‘Asrın felaketi’ olarak nitelendirilen deprem bölgesine yardım göndermek için Zonguldak insanı seferber oldu.
Merkez İlçede organizasyonlar Kızılay eliyle yürütüldü.
Emeği geçen herkesten Allah’tan razı olsun.
Herkes gücü kadar, kabiliyeti kadar taşın altına elini koydu.
Kimsenin moral ve motivasyonunu bu süreçte bozmak istemiyorum.
Ancak bir tespiti hatta itirafı da sizinle paylaşmak istedim.
Biliyorsunuz hakkındaki iddialar nedeniyle Zonguldak Kızılay eski Şube Başkanı Aydın Ergenç’i eleştirdim.
Bu konuda yine eleştiririm.
Fakat Zonguldak Belediye Başkanı Selim Alan’ın tüm şehri karşısına alarak atattırdığı Murat Kanlı yerine Aydın Ergenç bu organizasyonun başında olsaydı çok daha başarılı işler çıkardı.
Madenci gibi Kızılay da ses getirirdi.
Kendisini hiç tanımıyorum ama Türk Kızılayı Ereğli Şube Başkanı Kürşat Yağız, yardım organizasyonda Zonguldak’a örnek olacak beceriye sahip.
Çok kısa sürede, mükemmel bir organizasyonla yardım TIR’larını yola çıkardı.
Tebrik ediyorum.
Bize yetenekli, becerikli, hızlı karar alıp hızlı kararlar veren, en önemlisi kendi aklı ile hareket eden isimler lazım.
Zonguldak Kızılay, AFAD’da memur olarak çalışan Murat Kanlı’nın yapacağı bir iş değil.
Yani, Selim Alan, Murat Kanlı’dan daha başarılı olur.
Aydın Ergenç de Selim Alan’dan daha başarılı bir Kızılaycı olur.
Murat Kanlı AFAD’cı olarak kalmalıydı.

Aslan yürekli taraftar…
Afet bölgelerinde görüştüğümüz maden işçilerinin bir takım ihtiyaçlarını gündeme getirmiştik.
Özellikle yedek kıyafet, iç çamaşırı ihtiyacı doğmuştu.
Ve en önemlisi sigara!
Maraş depreminde ailesi mağdur olan gazeteci arkadaşımız Seyfi Boyraz da deprem bölgesinden geldiğinde “Yemek değil, en büyük ihtiyaç sigara” demişti.
Tiryakiler bilir, nasıl bir elzem olduğunu…
Zonguldak Kömürspor Taraftar Grubu, madenci arkadaşlarına bin 100 paket sigara toplamış…
Grup lideri Taner Aslantürk, arkadaşları ile yola çıkıyordu bu sabah…
Öğlen vakti Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Genel Müdürlüğü tarafından da bir araç hazırlanıp madencilerin ihtiyaçları için yola çıktığını öğrendik.
Oysa GMİS Genel Başkanı Hakan Yeşil, işçilikten gelen bir isim.
Keşke daha önce düşünülmüş olsaydı.
Neyse…


Şu küçük hesaplarımız olmasa!
Deprem bölgesinden öyle görüntüler geliyor ki…
Yağmacı, hırsızlara ders olsun.
Ama keşke onlara kızdığımız kadar biraz da kendimize kızsak.
Aklımızı başımıza toplasak.
Bin yıldır bu topraklarda yaşıyoruz.
Hala başımızı sokacak sağlam konutlar yapmayı öğrenemedik. Yönetmelik var, uygulayan yok.
Tıpkı 42 maden şehidi gibi…
Devlet, grizu yönetmeliği çıkarmış.
Bir inceleseniz, mümkün değil kaza olması.
Ama gel gör ki, kim uygulayacak?
Çok kadim bir toplumuz, duygusalız, kötü günde mermiye kafa atarız.
Ama şu küçük hesaplarımız olmasa!
Kuralları nasıl deleriz de kurnazlık yaparız demesek…
Kurnaz aklımızla gurur duymasak…
Yaptığımız kurnazlıkların bumerang gibi bize döndüğünü bir anlayabilsek…
Kurumların başına liyakatlı, ehliyetli insanlarımızı getirsek…
Saymaya başlayınca liste uzayacak.
Konu TTK’ya, Çevre Müdürlüğü’ne gelecek.
Gökyüzüne kat verip deprem bölgesindeki yıkımları incelerken poz veren Belediye Başkanlarına gelecek…
İnşallah hepimize ders olsun diyelim...