Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yeni corona virüs tedbirlerini açıkladı. Açıklamanın ardından İçişleri Bakanlığı da 81 il valiliğine bir genelge gönderdi.

Diğer kamu kurumları salgının büyük artış gösterdiği bu günlerde Valiliğin de aldığı karar ile esnek çalışmayı uygulamaya başladı.

Saat  10-12.30 ve 13-16 arası  olmak üzere toplamda günlük mesai saati 2,5 saat azaltıldı.

TTK ise bugün sadece işçileri kapsayan bir esnek çalışma uygulayacağını açıkladı. Yeraltında birlikte çalışan binlerce işçinin mesai saatini lütfederek 1,5-2 saat azalttı.

Genel Müdürlük birimlerinde çalışanlara ise bir düzenleme yok!

Üstelik Genel Müdürlük de çalışan 60 yaş üstü olan personel hafta da 2 gün işe gelirken salgının arttığı günlerde kendilerine haftada 3 gün işe geleceksiniz denildiği iddia edildi.

Sayın Genel Müdür siz etrafınızdaki herkese sürekli  yüksek sesle bağırıp çağırırken  Cumhurbaşkanımızı duymuyor musunuz ?

İçişleri Bakanlığının Genelgesini okumuyor musunuz?

Durum vahim!

Sizin keyfinize göre hareket edeceğiniz konulardan biri değil bu konu!

Ehliyetsiz kişiye şoför maaşı ödemeye devam etmeye benzemez. İnsanların sağlığı söz konusu.

İşçilere corona bulaşıyor da memurlarınız efsunlu mu?

Oldu olacak eve karantinaya yolladığınız sekreterinizi de çalıştırın.

Personelinizin hepsi şaşkın durumda ne yaptığınızı anlayamıyor.

TTK açıklama yapıyor yerel basına mesai saatleri konusunda “Enerji bakanlığından talimat bekliyoruz” diye.

Haydaaa Cumhurbaşkanı diyor yetmiyor, İçişleri Bakanlığı Genelge yayınlıyor olmuyor!

İlle de Bakanlıktan yazı bekliyor Sayın Genel Müdür!

Bu kadar basit bir konuda inisiyatif kullanılmaz mı?

O zaman burası neden Genel Müdürlük, neden Genel Müdür var?

İnisiyatif deyince bir konu daha geldi aklımıza!

İzmir de deprem olmuş her yerden yardım ekipleri koşarak gidiyor. Belki bir can fazla kurtarırız diye.

TTK Genel Müdüründen bir açıklama “Tahlisiye ekibimiz hazır bekliyor, çağırırlarsa gideceğiz”

Yahu neyi bekliyorsunuz?

 Bu tahlisiye ekibi şehrimizin medarı iftiharı değil mi?

Ülkenin en iyi kurtarma ekiplerinden değil mi?

Millet enkaz altında herkes koşuyor bizimkiler haber bekliyor.

Gönderseniz ekibi nolacak?

Size bunları niye gönderdiniz diye kızacaklar mı?

Mesai saatini niye değiştirdin diye kulağını mı çekecekler?

İnisiyatif buralarda kullanılmayacak da nerde kullanılacak?

Sizin inisiyatiften anladığınız şey; Açılacak müdürlük sınavlarında hangi kadroya kimler müracaat edebilsin diye, eline kağıdı kalemi alıp Personel Dairesinin yapacağı düzenlenmeyi yapmak mı?

50 Bin lira kazandık!

Bu güne kadar meslek hayatımda en son hatırladığım rakam 75’di.

Yani 75’in üzerinde hakkımda hakaret ve tazminat davası açıldı.

4 Davadan, 2’si de çalışanların yaptığı haberdi, gazetenin sahibi olduğum için mecburen üzerimize almak zorunda kalmıştık.

Çatır çatırda tazminat ödemek zorunda kalmıştım.

Fakat hayatımda ilk kez bu kadar kısa süren bir davayla karşılaştım.

Eren Enerji, çevre ve hava kirliliğiyle ilgili haber ve yorumları bir klasör haline getirmiş.

Ceza davası değil, 50 Bin liralık tazminat davası açmıştı!

Abone olanlara muamele başka oluyor tabii!

Olmayanlara da böyle 50 Bin liralık tazminat davaları ile susturma, baskı altına almaya çalışan bir yapıyla karşı karşıya kalıyoruz.

Hakim, haber ve yorumların “Basın ifade özgürlüğü içinde kaldığını” belirtip, davayı düşürdü.

Durduk yere 50 Bin lira kar ettim!

Sırf gazetecileri susturmak, baskı altına almak amacıyla açılan davalara tokat gibi bir karar çıkmış oldu.

Peki, bu yeterli mi?

Ereğli de ERDEMİR, Zonguldak’ta EREN Enerji ve ÇATES bizi zehirlemeye devam edecek mi?

Edecek tabii…

Büyük şirketlere işlem yapmaktan çekinen yöneticiler olduğu sürece pervasızca herkesin gözü önünde bizi zehirlemeye devam edecekler…

İtiraz edenlere tazminat davaları açmaya devam edecekler.

Kentin Valisi, Çevre Müdürü, Milletvekili, Belediye Başkanları; doğaya ve insana saygılı oluncaya kadar bu kurumlarla temas kursa, bu sorunu hep birlikte çözseler olmaz mı?

ERDEMİR borsada kazanırken, bizi de nefessiz bırakmasa!

Eren Enerji, ÇATES kazanırken, onkoloji servisinde çocuklarımız kanserle mücadele etmese olmaz mı?

Corona Virüsten bu kadar etkilenmesek olmaz mı?

İki katlı şehirde, yer üstünde santrallere çalışan ciğerlerimizle nefes almadan yer altına düşmesek olmaz mı?

Horoz…

Çiftçinin biri sabah yumurtaları almak için kümese girer...

Bakar ki yumurtalar çok az..

Bunun üzerine tavuklara bağırır..

Yarın sabah tekrar geleceğim ve çok yumurta yapmayanı silahla vuracağım..

Ertesi sabah,kümese geldiğinde her tavuğun altında beşer,altışar

yumurta vardır ama bir tanesinde tek yumurta vardır..

Bu duruma çok kızan çiftçi silahını hayvanın alnına dayar..

Veee bağırır..'' Sen neden bir tane yaptın ''

Hayvan da kısık bir sesle..

Abi ben tavuk değil, horozum!