Önceki gün küçük, ama olursa sonuçları büyük olacak bir bilgi geldi elimize.

Daha önce Zonguldak’ta görev yapmış önemli mevkii de bir isim, bir kurumun başına geçecek isim konusunda Ankara’ya referans oluyor.

Atama yapılıyor…

O isim göreve başlıyor…

Gelir gelmez, önemli makamlara atama yapmayı düşünüyor.

Düşündüğü ismi daha önce bir numaraya kabul ettirmiş, bir müdürlük oluşturup makama oturtmuştu.

O isim oturma konusunda profesör oldu Zonguldak’ta…

Cemaat üyesi olmanın dışında hiçbir başarısı olmadan zıp zıp, çekirge gibi bir o makama atlıyor, bu makama atlatılıyor!

Basit bir Müdürlükten bir numaranın etrafında müdür daha sonra gölgeye müdür olmuştu!

Eşine, dostuna, akrabasına iş…

Kendine yakın isimlere doğrudan temin vermişti!

Beceriksizliği patlayınca hizmet aldığı insanları ateşe atıp, kenardan seyrediyor mikrop!

Ama böyle virüsler rağbet görüyor ya Zonguldak’ta…

Şimdi de o atanan isim, bu virüsü önemli bir mevkiye getirmeye çalışıyormuş…

Valla o kurumun müteahhitlerini salatalık gibi soyar, başı biber gibi yakar…

Adam makama vermeye değil, almaya alışmış…

Yani körün istediği bir göz, atanan kişi verecek iki göz…

Yoksa birlikte mi çalıp oynayacaklar?

Olur mu olur!...

İzleyip göreceğiz…

****

Yol değil, yolmaya geldiler…

Kimi doğrudan çalıyor Devleti…

Kimi Zonguldak-Filyos yolu gibi yılan misali kıvrıla kıvrıla…

TTK’da kart basmadan, ocağa girmeden, o seminer senin, bu otel benim gezip İl Genel Meclis Başkanı olan, sonrasında İl Genel Meclisi kadrosu alan başka Terzi var mı acaba?

Ereğli-Zonguldak hattında mücavir sınırlarda o ruhsata 10 bin, bu iskana 20 bin lavanta tarifesi düzenleyen, tikan’ın kokusunu Alaplı sahillerinden alıp, taş delen de yoktur her halde!

Bi de Borcam hikayesi var…

Yolunu devlet yapar, milletin seçtiği yolar…

Bunlar yol değil, yolmaya gelmişler…