Dünya, iklim değişikliğine çözüm ararken, biz yağan her yağmurda Üzülmez Deresi’nin önünde nöbet tutuyoruz!
Kıytırık kum torbalarından üç-beş tanesi kenara- kıyaya yerleştiriveriyoruz!
Sonra kepçelerle bekliyoruz!
Kent Merkezi’ni sel vurmasın diye Allah’a dua ediyoruz!
Çünkü işimiz Allah’a kalıyor!
Çaresizliğe bakar mısınız?
Yok mu yani çaresi!
Ama biz, üst yapıyla siyaseti seviyoruz!
Kıralım, dökelim, yıkalım!
Soruna makyaj yapıp bırakalım…
Akşama kadar ÖZSÜT’te siyaseti dizayn edelim!
Arta kalan zamanda CHP’yi hizaya çekelim!
İttifak ortağına tıraş yaptıralım…
Lay lay lom!
Zonguldak’ta Belediye Başkanı Selim Alan ile AK Parti Zonguldak Milletvekili Muammer Avcı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüştükleri için kendileriyle gurur duyuyor, hatta kibirleniyorlar bile…
Oysa kafa kafaya verseler, her yağışta kurbanlık koyun gibi yok olmayı bekleyen bir şehrin sorununu kökten çözer, tarihe geçerler.
Ama yok!
Nöbete devam!
Nasılsa acı sonuçları vatandaş, esnaf öder…
Doğayla inatlaşarak yapılan her iş elimizde patladı…
Zonguldak Sahil Projesini fırtına aldı!
En az 50 Milyon TL’yi Karadeniz aldı!
Alaplı Sahil düzenlemesini fırtına yerle bir etti!
En az 30 Milyon’u deniz aldı!
Kdz. Ereğli sahil düzenlemesini fırtına yuttu!
Ereğli’nin tüm birikimi yok oldu…
Kozlu, Kilimli, sahil, yol, dolgu, ilime-bilime aykırı ne kadar iş varsa hepsi yok oldu!
Doğayla inatlaşarak yapılan her iş elimizde patlıyor…
Makyajı alkışa tuttuğumuz sürece ceremesini yine halk çekecek…
Her toplum layık olduğu şekilde yönetilir!
Aklımızı kullanmak yerine yine ellerimizi açıp Allah’a dua edelim!
“Allah’ım hepimizi koru”
Amin!
Hepimize büyük geçmiş olsun!