Delege seçimlerine sayılı günler kala Belediye Başkanı Tahsin Erdem'in açıklamalarını hayretler içinde okuyorum.

Hani Tahsin Erdem denince hep dürüstlük ve erdem gibi anlam yüklü kelimeler kullanılırdı.

Tahsin Erdem bir dürüstlük timsali gibiydi adeta seçmenin gözünde.

Yaptığı torpilli ve işe alımlarla dürüstlüğünü sorgulanır hale gelmişken, delege seçimlerine müdahale etmediği yalanını da söylemekten kaçırmıyor.

CHP üyesi, delegesi olan herkes, belediyede yakını çalışan tüm CHP'liler Belediye Başkanı Tahsin Erdem’in delege seçimlerine nasıl müdahale ettiğini biliyor.

Tahsin Erdem'in makamına çağırdığı belediye çalışanını ve meclis üyeleri de biliyor.

Çocuklarına iş sözü verilen, mahallelerde Harun Akın'a yakınlığıyla bilinen, yıllarca Harun Akın'la hareket etmiş parti iyeleri de Tahsin Erdem'in seçime müdahale ettiğini biliyor.

Ama asıl Tahsin Erdem kendisi biliyor bu gerçeği.

Bir gün çıkıp seçimlerde taraf olduğunu ama makamını kullanmadığını söylüyor. Ertesi gün ise delege seçimlerine en ufak bir müdahalesinin olmadığını beyan ediyor.

Başkan Tahsin Erdem kendi söylediğine, kendisi bile inanmıyor aslında.

Sosyal medyadan yapılan paylaşımlar ve medyanın konuyu gündemde tutması nedeniyle çıkıp yalan söylemeyi tercih ediyor.

Tahsin Erdem ve çocukları belediye personelini öyle bir baskı altına almış ki insanlar açık açık konuşmaya korkuyor.

Gerçekle alakası olmayan bu açıklamalar zamanında dürüstlüğüne bir çok insanın kefil olduğu Tahsin Erdem'e yakışmıyor.

Taraftan tarafsındır.

Ve taraf olduğunu bilmeyen yok.

Tahsin Erdem ve aile bireyleri, 'Müdahale etmiyorum' demekle geçistirilemeyecek kadar delege seçimlerine müdahil olmuş durumdalar.

Tahsin Erdem, aile bireyleri ve torpille işe girenler delege seçimlerinin tam da göbeğindedirler.

Adama sormazlar mı, 'CHP Merkez İlçe yöneticilerini niye işe aldın' diye.

Amaç Osman Zaimoğlu'nun altını boşaltıp, üye üzerimdeki etkisini azaltmak.

Halil Furat'ın hem oğlunu, hem yeğenini neden torpille işe aldı Tahsin Erdem?

CHP üyeleri üzerinde etkisi olan isimlerin çocuklarını neden işe alınıyor ve iş sözü veriliyor?

Tahsin Erdem bu konuda anlaşılan kendi yalanlarıyla kendini kandırmayı başarmış.

Şimdi kendini yalanlarına kendini inandırmış Tahsin Erdem, dürüstlükten bir adım daha uzaklaşarak bizi ve kamuoyunu kandırmaya çalışıyor.

Resmen aklımızla dalga geçiyor.

Bir koltuk, bir etiket, bir makam bir insanı bu kadar mı değiştirir. Bu kadar mı dürüstlükten uzaklaştırır.

4 binden fazla CHP üyesi böyle saf yerine konmaz ki...

Tüm partilileri saf yerine koyan, akıllarıyla dalga geçen Tahsin Erdem CHP üyelerinin, delegelerinin oylarıyla ön secimi kazanmadı mı?

Bu CHP'liler Tahsin Erdem'i başkan seçmedi mı?

Nasıl olur da Tahsin Erdem kendini başkan yapan CHP üyelerinin iradesine güvenmez ve müdahale edip, baskı altına almaya çalışır?

Nasıl olur da kendini başkan yapan insanları kandırmaya çalışır?

Dedim ya hayretler içindeyim.

Günlerdir yazıyorum, dikkatini çekmeye, uyarmaya çalışıyorum. Ama kimin umurunda. Bizim Tahsin abinin gözünü adeta hırs bürümüş.

Bu neyin hırsı Tahsin abi?

Sarı listesiyle, mavi listesiyle nu CHP'liler değil mi seni önseçiminde oylarıyla, başkan adayı seçen?

Şimdi bırak önseçimde seni aday seçen üyeler, özgür iradeleriyle mahalle delegelerini ve ilçe başkanlarını seçsinler.

Bir düşün üyelerin yakasından.

Bir rahat bırakın bu insanları.

Neyin kavgasını veriyorsunuz?

CHP'yi iktidara böyle partililer arasında taraf olarak, insanlara parmak sallayarak, insanları saf yerine koyup kandırarak, baskı altına alarak, torpille işe alarak mı taşıyacaksınız?

Halil Furat'ın oğlunu, yeğeni işe alarak mı CHP'yi iktidara yapacaksınız?

Bu kente hizmet etmek varken...

CHP'lilere abilik yapmak varken...

'Mavi liste de bizim, sarı liste de bizim' demek varken...

CHP'yi birlik ve beraberlik içinde kongreye götürmek varken...

Ayrıştıran değil, birleştiren olmak varken...

BU HIRS NİYE!..

Nedir bu telaş?

Nedir bu kaygı?

Nedir bu karmaşa?

Dürüst ve erdemli olmak varken bu kadar yalan dolan niye?

CHP'nin çıkarlarını koruyup, iktidara taşımak gibi ortak bir payda dururken...

BU BENCİLLİK NİYE?

Nedir bu çıkar kavgası?

Nedir bu şahsi hesaplar?

Gençlerin önünü açmak varken...

Partiyi tek vücut birleştirmek varken...

Partinin tüm tabanını kucaklamak varken...

TEK ADAM OLMA SEVDASI NİYE!..

Onun için bırakın 'Atatürk'ün Partisi', 'Cumhuriyeti kuran Parti' söylemlerini.

Sen, Zonguldak'ta 'CHP benim olsun' derdine düşmüşsün.

'Delegeyi ben belirleyeyim, ilçe başkanını ben belirleyeyim, il başkanını ben belirleyeyim' derdine düşmüşsün.

Anlaşılan belediye başkanlığı makamı seni kesmemiş.

Ama hem kendine...

Hem çocuklarına...

Hem belediye çalışanlarına...

Hem sana ön secimde oy verenlere...

Hem senin belediye başkanı olabilmen için gece-gündüz emek veren partililerine...

Hem de 'Atatürk'ün Partisi CHP'ye yazık ediyorsun.

Ben sadece bir gazeteci olarak değil, arkadaşın, kardeşin ve sana oy vermiş, sana oy istemiş biri olarak soruyorum bu soruyu;

GEREK VAR MI TAHSİN ABİ?

Bence bu kadar siyasi entrikaya, yalana-dolana hiç ama hiç gerek yok.

Yapman gereken tek bir şey var aslında.

O da soyadın gibi olabilmek.