2019 yılında müessesenin dengelenmiş üretim derinliği -300 metre olmuştur. Bu derinleşme ani gaz degajı ve grizu patlaması gibi ciddi kaza risklerinin artmasına sebap olmaktadır.

Çalışılan damarların tamamında gaz içeriklerinin yüksek olduğu, dolayısıyla degaj kapasitelerinin de yüksek olduğu, arıza zonlarında riskin daha da arttığı bilinmektedir.

Ocak ana havalandırması tersine çalışabilecek nitelikte değildir.

Bu tespitler Sayıştay’a ait.

Sayıştay: ‘Risk yüksek, dikkat edin, gerekli önlemleri alın’ diyor.

TTK yönetimi ne diyor: kadifeden kesesi!

Kemal Sunal’ın bir filmi olsa bu replik yakışırdı.

Ama konu ciddi ve gerçek.

Hem de 41 ocağa ateş düşürecek kadar gerçek.

Efendim Sayıştay uyarı yapmamış diye açıklama yapıyor TTK yönetimi!

Ve diyor ki;  ‘Çalışılan ortamdaki havada yüksek metan gazı tespit edildi” şeklinde lanse edilmektedir. Söz konusu ifade tamamen yanlıştır. Ocak içerisindeki havalandırma ile kömürün bünyesindeki metan gazı birbirinden farklı konulardır. Dolayısıyla bu durum iş sağlığını ve güvenliğini etkileyen bir durum değildir. Öte yandan Kurumumuzdaki tüm müesseselerimizde maden iş sağlığı ve güvenliği kurallarına sıkı sıkıya riayet edilerek üretim yapılmaktadır’

Allah aşkına metan gazı yükselme riski arttığını, dolayısıyla degaj kapasitelerinin yüksek olduğunu belirtmek uyarı değil mi?

Kurallara sıkı sıkıya riayet edildi ise neden kaza oldu?

Bizim Türkçemiz mi zayıf, TTK yöneticilerinin mi?

Madem iş güvenliğini etkileyen bir durum değilse bu tespit rapora neden yazıldı o zaman?

Ani gaz degajı ve grizu patlaması gibi ciddi kaza risklerinin artmasına sebep olabilir cümlesini 100 kişiye soralım TTK yöneticileri dışında buna bu bir uyarı değildir diyen çıkar mı?

Eğlenmeyin milletle!