Affınıza sığınarak size bir sivil toplum örgütünde yaşanmış rezilliği anlatacağım.

7 Yaşında erkek bir evladı olan bir baba, iş çıkışı eşinin işyerine gidiyor.

Eşi ile Dernek Başkanı’nı uygunsuz bir vaziyette basıyor.

Gerisini eşini aldatan kadından dinleyelim;

Yaklaşık 1 yıldır Zonguldak …….. … .. ……… Derneğinde sekreter olarak çalışmaktayım.

Dernek Başkanı …… …….’dur. Dernekte benden başka çalışan yoktur.

Dernek Başkanı gündüzleri sabah saatlerinde derneği gelir ve öğleden sonra dernekten çıkar.

Benim eşim …… ……’ın ….. Belediyesinde Fen İşleri Müdürlüğünde işe girmesine dernek başkanı vesile olmuştur.

Hatta eşim …… Belediyesinde şoförlük kadrosuna geçmek istiyordu, ben dernek başkanı’ra söylemiştim ve o da yardımcı olacağını söylemişti.

Ben bu dernekte daha önce 2015 ve 2017 yılları arasında da çalışmıştım ve beni Dernek Başkanı sigortasız olarak çalıştırmıştı, hatta beni işten çıkardılar. Bende şikayetçi olmuştum ve geri işe almak zorunda kaldılar ve 2019 yılı Nisan ayında işe geri başladım.

Dernek Başkanı bu güne kadar herhangi bir cinsel istekte bulunmadı.

06.10.2020 Günü saat 14.00 sıralarında dernekte sekreter odamda otururken başkan dışardan geldi ve alkol aldığını söyledi, birlikte içelim dedi.

Bende birlikte içmeyi kabul etmedim ve herkes kendi odasında içsin dedim. Başkan kendi odasına geçti akol almaya başladı. Bende kendi odamda meyve suyu ile karıştırıp almış olduğu şarabı içmeye başladım.

Ben kendi odamda içiyordum. Saat 17.00 sıralarında Başkan benim odama geldi, ben masamın koltuğunda otururken arkama geçti, benim boyun kısmımı öpmeye başladı, ben de kendisine dur yapma gören olur dedim.

Ancak Başkan bana hitaben, “Beni mutlu edersen bende seni mutlu ederim, eşini şoförlüğe aldırırım” dedi.

Bende seni mutlu etmek için ne yapmalıyım” dedim.

O da bana “Sen bana s**o çek” dedi.

Bende “Tamam” dedim.

Onun odasına geçtik, o masasına oturdu ve fermuarını açtı, c…. o…..nı çıkarttı, bende dizlerimin üstüne eğildim ve oral yönden onu tatmin ederken eşim odaya girdi ve bizi gördü.

Başkan eşimi görünce “amanın” diye bağırdı, sonra eşim boyun kısmımdan tutarak sıkıp beni itti ve yanağıma bir tane tokat attı. Sonra kendini kaybedip işyerinde ne varsa kırıp döktü.

Ben hemen odama kaçıp eşyalarımı alıp sokağa çıktım, eşimde peşimden geldi ve bana bağırmaya başladı. Yanımıza birisi gelerek polis olduğunu söyledi ve bizi olay yerine gelen polis arabasına bindirdiler.

Beni bu zor duruma bırakan kişi Dernek Başkanıdır. Benim alkollü olmamdan yararlanarak ve bana vaatte bulunarak beni oral seks yapmaya yöneltmiştir, herhangi bir zorlama yoktur ancak yöneltme vardır, bende alkolün etkisi ile bu duruma yeltendim, nasıl olduğunu da tam olarak hatırlamıyorum, beni yanıltan Dernek Başkanı’ndan davacı ve şikayetçiyim.

Eşim yüzüme tokat atarak ve boynumdan sıkarak darp etmiştir, ancak bunları kendisini aldattığımı gördüğü için yapmıştır, kendisi bunları yapmakta haklıdır, kim olsa aynısını yapar, ben eşimi aldatarak kendisine haksızlık yaptım. Eşimden şikayetim yoktur, her hangi bir tedbir kararı talep etmiyorum, kadın sığınma evine gitmek istemiyorum, eşimin bana zarar vereceğini düşünmüyorum…

…………

Şimdi hepiniz, bu dernek başkanının kim olduğunu merak ediyorsunuz değil mi?

Bürokrasi tarafından hürmet edilen, siyasiler tarafından desteklenen, insanlar tarafından ciddiye alınan bu zatı muhterem hala o derneğin Başkanı olarak koltukta oturmaya devam ediyor.

Öyle anlaşılıyor ki oturmaya devam edecek.

Sizce oturmaya devam etsin mi?