Cumhuriyet Halk Partisi'nde delege seçimleri için tarafların çalışmaları tam gaz devam ediyor.

Geçen kongrede birbirlerine rakip olanlanlar, şimdi tek vücut bir cephede birleştiler.

Tahsin Erdem'in belediye başkanlığı makamıyla yetinmemesi, makamdan gelen gücünü de kullanarak parti içinde kongre sürecinde açık taraf olması, CHP'de bir çok kesimi bir araya getirdi.

Daha dün belediye başkanlığını Tahsin Erdem ve CHP kazansın diye mahalle mahalle gezerek çaba sarf eden insanlar, bugün Tahsin Erdem CHP'de tek adam olmasın diye aynı safta birleşiyor.

Tahsin Erdem sayesinde saflar sıklaşıyor.
Bir araya gelmeyen insanlar, şimdi birlikte hareket ediyor. Delegenin karşısına birlikte çıkıyor.

Başkan Tahsin Erdem'in siyasi egosu ve hırsı, bir taraftan CHP'lileri kamplaştırırken, diğer taraftan kendisine ve desteklediği ekibe karşı güçlü bir cephe oluşturuyor.

Aslında Tahsin Erdem bu süreçte, parti içinde taraf olmayıp, kongre sürecine harcadığı eforu belediye çalışmalarına harcasa hem CHP'lilerin hem de Zonguldaklıların gönlünü kazanır.

Tahsin Erdem için kimin ilçe başkanı, kimin il baskanı olduğunun ne önemi var ki?

Kim ilçe başkanı olursa olsun...
Kim il baskanı olursa olsun...
Tahsin Erdem yine belediye başkanı, yine ilk seçimlerde en olası belediye başkan adayı değil mi?

O zaman Başkan Tahsin Erdem neyin peşinde?
Zaten belediye başkanı olmuşsun, doğal olarak başkanlığı layıkıyla yaptığın takdirde ilk seçimlerde yine adaysın...
Peki Tahsin Erdem neden kongre sürecine tüm gücüyle müdahale ediyor?

Sanırım Tahsin Erdem belediye başkanlığından pek keyif alamadı.
Belki de baskanlık koltuğundan baktığında, milletvekilliği daha cazip gelmeye başladı. Veya başkanlık makamı Tahsin Erdem'i kesmiyor. İlçe başkanını da il başkanını da genel kurul delegelerini de milletvekilini de kendisi belirlemek istiyor.

İşin içinde bir siyasi rant olmasa, bir siyasi amaç olmasa, hangi belediye başkanı kongre sürecine, bir sürü risk alarak, tüm eleştirilere göğüs gererek müdahale eder ki?

Demek ki Tahsin Başkan'ın kafasında bir takım siyasi planlar ve projeler var.

Yoksa Tahsin Başkan bir yandan, çorçocugu bir yandan, işe aldığı CHP'liler öte yandan delege seçimlerinin bu kadar içinde olmazlardı. Bu kadar eleştiriyi ve tepkiyi göze almazlardı.

Dikkat ederseniz Başkan Tahsin Erdem, yaptığı hizmetlerden çok kongre sürecinde takındığı tavır ve izlediği istihdam politikasıyla medyada yer buluyor.

Özel kalem müdürünün belediyenin aracını alkollü kullanmasına cevap veremediği için, çıkıp gazetecilere 'o beni yazıyor, bu beni yazıyor, gazeticiler bana karşı bir araya geldi' gibi bir belediye başkanının vizyonuna yakışmayacak beyanlarda bulunuyor.

Yaptığı paylaşımlarla tüm gazetecileri töhmet altında bırakan, geçmişte kendisini de eleştiren bir belediye çalışanını uyarmak, gazetecilerden özür dilemek veya diletmek yerine başka bir gazeteciyi hedef göstermeyi tercih ediyor.

Sanırım Başkan Tahsin Erdem, akıl almaz bir şekilde akıl tutulması yaşıyor.
Tahsin Başkan'ın içinde bulunduğu duruma başka bir açıklama bulamıyorum.

Benim önerim Tahsin Başkan çıkıp bir basın toplantısı yapmalı ve kongre sürecinde tarafsız kalacağını ayan beyan kamuoyuna ilan etmeli.

Sonra da parti rozetini bir kenara bırakıp, belediye bütçesinin el verdiği ölçüde Zonguldak için neler yapabileceğine kafa yormalı, enerjisini memlekete ve millete hizmet için harcamalı.

Ayrıştıran değil, birleştiren bir belediye başkanı olabilmenin yollarını aramalı.

İstihdam politikasını, adama göre iş değil, işe göre adam mantığıyla liyakata dayandırmalı.

Çünkü Tahsin Başkan şimdiye kadar izlediği istihdam politikasıyla CHP'nin, Ak Parti için kullandığı 'yandaş' kavramını boşa çıkardığı gibi CHP tabanının da tepkisine maruz kalıyor.

Bir CHP'lin çocuğunu işe alıp diğer CHP'linin çocuğunu almayarak kendi partisinin üyelerine karşı çifte standart uyguluyor. İşe aldığı akrabalarını hiç söylemiyorum bile.

Daha dün CHP yöneticileri, 'yandaşları işe alıyor' diye Ak Parti'yi ve Başkan Selim Alan'ı eleştiriyordu.

Demem o ki torpil torpildir.
Torpil partiye veya başkana göre anlam değiştirmez.

Umarım Tahsin Başkan bu tespitlerimizin arkasında kişisel bir kasıt aramak yerine, yapıcı eleştiriler olarak algılar.

Çünkü kendisine oy vermiş bir vatandaş olarak, bir gazeteci olarak, bir arkadaş olarak Tahsin Erdem'le hiç bir şahsi sorunum yok.

Yanlış bulduğum konularla ilgili eleştiri hakkımı kullanıyorum.