Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, en yakın rakibine anketlerde fark atıyor.

Peki, Mansur Yavaş’ı başarılı kılan ne?

Uluslararası Şeffaflık Derneği’nin bütçe, ihale ve Belediye Meclis toplantılarının yayınlanmasına yönelik maddeleri içeren “Yerel Yönetim şeffaflık Taahhütnamesi’ni” imzalamış.

Beyannamenin tüm maddelerine sadık kalmış.

Sosyal Belediyecilik anlayışı ile temelde sosyal risk gruplarına ve dezavantajlı kesimler olarak ifade edilen kadınlara, çocuklara, yaşlılara, yoksullara, işsizlere yönelik hizmet sunmuş.

Zübük siyaseti yerine dürüst siyaset yapmış.

Mal varlığını kuruşu kuruşuna açıklamış.

Az laf, çok iş yapmış!

Şimdi dönelim Zonguldak’a!

Mevcut Belediye Başkanları arasında bir tane Mansur Yavaş’ımız var mı?

Ya da şöyle soralım; Belediye Başkanı olduktan sonra malvarlığı artmayan Belediye Başkanı var mı?
 

Kestane kebap, acele cevap!

Mal varlığı demişken, Zonguldak Belediye Başkanı ve İttifak adayı Selim Alan, geçtiğimiz aylarda “Malvarlığımı açıklayabilirim” gibi bir laf etmiş, sonra açıklamak imtina etmişti!

Zonguldak, onun malvarlığını biliyor…

Biz asıl CHP Zonguldak Belediye Başkan adayı Mali Müşavir Tahsin Erdem’in mal varlığını merak ediyoruz.

Mesela, Tahsin Erdem’in Didim’de yazlığı!

Bodrum’da Otel’i!

Antalya Manavgat Side’de Güneş gibi bir Otel’i…

İstanbul Kapalı çarşıdan aldığı külçeyle altınları!

Gizli kasası olarak kullandığı kuyumcusu var mı?

Alman hurdasına yatkınlığı!

Devlet kurumlarına seyretilmiş çamaşır suyu satan ortağı!

Karaelmas’ta İş Sağlığı ve Güvenliği şirketleriyle gizli ortaklığı var mı?

Kestane kebap, acele cevap!

Yarın, diğer soruları soracağız!
 

Duvar dibine!

Milliyetçi Hareket Partisi’ni (MHP) 1999 yılından buyana takip ederim, bu denli duruşunu eziklettirdiği bir döneme tanık olmamıştım.

Baraj altında kalsa da ülkücü kimliğinden asla vazgeçmemiş, onurunu, parti kimliğini korumuştu.

Zonguldak’ta defolu bir adayı destekleyeceksin, A protokol yerine duvar dibine, gariban belediye işçisini pataklayan Özel Kalem Müdürü’nün yanına atılacaksın!

Tilkilerin, çakalların uluduğu, kurtların kuyruk kıstırdığı bir dönem!
 

Nereden, nereye?

Yarın 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutlayacağız ya…

Neyi merak ediyorum biliyor musunuz?

Çocuklarının annesini hastanelik ettikten sonra sevgilisiyle Öğretmenler Günü’nde buluşan başkanlar, sokakta karanfil dağıtacak mı?

Karısına şiddet uygulayan İl Başkanları, kadınlar gününü kutlayacak mı?

Personelinden çocuk sahibi olduğunu bilmeyen kadınların yönetici eşleri de kutlama yapacak mı?

Karısına “Sen hayatına bak, bana da karışma” dedikten sonra sekreterleri ile sosyal tesislerde alem yapan Başkanlar da, kutlama yapacak mı?

Aldığı rüşvetlerle karısına açtığı kafede çalışan Aleyna’ya ilaç içirdikten sonra arkadaşıyla birlikte olan sapık, tacizciler de 8 Mart dünya Kadınlar Günü’nü kutlar mı?

Karısını sinir hastası, oğlunu kleptomani yapan “Hovardalıktan emekli oldum” diyen TOKİ Phuket kültür elçileri de kadın seçmenlere sarılacak mı?

Önceki gün AK Parti Gülüç Belde Başkanı İsmail Yılmaz;

“Çoluğu-çocuğu, kızı-annesi, gönül rahatlığıyla Belediye Başkan adayımıza sarılıyor mu? Adayımız Kerim Sönmez’i ağabeyi, kardeşi gibi görüyor mu? Bizim için önemli olan budur” demişti!

Düştüğümüz duruma bakar mısınız?

Kız çocuklarımızı taciz eden Sosyete Hasan’dan, TOKİ’lendi diye kadınlarınıza kabuklu fıstık yazan, karısının çalışanına tecavüz eden Başkanlara evrildik!