Zonguldak Belediyesi'nin balıkçı esnafının için yaptığı satış tezgahlarının Devlet Demiryollları'nın arazisine izinsiz inşa edilmesinin ardından esnafla karşı karşıya gelen Başkan Tahsin Erdem ile Ak Parti İl Başkanı Mustafa Çağlayan arasındaki gerginlik artmaya başladı.

Mustafa Çağlayan Tahsin Erdem'i 'kaçak inşaat' yapmakla, bürokratları da bu kaçak projelere göz yummakla suçlamasıyla birlikte, bugün Başkan Tahsin Erdem'den zehir zemberek açıklamalar geldi.

Başkan Tahsin Erdem, Ak Parti Zonguldak İl Başkanı Mustafa Çağlayan'ı belediyenin hizmetlerini engellemekle suçladı.

Tahsin Erdem'in kullandığı dil ise tam bir sokak ağzı. O açıklamayı kim hazırladı, yoksa Tahsin Erdem'in tamamen kendi tercihimiydi bilinmez ama bu üslubun bir belediye başkanına yakışmadığını söyleyebilirim.

Bir belediye başkanının muhattap aldığı kişiye sadece, 'Mustafa' diyerek ön adıyla hitap etmek, 'geri vites Mustafa' diye lakap takmak saygı kuralları ve siyasi nezaketten çok uzak, gereksiz bir dil diye düşünüyorum.

Oysa Tahsin Erdem beyefendi, saygılı, siyasi nezakete sahip kibar bir insandı.
En azından ben Tahsin Erdem'i böyle bilir, böyle tanırdım.

Üzüldüm, kullandığı dile ve düştüğü seviyeye.

Tahsin Erdem bugünden itibaren varsa basın danışmanından, özel kalem, müdürüne, siyasi danışmanından Strateji ve Geliştirme Müdürü'ne, Fen İşleri Müdürü'nden İmar Müdürü'ne kadar A takımını gözden geçirmeli.

Bir belediye başkanı yaptığı projelerde yanlışa düşüyorsa, kullandığı dil her geçen gün biraz daha nezaket ve seviyeden uzaklaşıyorsa, Tahsin Erdem'in ekibinde ciddi problemler var demektir.

İşi bilen bir İmar Müdürü, belediyenin başka bir kuruma ait araziye yasa ve yönetmeliklere aykırı şekilde proje uygulamasına göz yumabilir mi?

Zaten İmar Müdürü'nün görevi kaçak projelerle mücadele etmek değil mi?

Diğer taraftan belediyenin bir de Strateji ve Geliştirme Müdürlüğü var.

Görevi belediyenin mali bütçesinden tutun da, yeni projeler, personel görevlendirmesi, harcamalar, diğer müdürlüklerin denetlenmesine kadar geniş bir yetki alanına sahip.

Bu geniş yetki alanına sahip müdürler hiç mi Başkan Tahsin Erdem'i uyarmıyorlar?

Başka bir kurumun arazisine izin alınmadan yapılan tezgahların nasıl bir siyasi ve ekonomik sonuç doğuracağını hiç mi düşünmüyorlar.

Bir belediye, görevi kentin imarını düzenlemekken, nasıl olur da imara aykırı hareket edebilir?

Sonra çıkıp da herşeyi yasa ve yönetmeliklere uygun yapmış gibi 'Mustafa bizim yatırımlarımızı engelliyor' serzenişinde bulunabilir?

Kardeşim sen projelerine imara uygun, yasa ve yönetmeliklere uygun bir şekilde hayata geçir, biz de seninle birlikte 'Mustafa'nın' da Ak Parti'nin de yakasına yapışalım. Birlikte hesap soralım, birlikte hak arayalım...

Biz zamanında Ak Parti'nin de yanlış yaptığında Selim Alan'ın da yakasına CHP ile bir olup çok yapıştık.

Elmaspark Projesi'nde belediyeyi ve Zonguldak'ı zarara uğrattığı için hesap sorduk Selim Alan'dan ve Ak Parti'den.
Fevkani Köprüsü yıkıldığında, söz verilen projeler hayata gecirilmediğinde hesap sorduk.

Başkan Selim Alan'ı belediyeye aldığı işçiler nedeniyle aylarca eleştirdik.

Ama bakıyoruz geldiğimiz noktada, Başkan Tahsin Erdem ve Selim Alan'dan kalma ekibi tam bir fiyasko.

Siz gidip Devlet Demiryollları'nın tapulu arazisine kaçak inşaat yapmışsınız, balıkçı esnafını balık sezonun başında mağdur etmişsiniz....
Sonra çıkmışsınız, pişkin pişkin 'Mustafa!.. Mustafa!.. Mustafa!..' diye bağırıyorsunuz.

'Mustafa' mı dedi size, 'gidin kaçak inşaat yapın' diye?..

Bi dünya müdürün var, mühendisin, şehir plancın, mimarın ve teknikerin var.

Bırak İmar Müdürü'nü, Strateji Müdürü'nü, mimarını, mühendisini bana sorsan ben, 'başkasının tapulu arazisine satın almadan veya kiralamadan inşaat yapazsın' derdim.

Öyle afişlere 'Erdemli Belediyecilik' yazmakla olmuyor Başkan!..

Anlıyorum, elindeki kısıtlı bütçeyle, kendi imkanlarınla Zonguldak'a hizmet etmek istiyorsun. Bu istek ve çabanı şahsen ben takdirle karşılıyorum.

Ama sen söyle Başkan, 'bir belediye kaçak, göçek proje yapar mı?'

Erdemli Belediyecilik sloganıyla yola çıkan bir belediye başkanı, kendini Zonguldak'ın önü de böyle bir duruma düşürür mü?

Ne demek, 'geri vites Mustafa?'
Şimdi birisi de çıkıp sana sosyete pazarı olayını hatırlatıp, 'geri vites Tahsin veya korkak Tahsin' dese ne cevap vereceksin?

Olmuyor Başkan, olmuyooorrrr!..
Bu dil, bu üslup, bu seviye sana yakışmıyor.

Ak Parti'yi ve Ak Parti İl Başkanı'nı eleştirebilecek onlarca malzeme varken, sen çıkıp apolitik bir dille, seviyesizce ve haksız olduğun bir konuda sokak ağzıyla racon kesiyorsun.

'Belediye başkanlarını tutukluyorsunuz' diye Ak Parti'yi eleştiriyorsun ama makamında da Ak Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın fotoğrafının gölgesinde oturuyorsun.

Bu ne yaman çelişki?..
Bu ne tutarsızlık?..
Bu ne samimiyetsizlik?..
Bu ne ciddiyetsizlik?..