İl Başkanı Mustafa Çağlayan, düzenlediği basın toplantısında Zonguldak Belediye Başkanı Tahsin Erdem’in Merkez Çarşısı inşaatı için yetkisini kullanarak bağış istemeyeceğini söyledi.
İnşaatla ilgili geçmişte CHP’lilerin ‘hayır’ dediğini, bu gün ise neyin karşılığı ‘evet’ dediklerini soran İl Başkanı Mustafa Çağlayan, şu açıklamalarda bulundu;
Merkez Çarşısı tek katlı bir yerdi. Cumhuriyet halk Partili dönemlerde kat kat çıktılar. Deprem yönetmeliğinde çok ciddi bir risk barındırıyordu. Ve o riski oradaki mal sahipleri de biliyordu. Bu sebeple yıkıldı. Yıkıldıktan sonra kat artışı istediler. Belediyede İmar revizyon planlaması yapıldı. O planlamada özel proje alanı olarak sadece orası değil toplamını da kapsayacak şehrinde geleceğe hazırlayacak imarını etkileyecek bu alan için söylüyorum bir proje yapıldı. Sorunları çözülmüştü. Kim mahkemeye getirdi? Bu şehirde biri mahkemeye gidiyorsa CHP’dir. Veya kendileri cesaret edememiştir, esnafları karşımıza almayalım ‘Tilkiliği’ yapmışlardır. Başkalarına Ankara’daki Mimarlar Odası’na gidip kendi arka bahçeleri olan yerlere mahkemeye gittiler iptal ettirdiler. Geçmişte hayır dedikleri, karşı çıktıkları, mahkemeye taşıdıkları yere, şimdi belediye meclisinden ‘evet’ kararı çıkardılar.
Bu şehirde mahkemeye verildikten sonra iptal olmayacak bir imar planı uygulamasını Türkiye’deki değil, dünyadaki tüm şehir plancılarını toplasanız biri mahkemeye verirse iptal olur. Bu şehir Konya Ovası değil, bu şehir yapılaşmasını büyük ölçüde çarpık bir şekilde gerçekleştirdi. Bunu düzeltmek çok zor. Birilerinin feragat etmesi gerekiyor. 18 Uygulamalarının yapılması gerekiyor. Şimdi yaptığınız, CHP Zonguldak Belediyesinin yaptığı İmar’ı biz mahkemeye getirelim iptal olur! Şimdi biz, Merkez Çarşısı’nı mahkeme getirelim iptal olur! Ne olacak o zaman? Ben soruyorum ne olacak? O dönemde mahkemeye vereler ne düşünüyorlar. Orada 500 esnaf var. Mağdur oluyorlar. Onca esnaf, aile mağdur… O zaman niye hayır dediniz, mahkemeye verdiniz, onca tartışma yaşandı mecliste hepsi biliyor, hepsi bilmemezlikten geliyor. Önemli olan iş çözülsün. Yapılsın, memlekete fayda sağlayacaksa, burası katma değer sağlayacaksa ki, onca esnaf ve aileleriyle hala bekliyorlarsa biz çözeriz bizim derdimiz bu. Ama ne oldu da şimdi evet dediniz. Açık ve aleni bir biçimde yetkinizin ve belediye başkanlığınızın gücüne dayanarak basına da söylemek süretiyle çıkıp para istediniz onlardan. Çözümsüzlüğün sebebi de bu değil miydi? Sonra çıktınız anlaşıyoruz dediniz! O zaman inşaat maliyetleri yüksek değil miydi? Şimdi ne oldu? Konuşulanları duyuyoruz. Kimin ne paralar istediğini! Yetkini kullanarak sen kimseden para isteyemezsin. Ben Belediye Başkanıyım sen burayı yapabilmek için bana bu kadar para vereceksin, paraya ihtiyacımız var diyerek yapamazsın! Belediye bağış kabul edebilir. Bağış istemez arkadaşlar. Yapacak olan varsa kabul edebilir ama yetkim var, ben imzalamazsam olmuyor diyerek siz kimseden para isteyemezsiniz