Çaycuma Belediye Başkanı Bülent Kantarcı için birde örnek Belediye Başkanı derler.

Ta 2017 yılında yıkılması gündeme gelen eski cezaevinin yıkımını engellemek için Mimarlar Odası’nın temsilcilerinin katıldığı bir toplantı organize edip Çaycuma da bir irade ortaya koyup ‘Burası müze olmalı’ diyor.

Kaymakamlık yıkmak isterken işin peşini bırakmıyor.

Sonra 2020 yılında Belediyeye tahsisini sağlayarak “Çaycuma tarihinde önemli bir yer tutan, belli yaşın üstündeki tüm Çaycumalıların hatırasında yeri olan eski cezaevini, kütüphane müze olarak Çaycuma’ya yeniden kazandırıyoruz. Bir cezaevini kütüphaneye dönüştürmenin yanı sıra, kent hafızasında yer tutan bir bellek mekânı koruyup, gelecek kuşaklara aktarmaktan dolayı çok mutluyum” şeklinde açıklama yapacak duruma geliyor.

Yani şu safsataları görüyor musunuz?

Neymiş kent belleğinde yeri varmış da gelecek kuşaklara aktarılmalıymış.

Ne güzel kaymakamlık, bu bina 1951’de yapılmış eskimiş dökülüyor diyerek yıkacak tertemiz yapacakken işgüzarlığa bakar mısınız?

Ya hiç mi yapılanları görmüyorsun Ömer Selim Alan’dan hiç mi ders almıyorsun?

Bu konuda tarihe geçebilecek bir sözü de var bilgelik kokan bir söz .

Ne demişti sayın Alan ‘yıkmadan yapamazsın’

Daha ne desin bu önemli sözü de mi duymadın hiç?

Tutuyorsun eski cezaevini kütüphane müze yapıyorsun. Çaycuma Belediyesi tarafından restorasyonu tamamlanan kütüphane müzenin dış aydınlatması da yapılmış. Geceleri aydınlatılacak tarihi eser, kentin önemli sosyal merkezlerinden biri olarak işlev kazanıyor.

Cezaevinin bahçesine ise cafe yapılmış birde adı ne olsun diye halka sorulmuş.

Yok arkadaş yazık günah böyle hizmet olur mu yazık Çaycuma’ya!

Eğer yıkmadan yapamazsın sözünün sahibi Selim Alan, Çaycuma da olsa burası çoktan yıkılmış Ankara kapısı aşındırılmış TOKİ ile anlaşılıp kocaman yeni bir bina dikilmişti bile!

Kantarcı’nın Selin Alan’dan öğrenmesi gereken çok şey var.

Hem iktidar partisi olmadan Belediye hizmet yapabilir mi hiç!

İşte Kantarcı’nın yanlış işlerinin bir örneği bu cezaevi

Yazık Selim Alan’sız Çaycuma’ya!