Ey güzel Allah’ım, ne büyük işler oluyor!
Dağlar, tepeler aşılıyor!
Kemerbaca, Dilaver, Asma,
40 Bin metre…
Kazıyoruz, döşüyoruz…
Kazıyoruz, döşüyoruz!
Kazanıyoruz, kazanıyorsunuz, kazanıyorlar…
Neydi o meşhur replik…
Tut şunun ucunu döşeyelim abi!
Nerden nereye geldik!
Geçen hafta sonu hepimiz evdeyken, Zonguldak sokaklarında neler oldu neler!
Ne mucize işler!
Allah’ım dronlar, aşağıdan, yukarıdan çekimler!
Sağdan, soldan kareler…
Gıcır gıcır asfalt üzerinde tankerler, ne güzel fışkırıyor…
Her yeri yıkadık, pakladık!
Hey güzel Allah’ım, kısa metrajlı filmler…
Önümüzdeki hafta sonu kesinlikle o tankerlerin önünü keseceğim.
Bir de selfie çekeceğim!
Allah başımızdan eksik etmesin…
Nerden nereye geldik…
Yolu yıkadıkları için çekim yapan…
Asfalt döktükleri için başında anten gibi dikilen dönemlere geldik!
Hele stajyer Belediye başkanı daha komik.
Asfaltın başına sandalye getirtip, elinde tespihle seyrediyor!
Özel kaleme, özel maaş!
Muharrem Akdemir dönemini eleştiriyorduk.
Zonguldak Belediyesi’nin AK Partili Belediye Başkanı Ö. Selim Alan’ı nereye koyacağız?
Akdemir döneminde yakın ekibi yani özel kalem katında çalışanlar 3 Bin, 3 Bin 200 civarı maaş alıyordu.
Selim bey, işe aldığı bütün personeli yüksek yevmiyeden başlatmış.
143-150 x 26 = 3.900 lira!
Mesailerle bu rakam 5.900’lere kadar çıkıyor.
Makamda çalışan, özel kalemde çalışan, şoförü, koruması 5.900- 6.500 arası maaş alıyor.
286 Kişinin Belediyeye getirdiği külfete bakar mısınız?
Hayır merak ediyorum, Alan’ın Kolej arkadaşı Deren Yazıcıoğlu akşama kadar mesai yapıp, Ekonomist olarak Belediye Başkanı’na ne öneriyor?
Yakında bombası patlar…
Pandemi olmasına rağmen kurumlardaki aşk hikayelerini büyük bir şaşkınlıkla izliyoruz.
Biri üç ay gezip tozduğu bayanı, arkadaşı ile yakalayınca bozuluyor.
Birini bir tarafa, diğerini öteki tarafa gönderip işi savuşturuyor.
Bir Belediye de benzer işler oluyor…
Makamda çalışan odacı ile gececi bayanın yakınlaşmasını tüm belediye personeli biliyor.
Birinin referansı milletvekili, diğerinin annesi partili…
Başkan kumar oynuyor!
Yakında bomba patlar…
Aynı Sen…
Temel ile Fadime evlenmişler, Fadime hamile kalmış, Temel bu ise çok sevinmiş, köyde naralar atmaya başlamış;
-Oğlum olacak , oğlum olacak diyormuş,
Evde de Fadime'yi sıkıştırıyormuş; “oğlan doğuracaksın” diye.
Doğuma bir ay kala Temel’e yurt dışından iş teklifi gelmiş acilen gitmesi gerekiyormuş, giderken ;
-oğlanı doğurunca acele mektup yaz meraktan çatlarım demiş.. veda edip gitmiş.
Bir ay sonra Fadime doğum yapmış bakmış ki bir kız çocuğu,
Eyvah yandım ben şimdi Temel'e nasıl söylerim “kız doğurduğumu”
diyerek başlamış ağlamaya, kendine gelince mektup yazmış ;
-Temelciğim canim kocacığım bir çocuğumuz oldu elleri ayakları, kaşı, gözleri, ağzı, ayni sen, gerisi ben!
Bir Kızılderili Atasözü der ki;
“İnsan iki ruhludur. İçinde bir iyi bir de kötü köpek kavga eder. Kişi hangisini daha çok beslerse, o kazanır.”
