olur. Biz bu görevi bırakırız çayımızı içer, ayağımızı uzatır yatarız.
İnsanların özel hayatından prim yapma…
Hepimizin çoluk çocuğu var, hepimiz anneyiz, ve derneğimizde de çok değerli annelerimiz var. Kişinin kendi özel hayatı kendini ilgilendirir, herkes kendi özel hayatından sorumludur. Kimsenin özel hayatını sayfalarına taşıyıp bunun üzerinden prim yapmak ahlak dışı bir harekettir. Bu hareketleri kınıyorum. Hiçbir gazeteciye yakışmayan bu hareketleri kınadığım için bu gün buraya sizleri de davet ettik. Bu derdimizi paylaşmak için buraya geldik.
