Son günlerde dostlarımın ilginç sorularına maruz kalıyorum.
Belediye Başkanı Tahsin Erdem’i eleştiriyorum bir gazeteci olarak. Yani işimi yapıyorum.
İnsanlar telefonla arayıp, mesaj atıp soruyor, 'Tahsin Erdem'le ne sorunun var' diye...
Belediyenin İmar Müdürü Tayfun Albayrak'ı eleştiriyorum, yine aynı soru; 'Senin Tayfun'la ne sorunu var?'
Oysa yaptığım eleştirileri köşe yazılarımda net ve anlaşılır bir dille ifade ediyorum.
İma etmiyorum...
İşim, makam gizlemiyorum...
Çok net eleştiriler ve cevap bekleyen sorular yöneltiyorum muhattaplara...
Mesela yıllardır tanıdığım, zamanında bol bol sohbetler ettiğim Tahsin başkana, 'oğlumu, kızımı, yeğenimi, akrabamı işe al' demiyorum başkaları gibi.
Çeyrek asırlık arkadaşım İmar Müdürü'nden imar kıyağı istemiyorum bazı müteahhitler gibi. Ne bileyim, 'kaçak katıma, kapattığım terasıma, balkonuma göz yum' da demiyorum.
Sadece yapılan yanlışları kendimce, haddimi aşmadan, onurlarını incitmeden, yasaların bana tanıdığı sınırın dışına çıkmadan dile getiriyorum sadece.
Ben 10 yıl önce neysem, yine aynı kişiyim. Gazeteci olarak tarzımda, duruşumda, karakterimde, insanlara ve olaylara bakışımda bir değişiklik yok.
Ama daha dün seçim meydanlarında sosyal belediyecilikten bahseden, liyakattan dem vuran, adalet isteyen Tahsin Erdem'in, belediye başkanlığı makamına oturduktan sonra ki değişimine bakar mısınız?
Öyle icraatlara, öyle kararlara imza atıyor ki liyakat, adalet, sosyal belediyecilik gibi kavramları resmen katlediyor.
Torpilin alasını yapıyor pervasızca...
CHP'de son yaşanan kirli siyasetin kazanı, Tahsin Erdem'in attığı odunlarla fokur fokur kaynıyor.
CHP karpuz gibi ikiye bölündü Tahsin Erdem yüzünden; 'Çocuğu işe alınan CHP'liler, çocuğu işe alınmayan CHP'liler' diye.
Artık CHP'de sarı liste yok, mavi liste yok.
Tahsin Erdem'in yanında olan CHP'liler bir de Tahsin Erdem'in karşısında olan CHP'liler var.
Tahsin Erdem deyim yerindeyse CHP için yeni bir milat oldu.
Artık CHP'deki siyaseti konuşurken veya tartışırken, 'Tahsin Erdem'den öncesi ve Tahsin Erdem'den sonrası' diye değerlendireceğiz.
Yani Tahsin Erdem'i ondan birşey alamadığım ve bir beklentim olduğu için eleştirmiyorum. Eleştirilerimin kaynağı kendisinin bile çıkıp cevap veremediği saçma sapan icraatları.
Değerli dostum İmar Müdürü'ne gelince...
Belediyenin yaptığı projeler bile imara aykırı olduğu için tartışma konusu oldu.
Kendi dairesinin bulunduğu bina bile imara aykırı balkon ve teraslarla sahip.
Zonguldak'ta iskan verildikten sonra, İmar Affı'ndan faydalanmış onlarca kaçak kat ve daire var.
İmar ile ilgili çok daha vahim şikayet ve ihbarlar var. Yaşanan mağduriyetler var.
Teknik olarak bildiğimiz konular değil, inceliyoruz, araştırıyoruz, konunun uzmanlarının fikirlerine başvuruyoruz.
Bekleyen projeler ve talepler var.
Biraz da bu proje ve taleplerle ilgili verilecek kararları bekliyoruz.
Bilgi ve birikimine saygı duyduğum Hasan Bostancı, namıdiğer 'Çiko Hasan' ağabeyim, 'Kazanan Tahsin, kaybeden Erdem' başlıklı köşe yazımda ilgili, 'içi tamamen boş, asılsız söylemler' eleştirisinde bulunmuştu.
Ben de kendisine Baskan Tahsin Erdem ve İmar Müdürü Tayfun Albayrak ile yazdıklarımın tamamını ispatlayacağıma dair CHP İlçe Başkan Adayı Nazmi Özden'in yanında söz verdim.
Kaldı ki İmar Müdürü ile ilgili henüz bir iddiada bulunmadım. Sadece gelen şikayet ve ihbarlardan bahsettim. 'Bu ihbar ve şikayetleri ataştırıyoruz' dedim.
Benim gazeteciliğin ve mesleki tarzımı, duruşumu çoğu insan bilir.
Boş atıp, dolu tutmak gibi bir huyum yoktur...
Asla iftira atmam...
Asla 'laf olsun' diye hiç kimseyi eleştirmem...
Ve asla ima etmem...
Eleştirdiğim insanı adıyla, sanıyla eleştiririm...
Bana mesaj yazıp, 'Başkan Tahsin Erdem'le, İmar Müdürü Tayfun Albayrak'la ne sorunun var' diye soran arkadaşlar, enim het iki isimle de bir sorunum yok.
Ama size bir tavsiyem var;
Gidip Başkan Tahsin Erdem ve İmar Müdürü Tayfun Albayrak'a sorun, 'Seyfi Boyraz'ın sizinle ne sorunu var veya sizin Seyfi Boyraz'la ne sorununuz var' diye.
Belki bu isimlerden aldığınız cevap sizi tatmin eder.
Zira bu isimlerle benim bir sorunum olmadığını, sorunun bu isimlerin icraatları olduğunu zaman içerisinde hep birlikte göreceğiz.
İnanın zaman her soruya bir gün gelir cevap verir.