Zonguldak’ta bir dönem Milli Eğitim’deki aşk skandalları patlıyordu.
Çaycuma Devlet Hastanesi’nin Milletvekillinden torpilli Müdürü Fethi Kuzu’nun hastanede kurduğu korku imparatorluğunu konu etmemizin ardından sağlık sektöründe yaşanan özel skandallar, liyakatsiz atamalar, mobbing, yolsuzlukla ilgili iddialar peş peşe geliyor.
Bir hastanede müdürü ile hemşeri arasında yaşananlar..
Bir Müdürün jurnalcisinin kayınçosunun eşiyle yaşadıkları…
Haksız yazılan mesailer!
Hizmetlilerin amir yapılması.
Amirlerin hizmetli yerine konması.
Devletin nasıl soyulduğunu anlatıyorlar!
Çok ilginç iddialar geliyor.
Telefonumuz 7/24 saat açık.
Bilgi, belge göndermek isteyen mail adresini ile de bize ulaşabilir.
Elimizden geldiğince iddiaları araştırmaya çalışacağız.
Anladığım kadarıyla liyakatsiz yöneticiler, kalorifercileri, hizmetli kadrosunda bulunan personeli seviyor. Amir, şef gibi yetkilerle donatarak liyakati olan kadroların üzerinde baskı oluşturuluyor.
Sağlık sektöründe ast-üst ilişkisi dumura uğramış.
Altta kalanın canı çıkmış.
AK Parti, İl Sağlık Müdürlüğü’ne getireceği ismi bir an önce belirlemeli.
Sağlığı, sağlıklı bir yapıya kavuşturacak irade ortaya konmalı.
Yoksa siyasetçilerin atattırdığı torpilli kadroların skandallarını daha çok konuşuruz.
Yok aslında birbirlerinden farkı, hepsi aynı!
Adaletin olmadığı yerde ekonomik, sosyal ve toplumsal çöküşler kaçınılmaz oluyor.
Türkiye ve Zonguldak’ta yaşanan tam da budur.
Aristo diyor ki; “Adalet önce devletten gelmelidir. Çünkü hukuk, devletin toplumsal düzenidir.”
Devleti temsil eden bürokrasi, yerel yönetimler yani Belediye Başkanları.
Başkanlık sistemiyle birlikte maalesef siyasetçiler!
Ve maalesef gözümüze sokarak Adaleti hep birlikte katletmeye devam ediyorlar.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın torpiliyle Milletvekili seçilen Muammer Avcı’nın ilk icraatı oğlu ve kızını işi aldırmak olmuştu.
İçinde ‘haram ve insan hakkı’ geçen tüm ayetleri ezbere bilen Milletvekili Avcı’nın motivasyonu Zonguldaklı bürokrasi sürmek, süremezse küsmek.
Onu pamuk gibi yapacak bir motivasyonu daha var.
Yakında kendisi açıklayacak galiba.
AK Parti Zonguldak Milletvekili Ahmet Çolakoğlu da en büyük torpili aile şirketine geçti.
FETÖ korkusundan, Milletvekilliğe uzanan bir başarı öyküsüne sahip kendisi…
Çaycuma Devlet Hastanesi’ndeki rezaleti okuyorsunuz.
Ambulans şoförü olan Fethi Kuzu’yu Müdür yapmıştı!
Liyakatsız müdür, kalorifercisini şef yardımcısı yaptı!
O şef, teknik servis personelini darp etti!
Tehditler, hakaretler, küfürler…
Aynı hastaneye akrabasını Başhemşire olarak atattırdı.
Sayesinde Çaycuma Devlet Hastanesi işporta dükkanı gibi oldu!
Ama olsun Müslümanların kutsal günlerde asla unutmuyor.
Zonguldak Özel İdare Müdürlüğü’ne 30 torpilli işçi alınmıştı.
Bu kez İl Genel Meclis Üyelerinin oğulları, kızları, hısım ve akrabaları işe alınmıştı.
Zonguldak’ta kıyamet koptu ama Vali Osman Hacıbektaşoğlu, iktidarı karşısına almadı, torpile göz yumdu!
Balık baştan kokmuş ya…
Zonguldak Belediye Başkanı Tahsin Erdem de yakınlarını, partililerin çocuklarını işe aldı.
CHP’yi iliğine kadar sömüren eski İl Başkanı Halil Furat, çifte torpilli ama!
Önceki Belediye Başkanı Selim Alan da 380 torpilli kişiyi almıştı.
Zonguldak’ta işe göre adam değil, adamına göre iş kuralı bozulmadı yani!
Türkiye nasılsa Zonguldak’ta öyle!
CHP İl Başkanı Devrim Dural, bu torpil işlerine çok bozuluyordu.
Özel İdareye 30 işçi alındığında “listede damatlar, yeğenler, akrabalar yer alıyor. Bu durum, hayatın ve hukukun doğal akışana uygun değil. Vicdanınız rahat mı” diye sormuştu.
Şimdi de aynı şeyi söyleyebilir mi acaba?
Yok aslında birbirlerinden farkı, hepsi aynı!
Muhafazakarlar “Allah” diye…
Demokratlar “Atatürk” maskesiyle iş tutuyor.
Siyasetçi profili bu!
Türkiye’nin ekonomi politikaları iflas etti.
Dun & Bradstreet’in 2024 Küresel İflas Raporu'na göre Türkiye’de iflas oranı yüzde 23 artmış!
2025 Yılının ilk beş ayında ise bu rakam 2 bin 235 olarak kaydedilmiş!
Mısır’da yatırım yapan Türk şirketi sayısı 1700’ü aşmış!
Türkiye’nin beyaz eşya sektörünün dev şirketlerinden Arçelik bu yılın Nisan ayında 700 işçiyi çıkardı. 3 Bin çalışanın hak gaspına uğrayacağı tartışmaları sürüyor.
Vestel, 2 bin kişiyi işten çıkarmaya hazırlanıyor.
Beko, Eskişehir fabrikasından 150 kişi işten çıkardı.
Mali sıkıntılar yaşayan Türkiye’nin önde gelen şirketleri çok ciddi zarar açıkladı.
İşçi ve işvereni çok daha kötü günler bekliyor.
Tüm bu olup bitenleri görmezden gelip fabrikasını memleketi Zonguldak’a taşıyan Elcab Kablo A.Ş sahibi, ZONSİAD Başkanı Nejdet Tıskaoğlu’nun haklarını son kuruşuna kadar ödeyerek işten çıkarmak zorunda kaldığı 70 işçiyle yerden yere vurmak vicdansızlığın dik alasıdır.
Nejdet Tıskaoğlu’nun suçu; İstanbul’da bulunan fabrikasını Zonguldak’a taşımak oldu.
Zonguldaklı olmasıdır, 500 Zonguldaklıya iş, umut olmasıdır.
İktidar gücüyle akrabasının üzerine milli emlak arazileri ve kupon arsa toplamamasıdır.
Zonguldak’ı iliklerine kadar sömüren bazı siyasetçilere rakip olmasıdır.
Al-sat’çı, yap-sat’çı değil, sanayici olmasıdır!
Asıl meselede budur!
Özeti de şudur;
Holdinglerin çıkarı için kanun teklifleri veren Milletvekili Ahmet Çolakoğlu, siyasi ve ticari ayak oyunlarına rağmen hala memleketinde istihdam ve üretim mücadelesi veren Nejdet Tıskaoğlu’nu kentten kaçırmaya çalışıyor ki, ayağına dolanmasın!
Kendisiyle kıyaslanmasın, siyasi rakibi olmasın, kurnazlığı belli olmasın!
Yoksa 500 Zonguldaklının işsiz kalması umurunda değil!
Yazık ki, Zonguldak’ta siyasetçi profili bu!